Bahçeli’nin itirafı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım.” dedikten sonra İmralı Adası’ndaki cezaevi ile Meclis’i düz mantık yoluyla bir tutarak “Teröristbaşının, Türkiye Büyük Millet Meclisi DEM Parti grubuna gelmesine itiraz ediliyor da İmralı’da kalmasına niye tepki gösterilmiyor?” dedi!

***

Bahçeli, “Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle ve birikimiyle bize göre tek seçenektir.” diye asıl hedefi de itiraf etmiş oldu.

Cumhuriyet, haberi “Bahçeli, ağzındaki baklayı çıkardı” başlığıyla verdi... “Şimdi anlaşıldı mı Vehbi’nin kerrakesi?” de denilebilir...

***

Ekonominin, 22 yılda batma aşamasına getirildiği çok net görülüyor. "Ülke batıyor" diyen Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, yeni bir açıklama yaparak "firmalar batıyor" yerine, sehven "ülke batıyor" dediğini belirtse de durum değişmiyor. Firmalar batıyorsa, ülke ekonomisi de batıyor demektir.

2002’de sıfırlanmış olan terörün de 22 yıl içinde bütün Türkiye’yi etkilediğine bakılırsa, Erdoğan döneminin istikrarlı bir kötüye gidiş dönemi olduğu söylenebilir.

Bu arada, son “Gürz-25” operasyonunda Beytüşşebap, Silopi, Uludere, Nusaybin, Ömerli, Dargeçit, Palu, Payas, Şenyayla, Pervari, Nazımiye, Iğdır Merkez, Yayladere, Mutki ve Hakkâri’de PKK’ya ait, 37 mağara, barınak veya sığınağın imha edildiği açıklandı.

Bu ne demektir? PKK, bu kış mağaraları boş bıraktı demektir! Peki nereye gittiler? Irak’a mı, Suriye’ye mi?

Çoğunluğunun Suriye’ye gittiği söylenebilir çünkü Irak’ın kuzeyine operasyonda sorun yok ama Türkiye, Suriye sınırından itibaren ancak 30 kilometrelik şerit içinde operasyon yapabiliyor. Daha güneye bir defa inildi, onda da Türk SİHA’sı, ABD tarafından düşürüldü!

ABD Suriye’ye nasıl girdi? Kendi kurdukları IŞİD örgütü bahanesiyle değil mi? IŞİD militanları nereden geçti de Suriye’ye girdi? Türkiye’den... Peki IŞİD ile mücadele bahanesiyle, Peşmergeler ve PKK, nereden geçti de PYD/YPG’ye yardıma gitti? Türkiye üzerinden... Amerikalı komutanlar PYD/YPG için ne dedi? “Bölgedeki kara kuvvetlerimiz” dedi!

***

Bütün bunlar nasıl başladı? ABD’nin Suriye’yi parçalama operasyonuna Türkiye’nin tam destek vermesiyle... Sonuçta ne oldu? Suriye’nin kuzeyinde, ABD organizasyonuyla PKK/PYD komutasında 100 bin kişilik bir ordu kuruldu! PKK, bütün ağırlığı ile Suriye’ye geçti. Elbette Kuzey Irak’ı boş bırakmadılar ama Türkiye’deki mağaralarda kışlamayı artık gereksiz gördüler.

Bu arada Suriyeli sığınmacılar yetmezmiş gibi Afgan ordusunun bütün askerleri de İran üzerinden Türkiye’ye getirildi!

***

Şimdi Türkiye aleyhindeki bütün bu operasyonları yapan iktidarın, devletin ülkesiyle ve milletiyle bütünlüğünü sağlamaya çalıştığı söylenebilir mi? Anayasa bir defa daha değiştirilerek Erdoğan’ın yine aday olması sağlansın diye Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşmasına bile “evet” denilebilir mi?

Ne diyor Ayyüce Türkeş:

"Recep Tayyip Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye kaybedecek ülkemiz yok bizim..."

Yazarın Diğer Yazıları