Bilenler, bilmeyenlere anlatsın!
Milliyet’ten Utku Çakırözer’in haberine göre, AKP, henüz resmen açıklanmayan anayasa taslağını bir dinî cemaatin sponsorluğunda Columbia Üniversitesi’nin Demokrasi, Hoşgörü ve Din Çalışmaları Merkezi ile Din, Kültür ve Kamu Hayatı Enstitütüsü’nün 3 Mart’ta New York’ta düzenleyeceği konferansta görücüye sunacak!
Konferansta Dengir Mir Mehmet Fırat ve Prof. Ergun Özbudun’un yanısıra AKP Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel ile Alfred Stepan ve Andrew Arato da konuşmacı olacak.
Taslağın Türkiye’de resmen açıklanmadan ABD’de tartışılması konusunda Prof. Özbudun, “Bu benim değil AKP’nin sorunu. Ben Columbia’nın ricasıyla, hazırladığımız taslağı dünyanın önde gelen anayasa uzmanlarıyla tartışacağım” dedi.
* * *
İktidar partisi, Türkiye için hazırladığı anayasa taslağını ABD’de niçin tartışır?
Toplantıyı düzenleyenler Hıristiyanlık ile Yahudiliğin pir potada eritilmesi sonucu ortaya çıkan Evangelizme bağlı din araştırmacıları, sponsorlardan biri de dinlerarası diyalogçuların Türkiye kanadının Amerikan masası!
Alın size bir kapatma sebebi daha! Hem de laikliğe aykırı hareketin odağı olmaktan!
Bakalım, laiklik diye yeri göğü inletenler, AKP’nin, Evangelistler ve diyalogçularla birlikte Türkiye için hazırlanmış bir anayasa taslağını Amerika’da tartışması konusunda nasıl bir tutum takip edecek?
Mesela emekli subay dernekleri bu konuda nereye çelenk koymayı düşünürler acaba? AKP’ye mi, Amerikan Elçiliğine mi? Yoksa Yargıtay kapısına mı?
Bu ifadeyle MHP Genel Merkezi önünde emekli general kovalayanları kolladığımız zannedilmesin! Çelenk koymaya gelenleri içeri davet etseler, bir çay ikram etseler ne kaybederlerdi?
* * *
Vakıflar Yasası ile ilgili olarak Sayın Devlet Bahçeli’nin “Biz iktidar olunca, bu yasayı eski haline getireceğiz” sözleri hakkında, “Türkiye elden gittikten sonra millet ne yapsın MHP iktidarını” yorumu yaptığımız halde birileri anlamamış, “O halde şimdiye kadar neden eleştirdiniz?” diye soruyor!
Algılamanın böylesine de pes!
Eleştirilerimizin tamamı şimdi de geçerlidir! Vakıflar Yasası konusunda da Meclis kürsüsünde iki konuşma yapmakla kimse görevini yaptığını düşünerek sorumluluktan kurtulamaz! Ayrıca MHP, 2002’deki Vakıflar Yasası’nın Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesinde de gecikmişti. Mahkeme, süresinde başvuru yapılmadığı için talebi görüşmemişti! Şimdi MHP iktidarını mı bekleyeceğiz demek istiyorum ama anlamayan anlamıyor!
Aslında, MHP iktidarını bekleyenlere, Nasrettin Hoca’ya nazire yaparak “Gördün hazır iktidarı, gülersin köftehor” demek lâzım ama bunun da anlaşılacağından emin değilim! Fıkrayı bilenler bilmeyenlere anlatsın!
* * *
Dikkatimi çeken bir başka haber de Anadolu Ajansı’ndan.
Yürüyen merdiven yapabilen Türk şirketinin başkanı Ali Aktaş, “Kamu ihalelerinde yürüyen merdiven için Avrupa kökenli firma şartı aranıyor. Şartnameler, yerli üreticileri devre dışı bırakacak şekilde düzenleniyor. Rakiplerimiz karşısında kendi ülkesindeki ihaleye katılamayan bir firma olmanın utancını yaşıyoruz. Dünyaya mal satıyoruz. Bir tek Türkiye’de yokuz. Avrupa’da ise tek yürüyen merdiven üreticisiyiz. Şartnamelere uyan firmalar Çin’de üretim yapıyor” dedi.
Buyrun burdan yakın!
Bunlar yabancı sermaye düşmanı efendim! Paranın dini, milliyeti olur mu? Türk şirketi de ne demek?
Başbakan öyle diyor ya!
Eeee, Anayasa taslağını Amerika’nın Evangelistlerine beğendirmeye çalışan parti lideri, Türk şirketine hak tanıyacak değildi herhalde? Hele bu konuşmadan sonra!
Bakarsınız asansörcü hakkında “çeteci” diye soruşturma da başlatılır! “Hükümetin kutsal ekonomi politikasını mı eleştiriyorsun sen” diye!