Hulusi Bey’in Allah korkusu
Anlaşılan Hulusi Bey askerlikte pek bir başarılı olamadığını anlamış olmalı ki bu seferde din diyanet ve eğitim konularında ahkâm kesmeye başlamış, her mikrofon bulduğunda eğitim konusunda konuşuyor ve “4 yaşından başlayarak Allahtan korkan kuldan utanan” çocuklar yetiştireceğiz deyip duruyor.
Muhteremin pedegoji bilgisi yok, eğitim konusundaki bilgisi ise nakısta olmalı ki böyle söylemlerde bulunuyor olmalı.
Hulusi Bey bu aklı sıra bu tip söylemlerinin halkın ve parti örgütünün hoşuna gideceğini ve olası bir AKP Genel Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanı adaylığında ön sırayı kapabileceğini düşünüyor olmalı yoksa böyle içi boş popülist söylemlerde bulunmazdı.
Önce Hulusi Bey’e şunu söyleyeyim; ahlak dinlerden çok daha önceden var olan toplumu bir arada tutması için fikir birliğine varılmış kurallar bütünüdür.
Ahlakın en temel tanımı: Herhangi bir korku ya da ödül beklentisi olmadan doğru olanı yapmaktır.
Dolayısı ile siz insanları Allah ya da başka bir ilah ile korkutarak hiçbir şekilde ahlaklı yapamazsınız! Korku belasına ahlaklıymış diye davranan insanlar çoğu zaman korkularını savuşturacak gerekçeler yaratarak en ahlaksızca işleri yapmaktan çekinmezler.
Tarihte kendini inanan ya da tanrı korkusu taşıyan dindar insanlar olarak tanımlayan birçok kişi “Tanrının emri”, “Tanrı böyle istiyor” ya da “Tanrı buna kızmaz” gerekçeleri ile birçok ahlak dışı, kabul edilemez eyleme imza atmıştır.
Özellikle dindar insanların bazı insanları ötekileştirdiği zaman ötekilere karşı en büyük ahlak dışı ve hatta suç olan eylemleri yapmaktan çekinmediğini görürüz.
Sonuç olarak şunu söyleyeyim Allah ya da başka bir ilahın korkusu insanları iyi, ahlaklı ve yasalara uygun yaşamaya ve davranmaya sevk etmez. Korku bariyeri yıkılır ya da bypass edilirse bu insanlar en büyük ahlaksızlıkları dahi yapmaktan çekinmez.
Hani bu Hulusi’ Bey’in ümüğünü sıkan FETÖ’cüler var ya işte onlar bunun en önemli ve yakın örneklerinden biridir, bunlar sınav sorularını çalıp kendi cemaatlerinden olmayan milyonlarca ötekinin hakkını yerken Allah korkusu neredeydi?
Hulusi Bey kafasındakiler bunları orduya, polise, eğitime, adalete kısacası devletin en önemli kadrolarına bunların Allah korkusu var, alınları seccadeye değiyor diye yerleştirmedi mi?
Peki, bu Allah korkusu olduğu iddia edilenler meclisimizi bombalar, insanları katlederken hiç mi Allah’tan korkmadılar?
Sonuç olarak biz Türkler Araplara benzemeyiz, biz tanrıdan korkmayan, tanrıyı seven tanrının da bizi sevdiğine inanan bir kültüre sahibizdir. Korku bypass edilebilir ama sevgi asla ve Hulusi Bey kendi kültürüne ait bu kadar temel bir ilkeyi bile bilmiyor ama ahkâm kesiyor anlaşılan.
Gelelim kuldan utanma meselesine; Hulusi Bey bu lafı da diline dolamış, durmadan her yerde söylüyor. Bunlar iktidara gelirken durmadan “Allah utandırmasın” deyip durdular duaları kabul olmalı ki tüm utanma duygularını kaybetmiş bulunuyorlar ve en utanılacak olaylarda bile yüzleri kızarmadan zeytinyağı gibi üste çıkıveriyorlar.
Örnek vereyim; Hulusi Bey’in yerinde bir Japon olsaydı ve emrindeki savaş uçaklarını, helikopterleri, savaş gemilerini, tankları bir terör örgütüne kaptırıp kendisi de esir düşse maiyetindeki askerler boğazını sıksaydı emin olun utancından insan içine çıkamaz, harakiri yapıp intihar ederdi…
Pekâlâ, Hulusi Bey ne yaptı?
Bakan oldu değil mi?
Onun yönetiminde askeri okullar ve hastanenler kapatıldı, kışlalar dağıtıldı askeri arazilere de rezidanslar yapıldı değil mi?
Sonsöz olarak şunu söyleyeyim: Eğitimin temeli bilim, sanat ve spor eğitimi üzerine oturmalıdır. Bunun yerine dini ya da ideolojik beyin yıkama faaliyetlerine yönelirseniz belki başarılı olur mini mini beyinleri yıkarsınız amma ve lakin daha sonra bunlara bilim, sanat ve spor öğretmeniz, çağdaş uygarlık seviyesi ile yarışacak insan gücü yetiştirmeniz mümkün olmaz.