11 yıl öncesinden Suriye uyarısı!

İngiltere'nin Avam Kamarası, IŞİD operasyonuna yönelik tezkereyi kabul ederken Başbakan David Cameron, örgütü imha etmenin "aylar değil yıllar" süreceğini söyledi!

Cameron daha önce de "radikal İslamcı tehditlerle mücadele için beş yıllık yeni bir plan" yaptıklarını açıklamıştı!

IŞİD, Irak'ta ilk iş olarak Musul, Telafer ve Tuzhurmatı'yı işgal ederek Türkmenleri bölgeden tasfiye etti, Barzani'ye Kerkük'ü işgal etmesi için; İsrail'e de Gazze'yi bombalayıp iki bin kişiyi öldürmesi için fırsat tanıdı.

IŞİD, Suriye'nin kuzeyinde de Türkmenlerden boşalttığı alanlara yerleşmesi için PYD'ye zemin oluşturdu!

***

David Cameron, geçen yıl IŞİD örgütünün amacına ulaşması halinde dünyanın "Akdeniz'in sınırlarına kadar gelmiş bir terörist devletle karşı karşıya kalabileceği" uyarısında bulunmuştu. Cameron, bu sözlerle, IŞİD'e verdikleri görevin, ilk hedefini itiraf etmiş oluyordu: Akdeniz'e kadar uzanan Büyük Kürdistan kurmak için coğrafyayı hazırlamak!

Bu projeyi, 21 mart 2004 tarihinde "İsrail'i K. Irak'la birleştirme planı" başlığı altında kamuoyuna duyurmuştum. O sırada Suriye'nin kuzeyinde Kürt isyanı söz konusuydu,. Kamışlı'da, Rakka'da Halep'te, Şam'ın El Muhacirun ve Rukneddin mahallelerinde aynı anda, aynı slogan ve afişlerle eylemler yapılmıştı. Silahlı gruplar arasına Barzani'nin Kuzey Irak'tan gönderdiği kişiler vardı. İsyan girişiminin liderliğini Barzani'nin peşmergeleri yapmıştı!

***

IŞİD'in Suriye ve Irak coğrafyasının önemli bir kısmına hâkim olması ise Arap Baharı ile başladı. Maalesef bu süreci planlayan ABD'nin en büyük ortağı Türkiye oldu. Zaten organizasyon 2005 yılında İstanbul'da başlatıldı.

2004 yılındaki o yazıda, "ABD, Suriye'yi hedef alıyor, çünkü İsrail'i Kuzey Irak ile birleştirmek istiyor. Fakat Suriye'ye doğrudan kendisi yönelemiyor; Kürtleri kullanıyor. Suriye'de özerk Kürt bölgesi oluşturmak istiyor. Böylece ABD, Kuzey Irak'ı İsrail'e bağlamış olacak... Büyük İsrail'in yarısı böylece gerçekleşmiş olacak. Mesele budur" diyorduk!

Tam da o günlerde ABD, Almanya'daki savaş uçaklarını İncirlik'te konuşlandırmak istemişti. Bu emeline aradan yıllar geçtikten sonra IŞİD tehdidi bahanesiyle ulaştı. Zaten F-15 uçaklarını Türkiye'nin istediğini açıkladılar. Anlaşılıyor ki, Türkiye'nin bir Rus uçağını düşüreceği o uçaklar getirilmeden önce öngörülüyordu!

***

Eski CHP milletvekili Birgül Ayman Güler, Aydınlık'taki "Akdeniz savaş fuarı" başlıklı yazısında "On gün içinde, Doğu Akdeniz sahilinde savaş fuarı kuruldu. İngiliz Başbakanı tezkereyi 'İŞİD'i Suriye'de tutmak, İngiltere'yi güvende tutacak' diyerek istedi. İŞİD meselesi, bir anda Türkiye - Rusya meselesi oldu. Manzara, dalgasını geçercesine şunu söylüyor: Siz hala anlamadınız mı? Mesele IŞİD değil!" diye yazdı.

Geçtiğimiz günlerde bir konuşmasını dinlediğim siyaset bilimci Cüneyt Yüksel de "Doğu Akdeniz'de beş yüz kilometrelik bir alanda küresel güçlerin savaş gemileri yüzüyor. Bu kadar dar bir alanda, bunca silah toplanması, bir paylaşım savaşı yaşandığını gösteriyor. Bunun adı 37üncü Paylaşım Savaşı'dır" demişti.

***

İngiliz medyası da dalga geçiyor aslında BBC, "IŞİD'in kontrolündeki Rakka'da hayat"ı inceledi:

"Sokaklarda, erkeklerin de kılık kıyafetlerini denetleyen ve Şeriat kanunlarının uygulanmasını sağlayan özel bir devriye asayiş ekibi dolaşıyor. Sigara içmek yasak.. Sigara içenler, güvenlik birimi 'El Hisba' tarafından yakalanırsa kırbaçlanma riskiyle karşı karşıya kalıyor."

Türkiye'de ise bu kırbaç gibi gerçeklerin anlaşılması için 11 sene bile yetmiyor. 2004'ün üzerinden 11 yıl geçmiş. Hala bazı siyasilerimize ve onların yandaşlarına gerçekleri kabul ettirmek mümkün olmuyor. Çünkü Türkiye'de siyasi varlıklarını devam ettirebilmeleri Amerikan politikalarını uygulamalarına bağlı!

Yazarın Diğer Yazıları