Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şerafettin Tilki
Şerafettin Tilki

Beşiktaş'taki sucuk hırsızlarını açıkladı. Nereye gitti 33 kangal acılı sucuk? Şerafettin Tilki yazdı

Bir grip salgınıdır gidiyor. Bizi de es geçmedi. Öyle fazla canımı yakmadı.

Bu salgın başka salgın. Bir doktor arkadaşım bilgi verdi. Şaştım kaldım.

Dalga mı geçti, yoksa gerçek mi söyledi bilemedim.

Şöyle ki; kovid mikrobu dahil 4 farklı mikrop birleşmiş. Güç birliği yapmışlar.

Böylece daha önce hiç görülmeyen bir grip virüsü çıkmış ortaya. Bulaştı mı, gitmeyi bilmiyor.

Tuhaf!

İşte şöyle bir hava alayım diye attım kendimi dışarı. Zorlu’ya uğradım. Mekanlar tenha. İstinye Park’a geçtim; benzer görüntü. Şuradan bir kahve içeyim diye Starbucks’a oturdum.

Aaa çapraz masada tanıdık bir yüz. Bir dönem Beşiktaş’ın hızlı muhabirlerinden. TV ve gazete kökenli. Ama daha çok canlı TV yayınları ile tanınıyor.

Şimdi kendi özel YouTube kanalında takılıyor.

Yıllar sonra rastlayınca sohbet koyulaştı. Ordan burdan derken, “Yemek yiyelim” dedim. Demez olaydım! Başladı gülmeye.

‘Hayri baba sucukları’ diye başlıyor, gülme krizinden gerisini getiremiyor.

Epey bekledim sakinleşsin diye. Arada ben de sırıtıyorum işte!

Neyse… Sonunda geldi sadede ve başladı anlatmaya:

Beşiktaş İle yurt dışı kampındayız. İsviçre’de. Tarihte bir daha yaşanmayacak kamp. Tek.

Yaklaşık 30 kişi bir dağ evinde kalıyoruz. Ev dediysem, şato. Yerel halkın Şale dediği bina.

Gurbetçiler yiyecek bir şeyler getirmişler. Yemekleri kendimiz yapıp, yiyoruz. Bir koli de Ege marka sucuklardan var.

Sabah grubundan kampa gelen Hayri Ülgen, birkaç kangal sucuğu alıp odasına koymuş.

Aylardan temmuz. Hava sıcak. Sucuklar koku yapınca, tekrar dolaba yerleştirmiş.

Muhabirler ordusu hiç bırakır mı? Pirana gibi saldırır! Saldırdı da.

Ertesi sabah sucuklu yumurta yaptırıldı. Kahvaltıda en büyük tabak da Ülgen’in önüne konuldu.

Hayri baba, çekinme. Kendi sucukların gibi ye; dediler bir de.

Afiyetle yedi.

Biraz daha yok mu? dedi. Sonra biz kahkahayı basınca durumu anladı.

Bozuldu tabii.

Çocuklarımın rızkını yediniz, dedi ve çok kızdı. Burnumuzdan getirdi!

İçimizden bir arkadaş;

Ya şurdan alalım bir sucuk da verelim, dedi ama nereden bulacaksın! Bulsan da domuz sucuğu belki. Olmaz ki!

İlk kez duyuyordum bu olayı. Gribi falan unuttum gülmekten.

Ya dur bi, dedi; asıl bomba başka. Sen Beşiktaş’taki sucuk hırsızlığını duymadın mı?!!!

Ha ha! Hani yerin kulağıydın, her şeyi duyardın?

Duymadım valla! Anlatsana.

Dinle o zaman. Asıl komedi burada, dedi ve başladı anlatmaya. Onun ağzından aktarıyorum:

Serhan Çetinsaya var, Beşiktaş Asbaşkanı. Vadi İstanbul AVM ve Avrupa Konutları gibi projelere sahip şirketin yönetiminden genç bir iş adamı.

Yılbaşında kulüp personeline jest yapmak istiyor.

Bunu diğer Asbaşkan Emre Kocadağ ile paylaşıyor. Yanlarında yönetici Seyit Ateş de var. Ateş, çikolata öneriyor. Soğuk bakılıyor. Kocadağ malum hizmet sektöründe. “Sucuk dağıt öyleyse” diye espri yapıyor.

Çetinsaya, “Çok iyi fikir” diyor ve kulüp personelinin tam listesini istiyor.

Liste oldukça kalabalık. Başı var, sonu yok.

Bunu hiç sorun yapmıyor.

Kartal’ın genç eli açık, gönlü bol yöneticisi; Şahin’den ikişer kangal acılı sucuk (yaklaşık 1 - 1.5 kg) paketleri hazırlattırıp personele dağıtılmak üzere kulüp binasına göndertiyor.

Birkaç gün sonra da “İşlem tamam mı, herkes sucukları aldı mı?” diye merak ediyor. İşte ne oluyorsa o sorgulamada oluyor. 33 kişinin sucuğu çalınmış! Yani 33 kişinin kendisini için hazırlanan sucuk paketlerini almadığı ortaya çıkıyor.

Herkes seferber oluyor. Bakılmadık yer, dolap, çekmece kalmıyor.

Ama yok. Yer yarıldı, içine girdi sanki. Ne sucuk var ortada, ne de kokusu. Başkan el koyuyor işe, ‘Çözün’ diyor.

Kimin söylediği bilinmese de herkesin tahminine göre Başkanvekili Engin Baltacı, durumu sucukları gönderen Çetinsaya’ya açıyor.

“Nasıl olur. Bizzat ilgilendim. Verilen liste kadar paket yapıldı” diyor Çetinsaya da.

Sorun da etmiyor.

33 yerine 50 paket daha yaptırtıyor. Hani yine sihirli eller devreye girip yine çalarsa fazladan olsun da kimse sucuksuz kalmasın diye.

İyi ki de öyle talimat veriyor.

Anlaşılıyor ki, bazıları ikişer üçer tane alıyor!

Sucuklar nerede diye günlerce süren olay böylece kapanıyor.

***

Çok güldüm. Karşılıklı kahkahalar attık. Komik geldi bana. Komik olduğu kadar üzülmedim de değil.

Personelin sucuğuna kim ya da kimler el koydu ki? Kimler götürdü evine? Kimler yiyebildi afiyetle?

Dostumdan ayrıldım eve geldim. Canım bir sucuk istedi ki sormayın. Markete gittim, aldım bir kangal acılı sucuk üzerine de iki yumurta kırıp afiyetle yedim. Hala gülüyordum yerken, bir de merak bende tabi.

Kim çaldı kardeşim Beşiktaş’ın sucuklarını?

Kendi kendime mırıldandım durdum:

Penceresiz kaldım anne

Hani benim sucuklarım nerde

Onda bunda şundadır

Şunda bunda ondadır.

Yazarın Diğer Yazıları