Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Armağan KULOĞLU
Armağan KULOĞLU

Yunanistan'ın destek arayışları

ABD ve Avrupa bugüne kadar Yunanistan''a, Türkiye''ye karşı destek olmuş ve güven vermiştir. Doğu Akdeniz''de ortaya çıkan hidrokarbon yatakları, Yunanistan''ın iştahını kabartmış, Batı''nın da desteğine güvenerek, hakkından ve hukukundan fazlasını elde etmenin hevesine sokmuştur.

Yunanistan ayrıca karasuları, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgeleri, istediği gibi kullanma peşindedir. Türkiye''ye ait olduğu bilinen adaların işgalini, bu adalar da dahil, anlaşmalar gereği silahsız ve askersiz olması gereken adalardaki oldubittilerini de meşrulaştırma arayışındadır.

Ancak Yunanistan, bütün bunları tek başına yapamayacağından ve sağlanan destek de bunları gerçekleştirmeye yetmeyeceğinden, kendisine daha sağlam güven verecek yollara başvurmuştur.

İşte bu güvenceyi de, Türkiye''yle çıkar çatışması yaşayan ülkelerde bulmuş, sırasıyla Fransa, ABD ve Birleşik Krallıkla (İngiltere) savunma iş birliği anlaşmaları yapmıştır.

ABD''yle yapılan anlaşmada, ABD''nin Çin''i çevreleme, Rusya''yı sıkıştırma planı etkili olmuş, Rusya''nın Karadeniz ve Doğu Avrupa''dan sıkıştırılmasında ABD''nin Yunanistan''ı ön plana çıkarma ve üs olarak kullanma düşüncesi de önemli rol oynamıştır.

ABD''nin Yunanistan''a verdiği desteğin iki amacı vardır. Birincisi Rusya için onu üs olarak kullanmak, ikincisi de Türkiye''nin bekası ve güvenliğini korumaya yönelik karşı müdahalelerini engellemek/caydırmaktır.

Anlaşmalardaki, taraflardan birine yapılacak saldırının, diğerine de yapılmış kabul edilerek onun safında yer alacağı maddeleri, NATO ittifakının 5. maddesini çağrıştıran bir garabettir. Bu ülkelerin tümü NATO üyesi olduğundan anlaşmalar, NATO ittifakının varlığını ve güvenirliğini dahi sorgulatabilecek niteliktedir.

ABD''nin Yunanistan''daki varlığını artırmasının, Türk-Yunan anlaşmazlığından dolayı değil, Yunanistan''ın yeni NATO planlarında daha verimli kullanılması amacıyla yapıldığına ilişkin açıklamalar inandırıcılıktan uzaktır.

LOZAN''IN İHLALİ MEŞRULAŞTIRILIYOR

Yunanistan, Lozan''daki adaların olması gereken statüsünü ihlal etmiş, 19 adamızı işgal etmiş, asker ve silah yerleştirmiş, askerî tesisler yapmıştır. Türkiye, Lozan''a aykırı bu fiili davranışı (ne hikmetse işgal edilen adalar hariç) her platformda dile getirmiştir.

Şimdi de ABD''nin, yine Lozan''a aykırı bir şekilde Dedeağaç''ta üs kurması, mevcut üslerini takviyesi ve yeni üsler teşkil etmesi, Yunanistan''ın ihlallerini meşrulaştırması anlamındadır. ABD''nin Dedeağaç''ta tatbikat amacıyla bulunduğunu ve geçici olduğunu belirtmesi tamamen bir aldatmacadır. Buradaki personel için lojman ve tesisler yapması, kalıcılığının işaretidir.

ABD''NİN MONTRÖ''YÜ AŞMA PLANI

Montrö Boğazlar Sözleşmesi''nde, boğazlardan geçişte kısıtlamalar ve Karadeniz''de belirli bir süre için belirlenmiş tonajda gemi bulundurulması mecburiyeti bulunmaktadır.

ABD''nin, Rusya''yı Karadeniz''den sıkıştırmasının önündeki Montrö engelini aşmak için, Dedeağaç''ta bulunduracağı kara gücünü, Bulgaristan, Romanya üzerinden Kırım bölgesine kaydırmayı planladığı anlaşılmaktadır. Dedeağaç''tan kuzeye kuvvet naklederek, Rusya''nın Doğu Avrupa''dan sıkıştırılmasını takviye etmek de mümkündür.

Ayrıca Karadeniz''de ardı ardına gemi rotasyonu yaparak orada sürekli bir güç bulundurabilmek için Dedeağaç''a, Girit Suda''ya ve diğer üslere savaş gemileri getirmesi de bu planın bir parçası olarak görülmektedir.

Karadeniz''e kıyısı olan NATO ülkeleri Bulgaristan ve özellikle Romanya''nın, ABD''nin Karadeniz planına destek verdiği de bir gerçektir.

***

Yunanistan, adeta ABD''nin üssü durumuna gelmiş, egemenliği sorgulanır duruma düşmüştür. Kendi gücüyle yapamayacağı agresif girişimler için kendisine destek aramıştır. Anlaşma yaptığı ülkeleri, bilhassa ABD''yi arkasına alarak, hakkı ve hukuku dışında menfaat sağlayacağını hesaplamıştır.

Bu ülkelerin Yunanistan''ı destekleyeceklerini, ancak iş fiili savaşa geldiğinde, Kurtuluş Savaşı''nda yaşanarak görüldüğü gibi, Yunanistan için Türkiye''yle doğrudan savaşacaklarını düşünmüyorum.

Türkiye''nin, uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerinden taviz verme, bekasını korumak ve güvenliğini sağlamak için Yunanistan''ın yapacağı oldubittilere sessiz kalma lüksü olmadığını bir kere daha vurgulamak istiyorum.

Yazarın Diğer Yazıları