Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Şerafettin Tilki
Şerafettin Tilki

Ahmet Ağaoğlu Abdullah Avcı'ya nasıl tuzak kurdu? Şerafettin Tilki ortaya çıkardı

Eski Korsikalı komutan Fransa''nın ünlü imparatoru Napolyon, “Para, Para, Para” demişti;
savaşı kazanmak için, tek adresin ‘para’ olduğunu belirtirken.
Oradan gününüze yatay geçiş yapayım.
Hatırlayın Abdullah Avcı''nın Beşiktaş''a imza törenini..
Vodafone Park. Başkan Fikret Orman ve yönetimi orda. Avcı, eşi ve tüm ailesi. Yoğun medya ilgisi.
Arka fonda çok farklı yazı:
‘Burası Beşiktaş. Burada imzalar, kağıtlara değil; kalplere atılır.’
Ne güzel. Söz uçar, yazı kalır derler.
Nafile!
Zira Avcı, başarısız olup gönderildi.
Anlaşmaya da yanaşmadı.
Başkan Ahmet Nur Çebi ile görüşmeye dahi gelmedi.
Faizleri ile birlikte 20 milyon üstünde tazminat adı altında haksız parayı cebine indirdi.
İşin traji komik yanı ise, Beşiktaş’ın görevdeki hocası Sergen Yalçın yıllık 7 milyon lira alırken, çalışmayan eski hocası Avcı; 12 milyonun sahibi oluyordu.

İşte küstüren olay

Sonra... Trabzonspor Avcı ile anlaştı. Şampiyonluk geldi. Ardından sözleşmesi 3 yıllık uzatıldı.
Tuhaf olan şuydu; aynı Avcı’nın resmî sözleşmesinde tazminat maddesi yoktu.
Kimse inanamadı.
Beşiktaş’a öyle, Trabzon’a böyle.
Yok, yok olamaz.
Öyle de oldu zaten.
Önceki gün eski bir dost ile karşılaştık. Kendisi Beşiktaş kongre üyesi.
Bir hayli de etkin.
Memleketi Trabzon.
Bordo mavili camiaya da çok yakın.
Nerede ise tüm ailesi, eşi dostu Karadeniz kulübümde icranın içindeki insanlar.
Konu dönüp dolaşıp istifa eden Ahmet Ağaoğlu ile Avcı’nın küs ayrılmalarına geldi.
Aynen aktarayım.
- Kırgınlık, küslük olayı farklı. Avcı, sözleşme uzatırken tazminat maddesi için ısrar ediyor. Ağaoğlu karşı tez sunuyor. "Başkan olduğum sürece birlikteyiz. O yüzden rahat ol. Başkanlığı bırakacak gibi değilim. Doğal olarak seni de!" diyor.
Buna istinaden madde eklenmiyor sözleşmeye.
Daha önce yazı konusu yaptığımız gelişmeler sonrası Ağaoğlu bir taş ile iki kuş vuruyor.
Kendisine kumpas kuran Ertuğrul Doğan ile Avcı’nın hiç beklemediği bir anda istifasını açıklıyor.
Kulübün yükü Doğan’a kalıyor. Avcı da yüklü tazminattan mahrum oluyor.
Başkana kırılıp, küsüyor.
Tazminat için aralarına kara kedi giriyor.
Öyle ki, birbirlerinin isimlerini dahi zikretmiyorlar.

Bizzat dinlediğim bu hikaye karşısında nutkum tutuldu.
Perde arkasında neler, neler yaşanıyor.
Ne oyunlar.
Santraç hamleleri gibi yaklaşımlar.
Filmlere, dizilere taş çıkartan senaryolar.
Akıl oyunları.
Ne yazsak havada kalıyor.
Hava dedik de, cemreler düştü. Erken bahar geldi. Aldanıp, hasta olmayın.
Bunca dert.
Bunca keder.
Bir de sizleri düşünmeyeyim!
Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları