1 Mart tezkeresi ve Ukrayna'nın işgali!
Ukrayna''ya yönelik Rus işgali dolayısıyla gündeme gelen Karadeniz ile ilgili egemenlik tartışmaları bugün başlamadı!
ABD, Karadeniz''e yönelik bir operasyon tasarladığını, 1 Mart tezkeresiyle açık etmişti! 1 Mart tezkeresi, 2003 yılında, AKP hükümeti tarafından TBMM''ye sunulup genel kurulda reddedilmişti ve tam adı "Türk Silahlı Kuvvetleri''nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye''de bulunması için Hükümet''e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi" idi.
Bu tezkere ABD istediği için çıkarılmıştı ve İskenderun''dan Hakkâri''ye kadar uzanan topraklarda 9 Amerikan üssü kurulması, bazı havaalanları ile Samsun ve Trabzon limanlarının ABD''nin kullanımına verilmesini öngörüyordu. 60 binden fazla Amerikan askeri de Türkiye''de konuşlanacaktı! ABD, Trabzon''da büyük bir üs kurmak talebinde de bulunmuştu. Müdahale Irak''a yapılacaktı ama Samsun ve Trabzon limanlarına göz dikilmişti.
***
İşte tam o sırada kuvvet komutanlarıyla birlikte Trabzon''a sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Çok kısa bir dönem evvel, Trabzon''da Deniz Kuvvetleri''ne ait bir komutanlık kurduk" demişti.
Yeniçağ''ın "Karadeniz kapandı!" başlıklı haberinde "ABD''nin ''Karadeniz''e girmek'' çabalarına karşı set çekiliyor. Türkiye, Ukrayna ve Rusya, bölgesel savunma ittifakı kurdu." bilgileri verilmişti.
Türk Deniz Kuvvetleri''nin çalışması sonucunda, Karadeniz''de kıyısı bulunan ülkelerin katılımıyla "Blackseafor-Karadeniz Ortak Deniz Kuvveti" kurulmuştu.
Buna karşılık Ergenekon-Balyoz operasyonlarında, İlker Başbuğ ve ABD''yi Karadeniz''e çıkarmayan çalışmalara katılan bütün denizciler tutuklandı ve yargılandı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Trabzon''da Oruç Reis fırkateyninde yaptığı açıklamada "Düşüncemiz ve planlarımız, buradaki Deniz Komutanlığını daha fazla büyütmektir. Herhalde Trabzon''a da bu yakışır" demişti. Bunun karşılığını da Ergenekon''dan tutuklamak suretiyle verdiler!
ABD, Gürcistan''ı Rusya''ya karşı kışkırtıp savaş çıkarmış, insani yardım kılıfıyla donanma gemilerini Karadeniz''e sokmuştu. Rusya buna karşılık Gürcistan''a askerî müdahalede bulundu ve Güney Osetya ile Abhazya''yı bu ülkeden kopardı...
***
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise ittifakın Gürcistan''ın üyeliğini desteklediğini belirterek, NATO''nun kapısının bu ülkeye açık olduğunu söylemişti. ABD, Bulgaristan ve Romanya''dan sonra Gürcistan''ı da NATO''ya alarak "Karadeniz''i bir NATO gölü haline getirmek" istiyordu. Sonradan Kanal İstanbul ve Montrö tartışması ile yeniden hayata geçirilmek istenen proje işte buydu!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Rusya''nın Suriye''deki terörle mücadele operasyonlarının ardından Karadeniz''deki varlığını eleştirmiş NATO Genel Sekreteri''ni "Karadeniz''deki Rusya tehlikesi"ne karşı uyardığını açıklamıştı.
Erdoğan, "Ziyareti sırasında kendisine söyledim; Bakın dedim, Karadeniz''de görünmüyorsunuz. Karadeniz''de görünmeyişiniz Karadeniz''i adeta Rusya''nın bir gölü haline dönüştürüyor" dediğini aktarmıştı.
"Burada kıyıdaş ülkeler olarak hepimiz üzerimize düşen görevi yapmak durumundayız" diyen Erdoğan, "Olayın gerek hava gerek deniz, gerek kara bütün alanlarda atılması gereken adımları NATO üyeleri olarak hep birlikte atmak zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.
Kanal İstanbul''un öne sürülmesi ve Montrö''nün tartışmaya açılması da bu konuşmadan sonra hızlanmıştı.
***
Bütün bu veriler, bu sütunda daha önce yayınlanmış bilgilerdir...
Ukrayna üzerinden bir kriz çıkacağı ise bu ülkedeki "turuncu devrim"den belliydi.
Yalnız, sorun şuydu ki Türkiye''yi yöneten siyasi kadro, NATO ile Rusya arasında tehlikeli sularda yüzüyordu! Öyle ki sonradan "FETÖ kumpası" deseler de Türk ordusunun kıymetli kadrolarını tasfiye etmişlerdi! Şimdiki dış politika doğru ama Stoltenberg''in gelişinden ve geçmişte Libya krizinde yaşandığı gibi 180 derece dönüşlerden anlaşılan o ki her an her şey olabilir!