Şöyle bahçeye oturup, kahve yudumlarken, keyifle yazı yazmaktı niyetim.
Öyle ya, bunca sıkıntılı günler. Acılar, üzüntüler.
Psikolojimiz perişan.. Kısa da olsa bir mola.
Ama nerdee.
Futbol dünyasında hep bir hareket, aksiyon var. Fokur, fokur kaynıyor mübarek.
O da ne! Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu istifa kararı almış.
Şaka gibi.
Gel şimdi burdan yak..
Önce işe bak.
Sor, soruştur. Aslında ne oldu onu irdele.
Şöyle bir sörf yaptım haber kanallarıma.
Meğer ne skandal durum varmış.
Başkana kimler nasıl kumpas kurmuş..
Duyduklarıma inanamadım..
Ahmet Ağaoğlu siyasete mesafeli. En azından öyle duruyor.
Malumunuz üzere Trabzon''daki Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri, havalimanının yanında. Alanın genişleme projesine karşı ilk bayrağı başkan açıyor.
Bu konuda sıkıntılı süreç başlıyor. Gerilim projeyi durma aşamasına sokuyor.
İşte bu Ağaoğlu ile siyaseti karşı karşıya getiriyor.
Sarı kart yiyor!
Başkan maça 1-0 önde başlamış oluyor!
ALDIKLARI KUYUSUNU KAZDI
Ağaoğlu’nun yönetime aldığı Ertuğrul Doğan, hoca konusunda Abdullah Avcı’da ısrarcı. Doğan, başkanın aksine siyasi yönü ağır basanlardan. Avcı da o kanaldan empoze ediliyor.
Yaşanılan şampiyonluk sonrası da başkan transferi Doğan ve Avcı’ya bırakıyor.
Tek bir şart koyup. O da; transfer bütçesinin 30 milyon euronun üstüne çıkmaması.
Mali işlerden sorumlu yönetici olan Doğan’a güven tam.
Bütçe aşımı yaşansa da, Doğan bu durumu kendisi sübvanse eder görüşe hakim. Çünkü bu mali güç, Doğan’da fazlası ile mevcut.
Anthony Nwakaeme ile konuşup anlaşan başkana karşı bayrak açılıyor.
İlk kumpas tohumları atılmış oluyor.
Kim nerden bilecek. Top secret operasyon yürütüyor.
Doğan-Avcı ikilisi; yıllık 2.3 milyon euroyu çok bulup yıldız oyuncuyu küstürüyor. Marc Bartra’ya aynı para ödeniyor ama. Takımı sırtlayan oyuncu yerine, bir stopere.
Trezeguet’ye karşı çıkan başkana masallar anlatılıyor! La Fontaine masallarına on basar!
Mısırlı; hızlı, etkili. Ayrıca ileri geri çalışıyor. Sistem adamı. Mübarek öyle masala dökülüyor ki, sanki Modriç tarif ediliyor.
Sezon başlayınca yeni transferler tel tel dökülüyor. Ağaoğlu da, “Sezonu Avcı İle tamamlarım. Ama yeni sezona başka hoca ile devam ederim” diyor..
Bu da ikinci kıvılcımı ateşliyor. Doğan, Avcı''nın da etkisi ile ödeme güçlüğünü bahane edip, erken seçim tezini masaya koyuyor.
Birini yönetime, diğerini takımın başına aldığı iki ismin kumpasını geç de olsa fark eden Ağaoğlu, “Her şeyi yapan siz. Sizi geri çevirmeyen ben. Tam yetkiye rağmen başarısız olan siz. Sorumlu gösterilip kötü gösterilmek istenen ben. İlk imza benden. Gerisini tamamlayıp getirin” diye rest çekiyor..
Çok kongre kulisi gördüm. Duydum. Böylesi ilk. Kumpas buna derim.
Ha bu arada işin perde arkasında Serhat Albayrak da var. Başkan gibi Doğan’a da yakın olan Albayrak; gelinen noktada tarafsız gibi duruyor.
İddialara göre durur gibi yapıyor.
Doğan’ın başkanlığı için, olup bitene çanak tutuyor.
Bu durum, havalimanı projesini yeniden hafızalara getiriyor.
Zincir gibi uzayıp gidiyor.
Karadeniz; hırçın, dalgalı. Tehlikeli sulara sahip. Öyle bir girdap oluşur ki.. Ayağınızın altındaki kum bir anda yok olur.
Trabzonspor ondan beter! Baskın seçim öncesi Ağaoğlu kesinlikle yeniden aday olmayacak.
Doğan bir numaralı koltuk için çoktan ekip kurma mesaisinde deniyor.
Kongre; kongrede kazanılır denir hep. Bakalım bu kumpas sahiplerine, üyeler yol verecek mi?
Mali sıkıntı, 38 sene sonra gelen şampiyonluğa rağmen can sıkıyor. Futbol sadece futbol değildir. Bir oyun, eğlence aracı hiç değildir! Özü böyle. Ancak bize ne dayanır. Onu da bozduk. Kendimize benzettik.
Olsa, olsa taht oyunları diyebiliriz.
Tıpkı meşhur dizi gibi: Game of thrones
Şerafettin Tilki
