AKP, neden bir bağımlılıktır?

Anadolu Ajansı muhabiri Selçuk Kılıç, Trabzonspor''un şampiyon kadrosunun unutulmaz golcülerinden Ali Kemal Denizci ile geniş bir röportaj yaptı. Denizci, Trabzonspor''un 1972 yılındaki son maçta PTT''ye yenilerek şampiyonluğu kaybettikten sonra nasıl şampiyon olduğunu anlattı:

"İlk baktığımız zaman PTT maçında kaybedilen şampiyonluk Allah''ın lütfuydu, iyi ki de kaybettik. İstanbul''un şöhretli ama artık sona gelmiş futbolcularını transfer etmiş, şampiyonluğa gitme düşüncesinde olan, kendi evlatlarını görmeyen bir yönetim anlayışı vardı. O şampiyonluk kaybedildikten sonra parasal her şey bitti, mecburiyetten bazı şeyler doğdu. ''Bizim çocuklarımız ile idare edelim, şampiyon olamayız, nasılsa küme de düşmeyiz.'' dendi. O niyet, Trabzonspor''u taşıdı, şampiyon yaptı, İstanbul hegemonyasına son verdi. Ama daha sonra bu yanlışlar göz göre göre devam etti."

Denizci, Trabzonspor''un şimdiki başarısını ise bakın neye bağlıyor:

"Mevcut yönetim, yanlışları ortadan kaldırdı. Çok iyi niyetli, karakterli, bütçeye uygun futbolcular alınmaya başlandı ve bu hale geldik. Abdullah Hoca''nın gelişiyle de farklı bir ivme kazanıldı. Yönetim, Abdullah Hoca''ya, Abdullah Hoca da onlara değer verdi. Paylaşımı iyi yaptılar. Müthiş uyum başarıyı getirdi. Trabzonspor''un kadrosu fersah fersah rakiplerden üstün olup da bu fark olmadı. Onların da geniş kadroları var. Beşiktaş''ı daha dün izledik, kadrosu geniş, yetenekli ama epey gerideler... Bu, yönetimin başarısıdır. Hocaya değer vermesi, hocanın yönetime saygı duyması önemliydi. Müthiş uyum var. Başarı bundan geliyor."

***

Buradan çıkarılacak dersler var... Şimdi kimse "Sadece Trabzon''da yetişmiş futbolcularla oynayalım" demiyor ama açıkça görülüyor ki Trabzon''a gelen futbolcu, biraz yetenekliyse uyum sayesinde yıldız oluyor... İçlerinde çok yetenekli olanlar da var tabii ama başka takımlarda da var... Önemli olan takımın bir bütün olarak uyumu ve moral durumu... Özgüveni ve başarıyı sağlayan bunlardır... Uyum bozulursa, takım da bozulur...

Siyasi partilerin veya ittifakların yönetimi de böyledir, ülkenin yönetimi de...

***

Peki siyasi takımların içinde uyum var mı? Hedefte birlik var mı? Her grup toplantısında genel başkanları alkışlamak, uyum mudur? İnsan olarak bu siyasi ritüelden utanıyorum!

Yine genel başkanların gizli gündemleri ile uyum sağlamak ve belirsiz bir hedefe kilitlenmek de kolay iş değildir!

Öyleyse rejimle ilgili gizli gündemi olan AKP, son yerel seçimlere kadar neden hep kazandı? Seçmenle uyumu bugüne kadar nasıl sağladı?

AKP, işin başında halkın psikolojisini bilimsel verilere göre iyi analiz etmiş bir ekip tarafından hazırlanan siyasi söylemler kullandı... Ezilmişlere oynadı ve ilk maçı kazandı... İlk maçtan sonra da kitleyi büyütmek için devlet imkânlarını kullandı. Şimdi de seçimlerde devlet imkânlarını kullanabilmek için hukuka aykırı yasa çıkardılar. Tabii 20 yılın sonunda kitleler yine eziliyor ama AKP seçmeni destek vermeye devam ediyor!

***

Asıl motivasyon, AKP iktidarının, aldığı oya yakın sayıda vatandaşa verdiği maddi destektir! Önceleri makarna-kömür diye küçümsenen ama beş-altı milyon kişiye verilen maddi desteğin, ortalama beş kişilik aile göz önüne alınarak kaç kişiye ulaştığını, ayrıca ne kadar "fire" verilmiş olduğunu görmek veya üç aşağı beş yukarı tahmin etmek çok zor değil... "Fitre"den bahsetmiyorum... Destek, küçük de olsa büyük de olsa uyuşturucu gibi bağımlılığa sebep olmuştur. Partizan kadrolaşma da ana karnındaki bebeğin göbek bağından beslenmesi gibi bağımlılığı sürekli kılmıştır. Zorunlu uyumdur bu... Bilimsel yöntemlerle aşılması gereken, işte bu bağımlılıktır!

Yazarın Diğer Yazıları