Alman devleti de çalışıyor değil mi Sayın Erdoğan?

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk ve Alman medyasının Ludwigshafen’de Türklerin oturduğu apartmanın kundaklanması konusundaki yayınlarıyla ilgili olarak, “Ortada daha bir netice yok. Belgeler, bilgiler, bulgular daha neticelenmedi. Yetkililer daha bu işi neticelendirmemiş. Ama bakıyorsunuz medya asıyor, kesiyor” dedi.
Eee, Alman devleti çalışıyor!
Medya, daha kötüsünü yayın yasağına rağmen Ergenekon operasyonunda yapmadı mı? O zaman “devlet çalışıyor” diyen siz değil misiniz Sayın Erdoğan? Bu operasyonda belgeler, bilgiler, bulgular neticelendi mi?
Ayrıca Fehmi Koru’nun “Bu operasyon 5 Kasım’daki Erdoğan-Bush görüşmesinde varılan mutabakatın sonucudur” diye verdiği bilgi veya sonraki açıklamasına göre “kendi değerlendirmesi” ne olacak?

* * *

Erdoğan ve Merkel, Almanya Başbakanlık Binası’nda Türk ve Alman öğrencilerle bir araya geldiler.
Canlı yayınlanan programda Erdoğan, Alman halkına ve oradaki Türklere yönelik sıcak yaklaşımlarda bulundu.
Kimseye, “Ananız-babanız Almanya’ya giderken bana mı sordu?” gibi bir laf etmedi. Yine kimseye “ananızı da alın gidin” demedi. Gerçi kendisini kışkırtan ve sinirini bozan da olmadı. Gayet olumlu değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, aynı tutumu neden Türkiye’de de devam ettirmiyor ve önüne geleni azarlıyor?

* * *


Erdoğan, soruşturma sonunda Türklerin yanarak öldüğü yangının çıkış sebepleri bulununca hem Türk toplumu hem Alman toplumu ve idari makamlarının rahatlayacağına inandığını söyledi. Üstelik “Ben inanıyorum. Buradaki vatandaşlarımız da inansın. Olaya böyle bakmakta fayda var. Çünkü burada entegrasyonun bir miladı olabilir. O bakımdan bunu bu şekilde değerlendirmekte fayda var” dedi!
Sonuç, entegrasyon politikasına uygun bir şekilde ve ısmarlama ile çıkacaksa, soruşturmaya ne gerek var?
Almanlar Türkleri yakarak öldürsün; üstelik bunu işsizlikten Türkleri sorumlu tuttukları bir dönemde “yakacağız” tehditlerinden sonra yapsınlar, Türkiye’nin Başbakanı da Alman İçişleri Bakanı’nın Türk Büyükelçisi’ne hakaretlerini sineye çeksin ve “Kaza ile olmuştur diye inanalım” desin!
Herhalde başını kuma gömmek politikasına bir örnek veriniz deseler, bundan daha iyi bir tutum gösterilemez!

* * *

Erdoğan, “Almanya 1960’lı yıllarda Türklere göğsünü açmış, gönlünü açmış davet etmiş ve buraya gelen vatandaşlarımız burada Almanlarla çok çok önemli bir dostluk içerisinde geleceğe yürümüşlerdir. Belki o zaman buraya gelen vatandaşlarımız geri dönüşü düşünüyorlardı. Ama zaman geçtikçe, Alman vatandaşı oldukça, artık geri dönmeyi değil, burada bir hayatı sürdürmeyi, geleceğe yürümenin kararını verdiler. Sizler burada okumaya başladınız. Tabii bazı sıkıntılarınızın olduğunu biliyoruz. Ama bu sıkıntıları sizler aldığınız eğitimle başarılı bir biçimde aşmalısınız, aşacaksınız. Biz şuna inanıyoruz: Entegrasyona evet, entegrasyon olarak yapılması gereken ne ise bunların yapılması lazım ama asimilasyona hayır. Çünkü insanlar kendi kültürleriyle, değerleriyle güçlüdürler. Bu bir Türk evladı için de bir Alman evladı için de böyledir. Onları asimile etmeye çalışmak da zaten bir insanlık suçudur. Olması gereken onu kendi değerleriyle kabul edip, onun o topluma entegre olmasına bir zemin hazırlanmasıdır. O zemini hazırladığınız zaman orada barış vardır, sevgi vardır dostluk vardır” dedi.
Almanya, Türklere göğsünü, gönlünü açmış filan değildir. 1960’larda genç insanlarımızı, dişlerine bakarak ve köle seçer gibi aldılar! Kendi ekonomik programları, iş gücüne ihtiyaç gösteriyordu. Şimdi Doğu Almanya ile birleşince, iş gücü ihtiyaçları kalmadı. Türklere yönelik saldırıların sebebi, ülkelerine dönsünler diyedir. Bu gerçeği görmezden gelmek, yeni yangınlarda Türklerin öldürülmesini kabul etmektir!

Yazarın Diğer Yazıları