Ateşle oynuyorsunuz!
Köşelerde yazanlar, tepelerde çizenler... Televizyonlarda, meydanlarda atıp tutanlar... Abant platformlarında, Erbillerde konuşanlar!... Ateşle oynuyorsunuz!.
Güney-Kuzey Kürdistan diyenler... Özerklik, federasyon diye tutturanlar... Amerikan planı, Avrupa planı, A-B planı diye ahkâm kesenler!... Ateşle oynuyorsunuz!
Kanal Şeş’i açanlar... Meydanlarda Kürtçe paralayanlar... Meclis’te Kürtçe konuşanlar... Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinden dem vuranlar!... Ateşle oynuyorsunuz!
Eve dönüş yasasından bahsedenler... Silahı bırakarak dağdan inip siyaset yapsınlar, diyenler... Öcalan’ın Kürt siyasi hareketinin başına geçmesinden söz edenler... Barzaniciler, Apocular!... Ateşle oynuyorsunuz!
Milliyetçilik ilkelliktir; milliyetçiliğin artık modası geçmiştir diyenler... Ergenekon destanının uydurma olduğunu iddia edenler!... Ateşle oynuyorsunuz!
Siz, milliyetçilik ile millî tepkiyi birbirine karıştırıyorsunuz. Dua edin, ülkede milliyetçilik olsun! Milliyetçilik, yüksek kültüre dayanan; çağdaş edebiyat, çağdaş müzik, çağdaş resim ve heykel, çağdaş tiyatro ve sinema gibi kültür unsurları üzerinde yükselen millî bilinç demektir. İleri derecede bir eğitim ve bilgi gerektirir. Dua edin; Türkiye’de milliyetçilik/ulusalcılık olsun ve işler sarpa sarmadan yüksek seviyede halledilsin! Aksi takdirde...
Aksi takdirde millî tepki galeyana gelir ve patlar. Kürtçe çıkışıyla halkın tepkisi sınanıyor filan gibi akıldanelikler tehlikeli oyunlardır. Sınamakta olduğunuz tepki, bir patlamaz, iki patlamaz; fakat üç deyince öyle bir patlar ki hepiniz altında kalırsınız.
Bu ülkeden bir parça koparılabileceğini mi sanıyorsunuz? Bu ülkeye ortak koşulabileceğini mi hayal ediyorsunuz? Osmanlının son dönemindeki gibi olduğumuzu düşünüyorsanız ateşle oynuyorsunuz!
Evet, millî tepki bir ateştir. Artık yok zannettiğiniz millet öyle bir parlayışla varlığını ortaya koyar ki hepiniz o ateşte yanarsınız. Bunun için Tanrı’ya ellerinizi açıp dua edin de yüksek kültüre dayanan; destana, şiire, romana, müziğe, yüksek ve uygar yaşayış tarzına dayanan bir milliyetçilik olsun da millî tepki ateşinde yanmayasınız!
Bu milleti ne AB sopasıyla, ne ABD çomağıyla korkutabilirsiniz. Hele Ergenekon filan diye sindirebileceğinizi sanıyorsanız hepten yanılıyorsunuz. Koskoca millet, 3-5 meydan konuşmasıyla, 3-5 köşe yazısıyla mı Türk olduğunu unutup sinecek? BOP’la, hula hopla mı milleti uyutacağınızı sanıyorsunuz?
İyisi mi siz, gerçek anlamda, çağdaş bir milliyetçilik akımının filizlenmesi için dua edin de millî tepkinin alevleri arasında kalarak yanıp kül olmayasınız!
Not: Yukarıda geçen iddiaların hepsi televizyonlarda ve radyolarda dillendirilmiş; gazetelerde yazılmıştır.
Genelkurmay’ın Açıklaması
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Kanal Şeş’le ilgili bir soru üzerine “üniter devlet ve ulus devlet yapısına zarar vermeyecek tedbirleri de göz önüne almak kaydıyla devlet kültürel alanda bazı açılımlarda bulunabilir.” dedi.
DTP mebusu Şerafettin Halis, DTP seçim irtibat bürosunun açılışında “...TRT 6 için mücadele eden Kürt dinamiklerini, yani PKK’yı, yani PKK’nın lideri sayın Öcalan’ı muhatap almazsanız, bu sorun çözülmez” diye konuştu.
Tunceli mitinginde DTP mebusu Emine Ayna, “Anayasa sadece Türkleri temsil ediyor. Beni etmiyor. Ben Kürdüm. O anayasada Arap yok, Laz yok. Boşuna kardeşiz kardeşiz demeyin; o anayasa Türktür. Tümden değişmelidir.” dedi. Nusaybin’deki konuşmasında ise “Kimliğimizi ve kültürümüzü sahiplenmek için AKP’nin de Genelkurmay’ın da icazetine ihtiyacımız yok.” diye konuştu.
Bu sözlerin muhatabı herhâlde ben değilim. Muhatap olanlar gerekli cevabı vermezse milletin cevap vermesi kaçınılmaz olacaktır.