Recep Tayyip Erdoğan’ın Bekir Coşkun’u kastederek, “Abdullah Gül seçilirse benim Cumhurbaşkanım olmayacak diyenler vatandaşlıktan çıksın” sözlerine büyük tepki var.
İşte bir örnek:
“Vatandaşlarını ülkeden kovan bir Başbakan var mı? Evet var; bizim Başbakanımız. Kendi görüşünden olmadığımız için bizi vatandaş yerine koymuyor. Çünkü onlar bu memleketin asıl sahibi! Onlar bu memleketin elit kesimi! Bu ülke uğruna savaşmış, canlarını ortaya koymuş ve binlerce, milyonlarca şehit vermişler! Bu ülkeyi bağımsızlığa kavuşturmak için analarını bacılarını kardeşlerini evlatlarını babalarını dedelerini şehit vermişler! Çünkü bu eşsiz ecdat sadece onların ve sahip çıkanlar da onlar!
Bizler ise bu memlekete mülteci olarak gelmişiz ve onların egemenliğinde köle olarak yaşamışız; sonrasında bizleri azat etmişler! Biz hiç bir mücadeleye girmeden, çaba harcamadan, günümüzü gün eyleyerek bu vatanın eşsiz ve sonsuz nimetlerinden ve onların sağladığı huzurdan doyasıya faydalanarak yaşamışız! Yönetmeyi de onlar hak ediyor, söz hakkı da onların! Bu gün bize, ’çıkın ülkemizden artık bize yük olduğunuz yeter’ deseler gidecek yerimiz bile yok!
Ne yapacağımızı şimdiden düşünmeliyiz bu sebeple! Ülke diye bellemiştik halbuki biz bu toprağı. Yüzyıllarca Avrupa bizi atmaya çalıştı buradan. Bir avuçtuk kum gibi yağdılar da beceremediler. Ama şimdi bizi kovan bir başbakanımız var. Biz gidelim. Doğa boşluğu kabul etmez. Bu boşluğu dolduracak birilerini bulur başbakan. Kimbilir belki de çoktan bulmuştur bile!”
* * *
Okuyucumuz, “Bizim yerimize kim gelecek?” diye soruyor ve uzun uzun cevaplar da veriyor ama o bölümü buraya almadım. Cevabını Abdullah Gül bir süre önce vermişti zaten!
Tayyip Erdoğan bunu unuttuğumuzu mu zannediyor?
Abdullah Gül, başbakan iken 20 bin dolara vatandaşlık satarak, nakit sıkıntısını gidereceklerini söylüyordu! Biz o zaman şöyle demiştik:
“Diyelim ki, Türkiye’den mübadele ile gönderilen Rumların torunları, yeniden vatandaşlık istedi! Ne yapacak Gül? Yine tehcir edilen Ermenilerin torunları da 20 bin dolara vatandaşlık isteyebilir! Böyle bir talep gelirse, Gül kabûl edecek mi?”
* * *
Bülend Kırmacı ise Tayyip Erdoğan’ın “vatandaşlıktan çıksınlar” söylemine şöyle cevap veriyor:
“Bu, ayrımcılık boyutunda bir üsluptur; kamu otoritesini özgür düşüncenin karşısına koyabilecek bir iklime katkı sağlayacak, kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Buna karşı tepkisiz kalan siyasetin, aydınların, sendikaların, demokratik örgütlerin, akademisyenlerin, bilim ve sanat çevrelerinin yarın çok fazla söyleyeceği sözü kalmayabilir.
Öte yandan: demokrasilerde ’mutlak çoğunluk’ sağlanabilir. Ama ’mutlak iktidar’ yoktur. Olamaz. Olmamalıdır.”
Ali Bayram ise “Türklüğün yeni bir kriteri mi oluştu AKP ile? Bu Abdullah Gül ne kadar önemliymiş ki milyonlarca kişinin Türklükten çıkmasına bile değiyor? Böyle bir dayatma olur mu?” diye soruyor!
* * *
Ve AKP’nin seçimden sonraki ilk uygulamalarından biri:
1991 Yılından buyana Trabzon Çocuk Yuvası müdürlüğü görevini asaleten yürüten ve bir çok başarıya imza atan Mustafa Çatal, 22 Temmuz genel seçimlerinde MHP’den aday adayı olduğu gerekçesiyle Trabzon Çocuk Yuvası Müdürlüğü görevinden alınarak Artvin-Murgul Çocuk yuvası müdürlüğü görevine sürüldü!
Mustafa Çatal, Trabzon Çocuk Yuvasını Türkiye’nin en ideal birkaç kuruluşundan biri haline getirmişti.
Bakarsınız yarın Mustafa Çatal’a da “vatandaşlıktan çık” diyebilirler!
