AKP tarihteki yerini alır, CHP ise!..

Kendi adıma 31 Mart 2024 Yerel Yönetimler seçiminin galibi hiç kuşkusuz CHP.

Yeniden Refah Partisi’ni de es geçmemek lâzım elbette, çünkü o da 3. parti.

*

Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı onları küçümser ifadelerle yok saysa da…

“Paçamıza yapışanlar” dese de…

Onlar bu seçimlerde “Biz hâlâ varız!” mesajını verdiler.

*

Bu seçimin, CHP tarafında, seçim öncesi bazı ilçelere, ilçe dışından aday atamalarıyla ilgili ciddi şekilde yüksek sesle söylenmeler olsa da her şey o andı, yaşandı ve bitti.

CHP, İstanbul’daki belediye başkanlığı sayısı 14 iken, yeni adaylarıyla birlikte 12 daha arttırarak 26’ya çıkarttı.

CHP için bu gerçekten önemli bir başarıdır.

Bu başarıda da başta CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel olmak üzere, 2019 yılında seçilen Büyükşehir Belediye Başkanlarının performanslarından dolayı, vatandaşın teveccühünü kazanmış olmalarıdır.

*

Hükûmetin, CHP’nin Büyükşehirlerdeki yerel yöneticilerinin her türlü kısıtlama ve hareket alanlarını daraltmalarına rağmen, bu insanlar ellerindeki mevcut olanakları kullanarak…

Yapamadıklarını, neden yapamıyor olduklarını anlatarak…

Vatandaşla irtibatını kesmeyerek…

Sosyal yardımlar konusunda gençlere, kadın ve çocuklara, emeklilere sahip çıkarak CHP, 2019’da kazandığı 6 Büyükşehir belediyeye ilaveten, 2024 yılında hanelerine 8 Büyükşehir belediyesi daha ilave etmişlerdir.

Az şey mi bu?

*

CHP’nin bu başarısında yenilenmiş genç kadrolarının…

Genç belediye başkan adaylarının, seçim sürecinde gösterdikleri performanslarının yanında, maalesef Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olması gerekirken, özellikle de İstanbul için Sayın Kurum’dan daha etkin…

Daha mücadeleci…

Ve daha heyecanlı…

Bir o kadar da yorucu bir seçim süreci geçiren Sayın Erdoğan’ın, seçim sürecinde kullandığı dil ve stratejilerindeki yanlışlıklarının da bu yenilginin önemli bir nedeni olduğunu düşünüyorum.

*

Sayın Erdoğan’ın seçim süresince kullanılan dilinin, toparlayıcı değil aşağılayıcı olması…

14 Bakanın, birer siyasi gibi çalışmaları, vatandaştan karşılık bulmadığı da bir gerçek. Böyle olunca da Sayın Erdoğan ve partisi, vatandaş nezdinde samimiyet sınavını geçememiştir.

Vatandaş, Sayın Erdoğan’a olan güvenini tazelememiştir.

*

Diğer taraftan ülkenin bir ekonomik çıkmazın içine düşürülmesi…

Verilen sözlerin yerine getirilememesi…

Ücret artışlarındaki adaletsizlik…

Emeklilerin -neredeyse- yok sayılmaları…

Ve daha birçok neden de üzerine eklenince, seçmenin de kendisinin patron olduğunu hatırlamasıyla, Erdoğan’a “Kusura bakmayın!” diyerek, CHP’yi birinci parti yaparken, iktidara adeta kırmızı kart göstermiştir.

*

Bundan sonra ne olur?

CHP açısından bundan sonra CHP’li belediyelerin performansına…

Vatandaşla olan diyaloglarına…

Samimiyetlerine…

Vatandaşa verdikleri sözleri azami düzeyde yerine getirmelerine bağlıdır.

*

Bunları yaptıklarında, inanıyorum ki bu ülkede AKP, zaman içinde tarihteki yerini alır. CHP ise patronunu, yani seçmenini hafife alırsa, o da bir daha ‘sittinsene’ belini doğrultamaz!..

Yazarın Diğer Yazıları