AKP ve PKK’nın tarihi projesi!

Tayyip Erdoğan, sanki çok hayırlı bir iş yapmış gibi “Demokratikleşme Paketi ile din ve vicdan hürriyetini engelleyene ceza getirdik. Ayrımcılık ve nefret suçuyla mücadeleyi yoğunlaştırdık. Köy isimlerinin değiştirilmesini, eski köy isimlerinin yeniden alınmasını kolaylaştırıyoruz. Giyim kuşama da klavyelere de özgürlük getirdik” dedikten sonra Atatürk’e saldırmak puan getirmediği için olsa gerek İsmet İnönü hakkında “Aradık, sorduk, diktatörü bulduk. Ey CHP, diktatör senin içinde. Kim? İnönü. İnönü, İtalya’da Nazi, Faşizm iktidar olduğunda onları ilk tebrik edenlerden olmuştur. Ve öyle ki bunlar Dersim’de katliamın baş sorumlusudur” gibi sözler sarf etti! Oradan da “Dersimli ama susuyor” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi!
Terör örgütü başı Abdullah Öcalan da Erdoğan’ın “büyük devrim” lerinden, “tarihi reform” larından çok memnun ki “Herkes seferberlik ruhuyla bu seçimleri değerlendirmelidir. Gelecek için tüm Kürtler, Türkler, Araplar, Ermeniler için çok büyük değeri vardır. Bu değeri herkes iyi kullanmalıdır” dedi!

***

Kimse yanlış değerlendirmesin; benim Ermeni adı soyadı taşıyan vatandaşlarımızla ilgili hiçbir eleştirim yok. Onların yasalarla belirlenmiş hakları vardır ve bu hakları kullanmaları konusunda kimsenin bir itirazı da yoktur.
Ancak BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Ermenice hizmet vereceklerini açıklıyor ve her hafta İmralı kapısına koşup talimat aldığı asıl başkanları Öcalan da seçimlerin Ermeniler için çok büyük değeri olacağını söylüyorsa şu soruyu herkesin sorması gerekmez mi; hangi Ermeniler için?
Yoksa Ömer Çelik’in Türkiye’ye yerleşmeye davet ettiği tehcir edilen Ermenilerin torunları için mi bu söylemler?
Ömer Çelik, geçen yıl Moskova’da bir çağrı yapmış ve “Geçmişte yapılan bazı yanlışlıklar yüzünden ülkemizi terk etmiş Hristiyan ve Yahudiler var. Hepsine ’Ülkenize geri dönebilirsiniz’ diyoruz” demişti.
Yoksa, Tayyip Erdoğan’ın “tarihi reform” dediği gerçekte bu proje midir? Yoksa AKP, bu “tarihi proje” için kurulmuş bir parti midir? Yoksa Erdoğan’ın “ayaklar altına alacak” kadar Türk Milliyetçiliğine kin duymasının sebebi, farklı etnik kimlikte olanların Türkiye’den kovulmuş olması mıdır?
Hani Tayyip Erdoğan, “Yıllarca bu ülkede bir şeyler yapıldı. Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Acaba kazandık mı? Bu aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi” demişti ya!
Hani Yunan basını, bu sözleri “tarihi itiraf” başlığı ile yayınlamıştı ya!
Farklı etnik kimlikte olanlar tehcirle giden Ermeniler ve mübadele ile giden Rumlar değil miydi?

***

57’nci Hükümet döneminde her etnik gruba kendi siyasi kaderini tayin hakkı veren ikiz yasaları Türkiye adına imzalayan Büyükelçi Volkan Vural da emekli olduktan sonra 2008 Eylül ayında Neşe Düzel’e yaptığı açıklamada “Devlet Ermenilerden özür dilemeli, Ermeni ve Rumlar tekrar eski topraklarına dönsün, tekrar vatandaş olsun” demişti.
Cumhurbaşkanı olmadan önce Abdullah Gül de 20 bin dolara vatandaşlık satmak projesini açıklamıştı!
AKP iktidarında Türkiye’nin nüfus yapısı epey değiştirildi. Önce İran’dan gelenler vardı. Buna Ermenistan’dan ve nihayet Suriye’den gelenler eklendi.
Hükümet, Suriye’den gelenlerin sayısının bir milyonu geçtiğini söylüyor ama Türkiye’nin neresine gitsem Suriyelilerle karşılaşıyorum. Yani gerçekte daha fazlalar. Üstelik gelenler içinde Türkmenler varsa, onların durumu ile devlet ilgilenmiyor!
Ermeni soykırımı, Pontus soykırımı gibi propagandalar ile ABD ve Avrupa, Türkiye topraklarında hak iddia ediyor. AKP iktidarı da bu taleplere zemin hazırlıyor.
Meselenin özü budur.
AKP’ye oy verenler, işte bu “tarihi proje”lere hizmet etmiş oluyor!

Yazarın Diğer Yazıları