Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mustafa Hakan ÜNSER
Mustafa Hakan ÜNSER

Anayasanın Ruhu

Cumhur İttifakı’nın ısrarla “yeni anayasa” istemesinin sebebinin iktidarlarını uzatmaları için bir yol olarak görmeleri olduğunu ve bunun için her türlü tavizi vereceklerini defalarca yazdım. Yeni açılım sürecinin başlatılması ve bu süreçte bebek katiline verilen statü, bunun yanında bebek katilinin sözcülüğü görevine getirilen DEM parti ile olan ilişkileri beni haklı çıkarıyor. Bu düşüncemde bir değişiklik olmadığını tekrar söylemekte fayda görüyorum. Yeni anayasa dedikleri Erdoğan anayasasıdır ve Türklük için tehlikedir.

İlk anayasamız olan “Kânûn-ı Esâsî”de devletin resmi adı “Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye“, vatandaşının adı ise Osmanlıydı. Yürürlükteki anayasamıza göre Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.

Bir Türk olarak anayasanın maddelerini tartışmadan önce anayasanın temel ilkeleri, değerleri ve felsefesini anlatan, onun ayrılmaz bir parçası olan başlangıç metnine bakmak lazım geldiğini düşünüyorum. Anayasanın özü olan bu metin aynı zamanda onun bağlayıcılığı ve yorumlanması konusunda yol göstericidir. Başlangıç metnine odaklanılırsa ambalajlı “yeni anayasa“ya kim neden karşı çıkıyor, kim neden istiyor daha iyi anlaşılır.

Anayasanın ruhunu yansıtan bu metin şöyle başlıyor: “Türk vatanı ve milletinin ebedi varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa…” ve şöyle devam ediyor: “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda…”. Daha girişinde kimleri rahatsız ediyor tahmin etmekte zorlanmıyoruz. Anayasa konuşmaya devam ediyor: “millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasa’da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı…” Buradan da kimlerin rahatsız olacağını tahmin etmek zor değil. Şöyle bitiyor: “…fikir, inanç ve kararıyla anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere, Türk milleti tarafından, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”

Anayasalar değişmez metinler değildir, ki zaten zaman içerisinde değişmektedir. Darbe anayasası denilerek değersizleştirmeye çalışılan 1982 Anayasası’nın 51 maddesi değişti 23 madde tamamen yürürlükten kaldırıldı. 103 madde aynen devam ediyor. Hayatın bir gereği olarak anayasamız sürekli yenileniyor.

Değişime karşı çıkmanın bir gerekçesi olmalı, işte bu metnin ruhu ve Cumhur İttifakı’nın eski yeni üyelerinin sözleri ve istekleri bize anayasanın ruhuna dokunulacağı ve de bu ruhun gereği malum maddelerin ortadan kaldırılacağını gösteriyor. Haklı olarak insanlar yeni anayasa denilince mevcut anayasanın ilk dört maddesi, altıncı madde, 42 ve 66’ncı maddeler üzerinden tartışmaya başladılar. Cumhuriyet ve nitelikleri yanında Türk kimliğinin korunması üzerinden endişelerini dile getirdiler ki bunlara katılmamak mümkün değil.

Yeni anayasayı isteyenler ise daha özgürlükçü, birleştirici, çağdaş ve demokratik gibi kimsenin itiraz edemeyeceği kavramlar üzerinden propaganda yapıyorlar. Söylem bu olmakla beraber şu ana kadar bu yönde bir değişiklik önerisi görmedik. Varsa yoksa Türk kimliğini ortadan kaldırınca elde edecekleri bir özgürlükten bahsediyorlar. Türk milliyetçiliğinin medeniyet projesi olan cumhuriyetten ve Türklükten “kurtulunca” Ortadoğu bataklığının içine düşeceklerinin farkında değiller.

Anayasa başlangıç metninin tamamını okumanızı tavsiye ederim. Ondan sonra tekrar bakın istenen değişikliklere daha doğrusu yeni anayasaya neden ihtiyaç duyuyorlar.

Bugün allanıp pullanıp Türk milletine pazarlanmaya çalışılan Erdoğan anayasasının, Türk düşmanı bölücüleri hedeflerine bir adım daha yaklaştırmak ve teknik olarak sona ermiş olan Tayyip Erdoğan'ın seçilme hakkını diriltmek dışında kime ne sağlayacağını, toplumun hangi problemini çözeceğini dürüstçe bir anlatın da biz de anlayalım.

Yazarın Diğer Yazıları