ABD Türkiye'de kimi ister?
Bazı sosyal medya gruplarında, "ABD, Türkiye''de kimin iktidarını ister?" sorusu üzerinde tartışmalar oluyor.
ABD Başkanı Joe Biden, henüz adaylığı kesinleşmemişken, 16 Aralık 2019''da, Türkiye ile ilgili bir soruya "Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan''a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yaptıklarının bedelini ödemeli. (...) Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi onlarla (muhalefetle) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan''ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle." diye cevap vermişti.
***
İlginçtir, bu açıklama, yedi ay sonra Türkiye''de gösterime girmiş; iktidar yanlıları "Bakın biz yerli ve millî olduğumuz için, ABD, Türkiye''deki muhalefetin iktidara gelmesini istiyor" diye konuşmalar yapmıştı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise konuya şöyle yaklaşmıştı:
"Önce şu soruyu sormak gerekiyor. 7 ay önce yapılan açıklama ortada dururken bu ülkenin Cumhurbaşkanı kimdi? Bu ülkenin sarayında kim oturuyordu, bu ülkenin Dışişleri Bakanı kimdi? Yedi aydır tepki vermediler, neden şimdi tepki veriyorlar? Biz CHP olarak bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden bir gelenekten geliyoruz. Hiçbir emperyal gücün gölgesini dahi kabul etmiyoruz. Çünkü bağımsızlık bizim karakterimizdir Bu karakterden yola çıktık.
Beni üzen şey şu: Bu sözlerin yedi ay sonra gündeme getirilmesi… Neden? Acaba yine birileri, ''Bunu kullanın, deliğe süpürmeyin'' mi dedi? Biz bunu merak ediyoruz."
***
Yine de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Biden''a önemli bir cevap vermişti:
"Bilgi noksanlığı var. Örneğin ''hükümet unsurları'' diye bir terminoloji kullanmış. Obama''nın yardımcısıyken bunlar hep terör unsurlarıyla, teröristlerle yatıp kalktıkları için ''unsurları'' diye hitap ediyor.
''Kürt kökenliler'' diyor. ''Meclis''e girmelerini sağlayacağız.'' diye haddini aşan cümleler var. Bu ülkede Kurtuluş Savaşı''nı hep birlikte verdik. Kürt kardeşlerimiz kurucu Meclis''te de vardı. Sen kimsin ''Kürtlerin de Meclis''e girmesini sağladık'' diyorsun? Bunların Kürt kelimesinden anladığı teröristler. Yani YPG-PKK..."
***
Peki gerçekte ABD ve AB, Türkiye''de kimin iktidarını ister? The Economist dergisinin 24 Ocak 2004 tarihli sayısında, "Sorun 11 Eylül''den bu yana ABD''nin çıkarlarının değişmiş olması. Soğuk Savaş sırasında, Türkiye''nin rolü Sovyetler Birliği''ni kontrol altında tutmaktı. Bugün ise ABD''nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman''a göre ''İslâm dünyasında reform ABD''nin en önemli stratejik girişimi'' ve Türkiye''nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir." diye bir ifade kullanılmıştı...
ABD, kendi projesini uygulamak için İslam''ı siyasi bir araç olarak kullanmakta olan "Yenilikçiler"e yani AKP''ye oynadı... AKP daha kurulmadan, sonradan parti programı haline getirilecek bir gizli belge gönderdiler ve kurulacak partinin, iktidara gelirse yerel yönetimlere özerklik vereceğine dair söz vermesi halinde ABD tarafından destekleneceğini söylediler...
Nitekim Açılım Süreci boyunca, terör operasyonları yasaklandığı için PKK Güneydoğu''da bazı ilçeleri kendi egemenliği altına aldı! Özerkliğin de ötesine geçti... Bu süreç AKP''ye seçimi kaybettirdi ama seçimden sonra terörle mücadele başlatarak ve erken seçim yaparak iktidarda kalmayı başardılar.
Gerçi 6''lı mutabakat metninin özü de açılım sürecine tıpatıp uyuyor ama ABD, tek kişi ile uğraşmak varken neden 6 kişiyle uğraşsın? Gerçi "Ankara''daki en önemli adamımız" dedikleri kişi de o masaya katıldı ama ABD, riske girmek istemez.