Bahçeli niyet etti ve uydu imama!

Tayyip Erdoğan'ın "Suriye'ye, devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için girdik, başka bir şey için değil" sözleri sorulunca Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Biz Suriye krizi çözümü konusunda kimin ne söylediğine değil, üst düzey temaslar sırasında varılan ve imzalanan anlaşmalara bakarız. Bu konu ikili düzeyde temaslar yanı sıra Suriye Temas Grubu toplantılarında da imzalanan belgelerle desteklenmiştir." dedi!

Kısacası Ziya Paşa'nın dediği gibi "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!"

***

Lafa bakmayalım ama Türkiye Cumhurbaşkanı'nın kaale alınmayacak sözler de söylememesi gerekir değil mi?

Biz gerçekte Suriye'de neler olup bittiğini ve bu sırada Türkiye'deki zembereğin nasıl boşaldığını, Remzi Kitabevi'nin yayınladığı, Banu Avar'ın yeni kitabı Zemberek'ten takip edelim.

Avar, uluslararası ilişkiler konusunda uzman gazeteci olan Andrew Korybko'nun şu sözlerini hatırlatıyor:

"Türkiye'de denenen darbe, içinde renkli devrim tohumlarını barındırıyor. Hatta örtülü bir operasyonu da... Özellikle Selefîleri destekleyen politikasıyla Suriye'de ABD'nin vekalet savaşını yürüten Erdoğan'a bir kesimin duyduğu öfke haklı olabilir ama bu öfkenin Amerika tarafından 'sürekli kaos'a dönüşebilecek yaygın bir kalkışmaya evrilerek Türkiye'de 'yeni bir Suriye' yaratma ihtimali de vardır. Rusya ve İran, böylesi hassas bir dönemde, Erdoğan'ın darbeyi antidemokratik uygulamalarla sömürmesine rağmen kendisine destek vermektedir. Türkiye'yi yönetenler, bölge ülkeleriyle samimi bir diyaloğa girse, kazanan kendileri ve ülkeleri olacaktır."

***

İngiltere'den yazan Nergis Ataman ise "Türkiye'yi IŞİD ile oyalıyorlar ve darbeyle zayıflamış ordumuzu daha da güçten düşürmek istiyorlar. Ordumuz Suriye ve Irak'ta iken gizli servislerin Türkiye'deki operasyonları sürüyor. Gizli servisler genellikle yardım derneği kamuflajı ile PKK militanlarına destek veriyor. Bir yardım kuruluşunda tanıdığım kişi bana, Afganistan ve Bangladeş'te çatışma olmayan bölgelere gittiklerini, fakir ailelere gıda yardımında bulunduklarını anlatırken oradaki silahlı çetelere ve onları öldürenlere de yardım götürdüklerini söyledi. Başka bir Londra merkezli İngiliz yardım kuruluşu program müdürü, birkaç gazeteciyle birlikte 14 Kasım'da Şanlıurfa'ya gitti. Bu kişi Orta Doğu görünümlü ama İngiliz vatandaşı. PKK ve PYD'ye yardım amacıyla gittiklerini açıkça söylediler!

Gizli servisler, operasyonlarını uyuşturucu parasıyla finanse ediyor. O yüzden uyuşturucu yolunun da takip edilmesini öneriyorum. Bu İngiliz yardım kuruluşları, Doğu-Güneydoğu Anadolu'da bulundukları sürece terör bitmeyecek." diye bilgi verdi.

***

15 Temmuz ile ilgili bir değerlendirme yapan okurumuz Şinasi Gülen de "Anadolu'nun, küçük yaşta sahip çıkılan ve beyinleri din adına yıkanan fakir evlatlarından birer canavar yetiştiren FETÖ'yü, yanıbaşındayken bile fark etmediğini söylemek, insanların aklıyla alay etmektir. İktidarımız her şeyden kendine nema çıkarmaya çalıştığı ve başardığı gibi bu kalkışmadan da siyasi olarak rant kazanıyor.

Faaliyet, önce iktidarın bünyeye hastalık yapan zehirli mikropları şırınga etmesiyle başlamıştır! Şimdi panzehir olarak kendilerini gösteriyorlar...

Sonunda muhalefet de 'uydum imama' demiştir." sözleriyle "Yenikapı ruhu" sırasındaki tabloyla ilgili görüşlerini hatırlattı.

***

Gerçekten de özellikle Devlet Bahçeli, başkanlık sisteminin yolunu açarak "Niyet ettim başkanlık sistemini getirmeye, uydum imama" demiş olmuyor mu?

Başkanlık sistemi bölünmenin ilk ayağıymış, imam, Suriye'yi kan gölüne çevirerek Türkiye'nin de başını belâya sokmuş kimin umurunda! Tuğrul Türkeş'e göre Bahçeli, AKP'yi tuzağa düşürecekmiş! Hayır, MHP seçmenindeki tepkiyi gördüler, onları kandırmaya çalışıyorlar!

Yazarın Diğer Yazıları