Allah, yalnız iktidarın Allah'ı mıdır?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu''nun, "Cenab-ı Allah biliyor. Milletimize hiç ihanet etmedik. Üzerimize ne kadar gelirlerse gelsinler hiç ihanet etmedik. Kim ne derse desin. Onun için sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah''tır, bize yaptıran Allah''tır, bize yaptıran Allah''tır" sözleri, iktidarın geldiği aşamanın ne derece vahim olduğunu göstermektedir.

Allah yalnız iktidarın Allah''ı mıdır? Muhalefete yaptıran kimdir? Dış güçler mi? İyi de iktidarı, Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığına da Allah mı tayin etti yoksa ABD Başkanı mı?

Gerçi O görevi veren ABD Başkanı George Bush da "Irak''a saldırmayı Tanrı emretti" diyordu. Öyleyse böyle bir projeye Türkiye olarak hizmet etmek de Tanrı emri miydi?

ABD örneğinde açıkça görüldüğü gibi bu tür sözlerin hedefi, işlenen suçlara, halk nezdinde meşruiyet kazandırmaktır.

***

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, vehameti hem dini hem siyasi açıdan inceledi.

Karamollaoğlu, Soylu''ya "Allah sana akıl fikir versin. Hasan Sabbah''ın adamları Haşhaşiler de öyle diyordu. Yaptıkları her yanlışı Cenab-ı Hak yaptırıyor diye. Takdir Cenab-ı Hakk''ındır ama be mübarek, insan mesuldür. Bir adamı öldüren de ''Bunu bana Allah yaptırdı'' diyor, yeri geldiği zaman... ''Cenab-ı Hak isteseydi elimi tutardı, yapamazdım'' diyebiliyor" diye seslendi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise "İşte bu Muaviye aklı. Kuranı Kerim sayfalarını mızraklarına geçiren ve kendine siper eden akıl." diye değerlendirme yaptı.

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz da "Fâtır Suresi 5. Ayet''te diyor ki; "Ey insanlar! Allah''ın verdiği söz gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın, o aldatma ustası da Allah hakkında sizi kandırmasın" diye Soylu''nun sözlerine tepki gösterdi.

***

Peki ama "Bize yaptıran Allah''tır" diyerek sorumluluğu iktidarın üzerinden atamayacağını Süleyman Soylu bilmiyor mu? Bildiği halde neden böyle bir ifade kullandı?

"Ne yapıyorsak bize Allah yaptırıyor" diyen kişi, esas olarak kimi ikna etmeye çalışıyor?

Halkı yani seçmeni değil mi?

Peki seçmen, İslam''a göre Allah''ın insana irade verdiğini, iyilik veya kötülük yapmanın insanın kendi kararı olduğunu bilmez mi?

İşte püf noktası burasıdır.

Kitleler, dini konularda yeterli bilgi sahibi olsaydı, zaten insanları Allah ile aldatmak mümkün olmazdı. Öyle ki insanoğlu, "Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı''yı kullanır" diyen İtalyan düşünür Bruno''yu diri diri yakarak öldürmüştür.

Aynı dönemde Bruno''nun arkadaşı olan Galile de "dünya yuvarlaktır ve kendi etrafında dönüyor" dediği için idam edilecekken, son anda iddiasından vaz geçmeyi kabul ederek hayatını kurtarmıştı.

Bruno, "Halkın çoğunluğu, ona inansın, inanmasın, hakikat değişmez" diye haykırıyordu ama insanlar kilise tarafından yönlendiriliyordu. Kilise, "dünya düzdür" dediği için çoğunluk buna inanıyordu...

***

Seri cinayet işleyenlerin bazıları, savunma sırasında akli dengelerinin yerinde olmadığını göstermek için "Bana bunları Allah yaptırdı" der. Böylece cezadan kurtulmayı ümit eder!

Günümüzde siyasilerin de aynı taktiğe başvurması, kitlelerin cahilliğine hitap etmektir!

İnsan, küresel düzeyde sadece Allah ile değil, bilimle de aldatılıyor ama ilaç şirketlerinin basın açıklamalarını bilim yerine koyarak neredeyse inanç haline getirenlerin Bruno''yu diri yakanlardan ne farkı var?

Yazarın Diğer Yazıları