Çalışmayan Müessese: İstifa
Bir otel sahibine yangınla ilgili yasal zorunlulukları yerine getirmeden otelini çalıştırabileceğini düşündüren ve bunu yapabilmesini sağlayan şey sistemin işleyişidir. İşini bir şekilde çözeceğinden emin olmasa bir günlük cirosu karşılığı önlemleri alırdı ve böylelikle 36’sı çocuk 78 kişi hayatına devam ediyor olurdu.
Kartalkaya otel faciası toplumsal çürümenin gün yüzüne çıktığı bir olaydır. Bu felaketin ardından yapılan tartışmalar ve suçu birbirine atma gayretleri ahlaki açıdan ne durumda olduğumuzu gösteriyor. Çalışamaması gereken otel, yolunu bulmuş para kazanmaya devam ediyor. İktidar partisi, felaketin boyutlarını çok iyi bildiği halde Ankara il kongresini yapabiliyor. Törenle milletvekili transferi yapıyor. Benzer şekilde ülkede -yayın yasağı dışında- her şey normalmiş gibi hayat devam ediyor.
Son yirmi yıldır ahlaki ve sosyal değerlerin bozulmasıyla başlayan ve giderek artan toplumsal çürüme 21 Ocak 2025 tarihinde sabaha karşı bir otelin mutfağında bir cerahatin çıban başına benzer şekilde patlaması gibi ortaya çıktı.
Felaketin sebebi sadece otel sahibinin para kazanma hırsı ile açıklanamaz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, valilik, belediye, il özel idaresi ilk sorumlular olarak tartışılıyor ve suçu birbirlerine atmakla iyice kendilerini aşağıya çeken bir sınav veriyorlar. Bir de ikinci üçüncü seviyeden sorumlular var. Mesela mutfakta alev alan kızartma yağına su ile müdahale edilmiş, bunun yapılmaması gerektiğini -bırakın bir mutfak çalışanını- herkesin bilmesi gerekir. Bu durum, ilgili personele gerekli iş güvenliği eğitiminin aldırılmadığını dolayısı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorumluluğunu da gösterir. Cehaletin bu denli yaygınlaştırılmasının sorumluluğu ise Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Sorumluluk sadece kurumlarla sınırlandırılamaz, genelde siyasetin ve özellikle iktidar bu sorumluluğa ortaktır.
İşte bütün bu sorumluların ve sorumsuzluklarının ortaya çıkardığı sonuçların kesiştiği yer, benzer felaketlerin yaşandığı yerlerdir. Kartalkaya’da otelde, Soma’da maden ocağında, Pamukova’da tren yolunda, Aladağ’da öğrenci yurdunda, İliç’te atık havuzunda, Maraş’ta, Hatay’da deprem enkazının altında aslında bu toplumsal çürüme ile yüzleşiyoruz.
Çürümenin bir boyutu da istifa müessesesinin çalışmamasıdır. Sorumluluk bir top gibi kucaktan kucağa atılıp sahipsiz kalınca, bu müessese konuşulmaz hale geldi. Zaten her şey Allah’tan geliyor değil mi? Maden faciasından sonra zamanın başbakanı Erdoğan tarafından dile getirilen “Bunun fıtratında bu var” ifadesi hala hafızalarımızda. Felaketin Allah’tan geldiğine inanmak, teselli bulmak için iyi olabilir ama maden faciasında ölen otuz kişinin ardından bir bakanın “Madenciler güzel öldüler” demesi teselli sınırlarının içinde değerlendirilemeyecek kadar densizliktir.
Bu zihniyetten istifa beklenmez ama bu kadar felaketin ardından hiçbir istifanın gelmemesi izaha muhtaçtır. Bütün dünyanın önünde gerçekleşen felaket boyutundaki olayların istifa ve görevden alma ile sonuçlanmaması iktidarın tercihidir. Çünkü iktidarın anlayışına göre istifa veya görevden alınma, suçu kabullenme anlamına geliyor. Ayrıca istifa müessesesi çalışırsa bir üst kademedeki sorumlu ortaya çıkacaktır.
Tek adam rejimine geçtiğimizden beridir sayın cumhurbaşkanının talimatı olmadan hiçbir şeyin yapılmadığı ortada, dolayısıyla istifa etmesi gerekenlerin talimat bekliyor olmaları gayet normaldir. Her şeyin sorumlusu benim diyen cumhurbaşkanının kurduğu hükümette bir bakan niye istifa etsin. İstifası cumhurbaşkanına meydan okumak anlamına gelmez mi?
Sorumlular hesap versin denilince muhalefet belediyelerini gösteriyorlar. Muhalefet belediyelerine çağrımdır: Madem sorumluluk sizin üstünüze yıkılmaya çalışılıyor. Bütün turistik tesisleri denetlemek için yasal düzenleme isteyin. Bu sefer sizin üzerinize vazife mi diye suçlanacaksınız ama bu toplumsal çürümeye en büyük katkı sessiz ve tepkisiz kalmaktır, unutmayın.
Önce Mayınları Söktüler
Sivil Milliyetçiler
Sahte Olan Sadece Rakı mı?
Çalışmayan Müessese: İstifa
Devlet Aklı
Dönüştürülmeye çalışılan Milliyetçilik
2. Açılım Süreci
Türk'e Kefen Biçiliyor
Yeni Anayasa Encümeni
Sanal Kumar









