Baykal, Bahçeli, Erdoğan ve Gül aynı senaryonun oyuncuları!

Herkes biliyor ki Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olmasını Deniz Baykal, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını da Devlet Bahçeli sağladı.
Demek ki aralarında bizim bilemediğimiz bir gizli koalisyon var! Veya hepsi aynı yönetmenin senaryosunu canlandırıyor!
Burada mesele, yönetmenin kim olduğunun belli olmaması!

* * *

Şimdi de AKP’yi kendi kazdığı kuyudan çıkarmak için el birliği yapıyorlar. Referandumda “onbirinci cumhurbaşkanını halk seçsin” anlamında evet oyu çıkması Abdullah Gül’ün Çankaya’daki konumunu tartışmalı hale getirecekti. Çünkü yasada “Onbirinci Cumhurbaşkanı seçilecek” deniliyor. Ve referandum süreci başlamış durumda. Şu anda oy kullanılıyor!
Oy kullanılırken seçimin veya referandumun içeriği değiştirilebilir mi?
Hani çocuklar sokak arasında çift kale maç yaparken, kalecilerin maç sırasında kaleyi küçültmesi gibi!
Futbol maçı başlamış, siz ilk dakikalarda kuralı değiştiriyorsunuz!
Baykal ve Bahçeli bir tarafa, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın da buna olur verdi.
Aydın, 21 Ekim tarihinde yapılacak olan referandumda 11. Cumhurbaşkanının seçilmesine ilişkin hükümlerin bulunduğu maddede değişiklik yapılmasında yasal anlamda bir sakınca bulunmadığını söyledi!
AKP’nin hukuku ayaklar altına almasına hepsi suç ortağı oluyor!
Böyle komik bir hukuk düzeni olur mu?

* * *

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Bu bir kriz çıkarır. Gelin referanduma gitmeden bu sorunu çözelim” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yazılı bir açıklama ile aynı yönde çağrıda bulundu.
Nitekim referanduma sunulan Anayasa değişikliği paketinde yer alan geçici 18 ve 19. maddelerle ilgili Anayasa değişikliği teklifi hazırlandı. Teklifle, Anayasa değişikliğinin geçici 18. ve 19. maddelerinin referandum kapsamından çıkarılması öngörülüyor.
CHP, referandumu tamamen durduracak bir düzenleme yapılmasını istiyor. MHP ise AKP’den ne gelirse gelsin kabul etme eğiliminde! Her iki ihtimale de olur diyor. Yani durdurmaya da değişiklik yapmaya da razı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Meclisin yeni bir tartışma ortamına girmemesi için geçici maddelerin kaldırılması yönündeki değişikliğe destek vereceğiz” dedi.
Devlet Bahçeli, her iki yöntemin hayata geçirilmesi için çok kısa bir süre kaldığını da belirterek, bu konudaki değişikliğin, 21 Ekim 2007 tarihinden önce sonuçlandırılmasının anayasal bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
Maç bittikten sonra maçın kuralının değiştirilemeyeceğini kimse bilmiyordu demek!

* * *


Siyaset tarihinde böyle çocuk oyununa çevrilmiş bir Anayasa değişikliği çalışması yapılmamıştır.
Ve yine siyaset tarihinde, muhaliflerin iktidardaki partinin hatasını kapatmak için bu kadar çaba göstermesinin de daha önce bir örneği yoktur.
Özellikle Baykal ve Bahçeli’nin AKP’yi her türlü sıkıntıdan kurtarmayı, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak olarak göstermelerine de doğrusu gözlerim yaşarıyor.
“Parti içindeki rakiplerine niçin bu kadar demokrat davranmıyorlar” diyorsunuz biliyorum.
Parti içinde demokrasiyi sağlamış olsalar, genel başkanlık koltuklarında şimdi başkaları oturacaktı.
Sorarım size, o zaman Tayyip Erdoğan’ın ve Abdullah Gül’ün yolunu kim açacaktı?
Baykal ve Bahçeli senaryoda kendilerine verilen rolü bilerek oynuyor. Bu bakımdan çok rahatlar. Devlet içinde arasıra bu senaryoya karşıymış gibi seslerini yükseltenler ise karakter oyuncusu. Böylece, kendilerine umut bağlayanları teskin ediyor ve tepkileri eritiyorlar. Rollerini çok ustaca oynuyorlar ama senaryo onların sayesinde adım adım uygulanıyor.
CHP ve MHP’de siyaset yapanların çoğunun bu senaryodan haberi bile yok! Bilen birkaç kişi var, onlar da oyuncu!
Allah Demirel’e sağlık selamet versin; va(r) mı başka türlü izah tarzı?

Yazarın Diğer Yazıları