Bu yapılanlar korkunun eseri…

AKP iktidarının zaman zaman basireti bağlanıyor. "Emir yüksek yerden" denilmese bile o görüntü verilerek bazı kararlar uygulanmaya çalışılıyor ama istedikleri sonucu alamıyorlar.
Meselâ, emekli amirallerin "Montrö'ye dokunmayın" bildirisini, "darbe çağrışımı" diye göstererek üzerine gittiler, sonuçta emekli amirallerin ne dediğini bütün Türkiye'ye anlatmış oldular. Dünyadan da duymayan kalmadı. Oysa iktidar hiç tepki vermese, çoğunluğun haberi bile olmayacaktı!
Şimdi de Montrö'yü koruyan emekli amirallere elektronik kelepçe taktılar! Türkiye işgal edilse, işgalciler, emekli amirallere bu aşağılamayı yapmazdı!
***

"128 milyar dolar nerede?" sorusunun yazıldığı afişlerden rahatsız oldular, CHP binalarındaki afişleri, yurt çapında, polis marifetiyle kaldırmaya çalıştılar.
Sonunda aynı afiş, Mahmut Tanal tarafından Meclis binasının duvarına asıldı… Oraya da polis gönderdiler ama başarılı olamadılar. Canlı yayın yapılmaya başlandı. Yediden yetmişe konuyu duymayan kalmadı. Meclis'in itfaiye aracının merdiveni, yedi katlı binanın dördüncü katına yetişmedi! Sonunda uzatılabilir bir merdiven buldular ama Mahmut Tanal, "o zevki size yaşatmam" diyerek afişin iplerini kesti…
Peki neden böyle oluyor?
Korkudan! Anlaşılıyor ki Montrö bildirisi gibi açıklamalardan gerçekten çok korkuyorlar. Çünkü Montrö'yü tartıştırarak, yandaş medyada karalayarak aslında Türkiye'nin çıkarları aleyhinde çalıştıklarını açık etmiş oldular. Bir ülkede iktidar, ülke güvenliği aleyhine kararlar alıyorsa, Yüce Divan'da yargılanamasa bile halk desteğini kaybeder.
Halk desteğini kaybeden iktidar ise bir gün bile ayakta duramaz. Korkunun sebebi bu…

"128 milyar dolar nerede" sorusuna da hiç ilgisi olmayan, üstelik birbiriyle çelişen cevaplar veriyorlar. Yani cevapların hiçbiri doğru değil. Bu da 128 milyar doların ortadan kaybolmasında çok ciddi suçlar işlendiğini gösteriyor. Bu suçların ortaya çıkması da iktidarı sallar. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın konuyu araştırdığı için görevden alındığına dair söylentiler, dış basında bile yankı buldu ama bu iddiaya ciddi bir cevap verilmedi.
128 milyar dolar, nasıl erir? Bu sebeple, pankartların üzerine korkuyla gidiyorlar ama böyle yaptıkça haklarındaki şüpheler artıyor!
***
Bu defa yandaş medyada, 17-25 Aralık soruşturmasını FETÖ'cü polislerin yapmış olduğu öne sürülerek, "128 milyar dolar nerede?" sorusunun sorulmasının arkasında FETÖ parmağı bulunduğu iddia edildi. Oysa sorunun arkasında FETÖ değil CHP var! FETÖ, her partiye sızmaya çalışmıştır ama AKP ile aynı menzile giderken iktidar ortağı durumundaydılar. Ne istedilerse veriliyor, FETÖ'cü olmayan vali, kaymakam, emniyet müdürü, hâkim, savcı olamıyor, orduda ise terfi edemiyordu.
FETÖ, kadrolarla yetinmeyip, havuzda toplanan paralara yani ihale komisyonlarına göz dikince kıyamet koptu. Gerçi FETÖ'nün, başarısız olacak şekilde programlanmış bir darbe girişiminde bulunması da iktidara yaradı. Bu sayede, Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi diye tek adam rejimine geçebildiler.
Şimdi ana muhalefet partisi genel başkanını dahi, hakkında fezleke düzenleyerek Meclis dışına atmakla tehdit ediyorlar. O da, "Ülke lebaleb hasta, hastanelerde yer yok. 128 milyar doların nereye gittiği belli değil. Gece yarısı muhalefet partisinin ofislerini basıyorlar vinçlerle. Gündemi değiştirmek gerekiyor. Algıların algıları tutmadı. Şimdi ne yapıyorlar. Fezleke düzenliyorlar. Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldıracağız diye. Önemli olan Kılıçdaroğlu değil, ülke. Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin. Yiğide savaş bayramdır, hodri meydan." diye cevap veriyor.
Türkiye iyi yönetilmiyordu, şimdi kötü bile yönetilmiyor! Bu yapılanlar yönetmekle ilgili değil, korkunun eseri!

Yazarın Diğer Yazıları