AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Rize’de “İstikrar sürsün, Rize büyüsün” derken, beş dakika sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, göç veren, dolayısıyla milletvekili sayısı düşen Çankırı’da, “İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün diyorlar! Çankırı büyüdü mü? Büyüdüyse, milletvekili sayısı neden düştü? Nerden çıktı bu büyüme” diye sordu ve çiftçi borçlarının 2002’de 6 milyar 600 milyon lira olduğunu, 2010’da bu rakamın 175 milyar 638 milyon liraya çıktığını hatırlattı.
Çankırılı seçmenlerden biri “Kalkmadı yorgan döşek,olduk çulsuz eşek” derken Çankırı’nın ne kadar büyüdüğünü net bir şekilde anlatıyordu...
***
Kılıçdaroğlu, pek bilinmeyen bir konuyu, bir defa daha açıkladı ve “Aile sigortasını ben bulmadım. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kabul ettiği 9 sigorta dalı vardır. Bunlardan biri de Türkiye’de uygulanmayan aile sigortasıdır. İşte ben bu sigorta dalını uygulayacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk defa kurbanlık koyun ithal edildiğini, vatandaşların bunu unutmamaları gerektiğini söylerken Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un angus ithali konusunda, “Nüfusumuz az olsa, bunlar insan da ithal edebilirlerdi” sözlerini hatırladım. Aslında bir ara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, yabancılara 20 bin dolara vatandaşlık vermek projesi vardı. Bir de 40 bin yabancı öğretmen getirme hazırlıkları ile birlikte yabancı doktorlara kapıların ardına kadar açılmasını ve yabancılar için 20 yeni kent projesini bu tabloya eklersek aslında insan ithaline de başladıklarını tespit edebiliriz!
Yani Türkiye’nin nüfus yapısını değiştirmek mümkün olsa hemen değiştirirlerdi!
Çankırı, CHP’nin zayıf kabul edildiği bir ilimiz. Öyle ki Korgun ilçesinde CHP üyesi tek bir kişi bile yoktu. Kılıçdaroğlu bunu bildiği için olsa gerek mitinge katılan coşkulu Çankırılılara “Ankara’daki Çankırılıları da ayağa kaldırın” diye hitap etti. Kılıçdaroğlu, Çerkeş’in MHP’li Belediye Başkanı Şükrü Tarhan’ı da ziyaret etti.
***
Seçim gezisi sırasında e.postalara da hızlıca göz atıyorum. Tek tek cevap vermeye zaman yok. Bir okurum, “Kemal Kılıçdaroğlu’na söyle, yabancılara satılan kurumları da tek tek gündeme getirsin” diyor.
Bir okurum, CHP’nin seçim bildirgesindeki “ABD ile ilişkiler” başlığı altındaki bölümde “Türkiye’de artış gösteren Amerikan karşıtlığını dengelemek için Türkiye ile ABD arasında öğrenci, iş adamı, yerel yöneticilerin değişimi, ortak kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenmesi gibi toplumsal güven artırıcı önlemleri hayata geçireceğiz” ifadesine niçin ihtiyaç duyulduğunu Kılıçdaroğlu’na sormamı istiyor. İşte buradan sormuş oldum. Bir ara cevabını da alıp yazarım.
Aynı okur CHP’yi bir gazeteci olarak takip ettiğimi unutmuş olacak ki CHP’yi antiemperyalist göstermek gibi bir gayret içinde olduğumu düşünüyor. Oysa mitinglerde gördüğümü, duyduğumu, sorularıma verilen cevapları aynen yazmak durumundayım.Kendi yorumlarımı da satır arasına serpiştiriyorum.
***
ABD ile ilgili ifadeyi alıntı yaparken, daha önce başlıklarına göz attığım CHP’nin seçim bildirgesinin tamamını okudum. Bildirgede, Kılıçdaroğlu’nun belki bundan sonra gündeme getirmeyi düşündüğü, henüz mitinglerde dillendirmediği çok önemli projeler var. Şimdi Mersin yolundayım. Bir ara o projeleri de bilginize sunarım.
