Yozgat’ı sel mi aldı böcek mi sardı?

Yozgat
Yozgat’taki CHP mitinginde Cumhuriyet meydanında boşluklar vardı ama halkın coşkusu yerindeydi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu miting öncesinde Şehit Aileleri Derneğini ziyaret etti. Mitingden 45 dakika sonra damla damla başlayan yağmur, sağanağa ve doluya dönüştü. Meydana bakan Abdullah Koçak’a ait Hitit Oteli’nin lobisine girdim.

***


Yozgat, Türkiye İstatistik Kurumu’nun son verilerine göre kişi başına gelire göre 65’inci sırada yer alıyor. Av. Ruhi Bacanlı’nın Yozgat Haber gazetesi bu durumu, “Hükümette çok önemli bakanları bulunmasına, AKP’ye geride kalan 4 seçimde de ciddi destek vermesine rağmen karşılığını alamayan Yozgat, kişi başı milli gelirde hem komşu illerin hem de birçok Doğu ilinin gerisinde kaldı” diye yorumladı.
Kılıçdaroğlu da konuşmasında, “Yozgat son 4 yılda 230 bin göç verdi. ‘İstikrar sürsün Türkiye büyüsün’ diye sloganları var bunların. Sevsinler senin istikrarını. Madem Türkiye büyüyor, neden Yozgat küçülüyor? Neden milletvekili sayısı altıdan dörde düştü?” diye sordu.

***


Yozgat çiftçisi ise “Ürettiğimiz ürünün karşılığını alamıyoruz. Devlet mazot ve gübre desteği veriyor, fakat yeterli değil. Mazotun fiyatı sürekli yükseliyor, ürettiğimiz buğdayın fiyatı ise sürekli yerinde sayıyor. Hasat sonrası satış yaparken Toprak Mahsulleri Ofisi ürünümüzün kalitesinin altında fiyat veriyor, çiftçinin ürettiği buğdayın büyük bir bölümünü yemlik olarak alıyor” diyor.
Yeni Ufuk gazetesinde ise “Böcek istilâsı” manşeti var. Yanlış ilaçlama sonucu hamam böceği ve ev farelerinin sokağa döküldüğü bildiriliyor.
Aslında, Türkiye’yi de siyasi zararlılar istilâ etmedi mi?

***


Kılıçdaroğlu, AKP’li adaylarla gezen Vali Necati Şentürk’e seslenerek, “Ya adam gibi valilik yap ya da partinin koltuğunda otur. Bindiğin arabadaki bayrağı indir. Allah aşkına hangi düzenle karşı karşıyayız?” diye konuştu. Konuşmasında Bitlis Valisi’ne de yüklenen Kılıçdaroğlu, “Bitlis Valisi, ‘AK Parti’ye oy verin’ diyor. Sen ne biçim valisin? Bu ülkeye demokrasi getireceğiz. Herkesin düşüncesini özgürce dile getirebileceğiz. Valiler adam gibi vali olacak, siyasetçiler de adam gibi siyasetçi olacak” dedi.
Kılıçdaroğlu, AKP’nin şeker fabrikasını da satacağını hatırlatarak “Şekere kota getirmişler. Kim dedi size, ‘Kota getirin’ diye? Amerika istiyor. Halkın iktidarında bunu kaldıracağız. Kota derdi olmayacak.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan hakkında da “Rüya görüyor Kılıçdaroğlu, kan ter içinde uyanıyor. Bakıyor ki Kılıçdaroğlu yok. ‘Sanal bu adam’ diyor. Rüyada gördüm, evde bulamadım’ diyor” diye konuştu.
Dikkate değer pankartlardan bazıları şöyle:
“Babalar gibi sattılar, suçu geçmişe attılar”, “Doktor yandaş, savcı yandaş, komutan yandaş, öğretmen yandaş, müdür yandaş, gazeteci yandaş; İşte senin anladığın ileri demokrasi..”, “AKP saltanatını çiftçiler bitirecek” ve “Ampule püff de!”

Apo’ya söz vermişler!

Diyarbakır notlarıma da devam edeyim.. Diyarbakır mitinginden sonra Dicle kıyısında Atatürk’ün kolordu komutanı olarak 11 ay kaldığı Akkoyunlulardan kalma Atatürk köşkünü gezdim. Dicle kıyısında, arkamda Diyarbakır surları, karşımda cemaatin kurduğu medrese tipi bir bina, Erdebil bahçesinde dostlarla akşam yemeği yedik. Diyarbakır esnafı her zamanki gibi kibar.. Şehirde ise tam bir BDP hâkimiyeti var. Her BDP bürosunda veya arabasında, Kürtçe “Biz Apo’ya söz vermişiz,/ Bu yoldan dönüş yok bize” diye bir müzik çalınıyor. Kılıçdaroğlu’nun mitinginden sonra BDP’liler kilometrelerce uzayan araç konvoyu ve zafer işaretleri ile şehri turladı. Ben de bir şehir turu attım. Hangi bağımsız adaya hangi mahallelerin oy vereceği büyük afişlerle ilan edilmiş durumda. Afişlerin birinde Kürdistan Özerk Yönetimi ile spor karşılaşması hakkında bilgi veriliyordu... Tayyip Erdoğan’ın mitinginden önce çöplerin toplanmayacağı ve kepenk kapatma eylemi yapılacağına dair bilgiler aldım.

***


Bu arada MHP’nin Diyarbakır mitinginde provokasyon yapacakları iddiası ile bir grup ülkücünün gözaltına alınması olayını bana soranlar oldu. Ben de olayı televizyon haberlerinden duymuştum. Sonra gözaltına alınanların isimlerini de duyunca bunun yeni bir seçimi etkileme operasyonu olduğunu düşündüm. Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Hali hazırda gözaltında bulunan dava arkadaşlarımızın başına geleceklerden ve bundan sonraki yaşanacak olumsuzluklardan Başbakan ve hükümeti birinci derecede sorumlu olacaktır” dedi ve “Seçim öncesinde MHP ile siyasi bölücüleri karşı karşıya getirmek ve bir kaos ortamı oluşturmak için olağanüstü gayret sarf edilmektedir” tespitinde bulundu..

***


Diyarbakır’da seçim otobüsünde birçok köşe yazarı varken Bingöl CHP adayı Zeki Korkutata, omuzuma dokunup kendisini tanıtarak, “Özellikle Yeniçağ’da sizin yazmanızı rica ediyorum. Bir gazetede PKK’lı olduğum iddia edildi. Ben PKK’lı değilim Hiçbir zaman da olmadım. Kürdüm, kimliğimle gurur duyuyorum. Ülkemi herkesten çok seviyorum. Bu iddiayı öne süren gazete hakkında dava açacağım. Bu iddialar, AKP’nin Doğu ve Güney Doğu’da bittiğini gösteriyor. Tertemiz insanlara iftira atarak, kan bulmaya çabalıyorlar ama inşallah bu fırsatı bulamayacaklar” dedi.

Yazarın Diğer Yazıları