Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen olayları somut verilerle yorumladığınız zaman bile "Bunlar komplo teorisi" diyen bir güruh türedi. Aslında "türedi" demek de doğru değil, çünkü bu tür gruplar, olayları yönlendiren sermaye grupları tarafından "türetildi."
Bir zamanlar, Türkiye'de Rockefeller Vakfı ve Tarih Vakfı tarafından yerel tarih grupları oluşturulmuştu. Azınlıkların tarihini, mezarlıklarını, tapularını araştırarak vakfa gönderiyorlardı. Bunun için de kesenin ağzını açmışlardı. Açık istihbarat faaliyeti yapıyorlar ama resmî makamlar tarafından da destekleniyorlardı.
Tıpkı bu yapı gibi dünya çapında gerçekleri konuşanları itibarsızlaştırmak için medya grupları oluşturuldu. Hiçbir gazetecilik tecrübesi olmayan ama dolarla maaş almanın teşvik ettiği gençler, dünyaya hükmeden kartellerin uşaklığını üstlendi. Geleneksel medya grupları da bu yalan mekanizmasının ürettiği boş lafları yayınlamaya başladı. Günümüzde dünya kamuoyu böyle yönlendiriliyor...
***
"Dünyada serbest dolaşım için aşı pasaportu şartı getirecekler" dediğimiz zaman, "bu bir komplo teorisidir" diyenler, olaylar o yönde gelişince bu defa "Zaten birçok ülkede bu uygulama vardı" demeye başladı! Bu da yalan tabii.
İşte AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, aşı olanların serbestçe seyahatini sağlayacak aşı sertifikasını yaza kadar devreye sokmak istediklerini açıkladı ve sertifika sistemini oluştururken "Avrupa çözümü" kullanmaları gerektiğini belirtti. Leyen, "Aksi takdirde bu boşluğu başkaları doldurur. Bildiğimiz kadarıyla Apple ve Google, Dünya Sağlık Örgütü'ne bazı çözümler önerdi. Burada hassas bilgilerden bahsediyoruz." dedi.
***
Yeni Dünya Düzeni ile ilgili önemli bir konu da sanal para!
Bill Gates, bugüne kadar sanal para olan Bitcoin'e yatırım yapmadığını, kripto para biriminin kendisine göre olmadığını söyledi!
Gates bunun yerine üretim yapan şirketlere yatırım yapmayı tercih ettiğini söyledi ve buna örnek olarak sıtma ve kızamık aşılarını gösterdi.
Neden korona aşılarını göstermemiş acaba? Öyle ya aşı üreten şirketlerin çoğunun arkasında Bill Gates var.
Gates, "bununla birlikte" vakfının, kendi dijital para birimini geliştirmekte olduğunu da söyledi!
Bu duruma göre, güçlü şirketler veya onların kurduğu vakıfların her biri, kendi dijital para birimini piyasaya sürecek...
Para basma yetkisi, tarih boyunca sadece bağımsız devletlere tanınmıştır. Şimdi her büyük kartelin kendi dijital parasını geliştirdiğini düşünün... ABD'de ise bugün bile para basma yetkisi devletin elinde değil, bağımsız bir kuruluş olan ve dünyayı yöneten şirketlerin kurduğu Federal Reserv'in elindedir. Dijital parayı da kontrol edeceklerdir…
***
David C. Korten, 20 yıl kadar önce "When Corporations Rules the World" adlı eserinde, dünyanın en büyük şirketleri tarafından kontrol edilen aktif bir propaganda mekanizmasının, merkezi ekonomilerin başarısız ve halkın zararına olduğunu tekrarladığını, oysa 50 şirketin, dünya sermayesinin yüzde 60'ını elinde tuttuğunu, bu kontrolün, komünist Rusya'daki Moskova'nın elde edebilmiş olduğu kontrolden çok daha fazla olduğunu yazmıştı...
20 yıl önce bu durum için "şirketler komünizmi!" demiştik.
Korten, Amerikan başkanlarından Hayes'in "Bu hükümet artık, halkın, halk tarafından ve halk için değildir; şirketlerin, şirketler tarafından ve şirketler içindir." sözünü de hatırlatarak "Modern kölelik başlamıştır..." demişti.
Bill Gates gibi adamların, pandemi ilanıyla birlikte kendi paralarını çıkarmaya çalışması, insanları neden virüsle korkutarak eve kapattıklarını veya neden "aşı pasaportu" şartı getirdiklerini de açıklıyor. Dünyayı böyle kontrol etmek istiyorlar ama şu anda bile foyaları ortaya çıkmış durumda...
