Zübük zübükse seçenler nedir?

CHP, gündemin birinci sırasına emeklileri oturtmuşken, Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal’ın “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” şeklindeki konuşması, özellikle İstanbul, Mersin gibi illerde DEM Parti ile oluşturduğu “kent uzlaşısı”nı tartışmaya açmış oldu. Bu da AKP’nin CHP ile ilgili “DEM’lenme” sataşmalarının yoğunlaşmasına yol açtı...

Bir de Tayyip Erdoğan’ın “halkımız zübük siyasetçilere itibar etmeyecektir” sözleriyle başlayan zübük tartışması var.

***

Önce emeklilere ilgili duruma bakalım...

Ankara Büyükşehir Belediyesi, 10 bin TL maaş alan 27 bin 569 emekliye ayda 1000’er TL destek ödemesi yapıyor. Ayrıca emeklilere 400 TL et ve 500 TL doğal gaz desteği de veriliyor. Uygulama Mansur Yavaş tarafından başlatıldı. AKP adayı Turgut Altınok ise “Emekliye bin TL değil 5 bin vereceğiz. 15 Nisan’da hesaplara yatacak” dedi. Altınok, “her ay” demedi! Bir defalık beş bin lira vermeyi vaat ettiği anlaşılıyor. Mansur Yavaş ise yılda 22 bin 800 lira vermiş oluyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer de 25 bin emekliye Ramazan Bayramı öncesi 1.500’er lira nakdi destek vermek için başvurular aldı.

AKP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın, seçildikleri takdirde emeklilere 5000 TL nakdi yardım yapacaklarını açıkladı.

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin de, "Emekli maaşı 12 bin TL ve altında olan hemşehrilerimize 2 bin TL destek sağlıyoruz" dedi.

İstanbul Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır da “emeklilerimize 12 bin lira destek müjdemizi açıkladık.” dedi. Her ay değil tabii; bir defalık...

Bütün bu uygulamalar veya vaatler, iktidarın da emeklilerin yardıma muhtaç duruma düşürüldüğünü kabul ettiğini gösteriyor!

***

Burcu Köksal ise CHP’de grup başkanvekilliği yapmış bir hukukçu... Yani sözün ucunun nereye varacağını bilecek durumda...

“Kent uzlaşısı” da CHP’nin yumuşak karnı... İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden kazanmak için verilen tavizler, DEM Parti oylarının yarısını getirebilir ama an az o kadar da CHP oylarından götürür!

Diğer taraftan, DEM Parti kapatılmadığı sürece, yasal bir siyasi parti olarak kabul ediliyor ama gerçekte PKK’nın siyasi kanadıdır. Fakat öyle çelişkili bir durum var ki, Şemdin Sakık, terör örgütü yöneticisi iken ağabeyi Sırrı Sakık milletvekilidir! Çelişki bununla da bitmiyor; Şemdin Sakık, yakalandıktan sonra, FETÖ mahkemesinde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ aleyhine gizli tanıklık yapabilmiştir.

Peki FETÖ’ye bu yetkiyi tanıyan kimdir? Bütünüyle AKP iktidarı değil mi? Aynı menzile yürümüyorlar mıydı, ne istedilerse vermemişler miydi? Ergenekon-Balyoz gibi davaların savcılığını üstlenmemişler miydi?

Ayrıca her seçim öncesinde terörü durdurarak, AKP’ye puan kazandıran Abdullah Öcalan değil miydi? TRT’ye çıkarılan Osman Öcalan da AKP2ye destek vermedi mi? Çözüm süreci boyunca AKP, terörle mücadeleyi durdurup, Güneydoğu’da “kurtarılmış şehirler” oluşturulmasına zemin hazırlamadı mı? Şehirlerin geri alınması için 800’dan fazla şehit verilmedi mi?

Şimdi, CHP’nin kent uzlaşısından medet beklemesi de farklı bir çözüm sürecidir. Yani çözülme sürecine hizmettir. Seçimde sonuç almak elbette önemlidir ama bu süreç AKP’ye 7 Haziran seçimlerini kaybettirmişti! Hatırlatırım...

***

“Zübük” ise Aziz Nesin’in romanından Atıf Yılmaz’ın senaryoya dönüştürdüğü, Kartal Tibet’in yönettiği ve Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı bir filmdir ama Türk siyaset hayatının en net anlatımıdır.

Aziz Nesin’in ürettiği bu kelime, “Kendi çıkarları için her yolu mübah sayan kişi... Sözünde durmayan, üçkâğıtçı, egoist, düzenbaz, ahlaksız, kalleş, namussuz, palavracı, dönek” olarak açıklanıyor Yargıtay içtihatlarında, bir kişi hakkında “zübük” diye köşe yazısı yazmak, eleştiri olarak kabul ediliyor. Bazı mahkemeler, buna rağmen, ceza verebiliyor.

Yargıtay 18’inci Ceza Dairesi’nin “Zübükzade başkan sözünün, sövme, somut bir fiil ya da olgu isnadı olarak kabul edilemeyeceği, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp eleştiri niteliğinde olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine hükümlülük kararı verilmesi kanuna aykırıdır” denilmiştir.

Fakat “Zübük siyasetçiler”in oy oranı, toplumdaki zübüklük oranının da yansıması değil midir?

Yazarın Diğer Yazıları