Yeni sezon, yeni öneriler
Beşiktaş-Rizespor müsabakası ile start alan Süper Lig''de kulüplerimiz oynadıkları ilk maçları ile mücadelelerine başladılar. Hayırlı olsun.
Bir önceki sezonda yaşanılan tüm şikayetlerin geride kaldığı ve kulüpler başta olmak üzere tüm katılımcıların mutlu olduğu yeni ve başarılı bir futbol sezonu diliyorum. Özellikle pandemi nedeniyle müsabakalara gelemeyen ve bu vesileyle de mutsuz olan taraftarın, bu sezonda bir an önce "aşılarını yaptırmış" ve tedbirlerinden vazgeçmeden tribünlerde yerini alması dileklerimiz arasındadır.
Taraftarın dönmüş olması, bir yandan tribün gelirlerinden pay bekleyen kulüpleri memnun edeceği gibi, "seyircisiz müsabakaların zevksizliğini" de ortadan kaldıracağından önemlidir. Ayrıca bir önemli nokta da bir araya gelerek şikayetlerini dile getiren, 4 büyük kulüp başkanının naklen yayın paylarının "sözleşmede belirtildiği şekliyle ödenmesi" meselesidir.
Bilindiği üzere Türkiye''deki yayıncı kuruluş dünyanın 43 ülkesinde, 7 farklı dilde yayıncılık yapan Katarlı bir kuruluştur. Dolayısıyla kendilerinin imza koydukları anlaşmaları yerine getirmek gibi ciddi bir sorumlulukları vardır. Mesela biz, kamuoyunun çok gündeminde olan "köprü ve havalimanlarının" şartlar ne olursa olsun "garantili geçiş ücretlerini" ödüyorsak, Türkiye''deki yayıncı kuruluş da anlaşma şartlarına sadık kalıp, kulüplerin hakkını ödemelidir.
2016''da yapılan ihale şartları aynen devam ettirilseydi, bir hesaba göre bu sezon yayın geliri yaklaşık 4.3 milyar TL olacaktı. Oysa yayıncı kuruluşun itirazı üzerine yapılan düzenlemeye göre bu ücret yaklaşık 2.6 milyar TL olarak belirlenmiştir. Hükümet ve Türkiye Futbol Federasyonu, bu haklı tartışmada "kayıtsız şartsız" kulüplerin yanında yer almalıdır. Bizim bu sezondan en önemli beklentimiz budur.
Ayrıca, TFF başkanının açıklamış olduğu "bakımsız zeminlerin saha değiştirme nedeni olacağı" ifadesi, bu problemin çözümü değildir. Bir bilirkişi olarak söylüyorum ki bu açıklamalarla bu sorunu çözemezsiniz. Bunu da sayın TFF başkanına hatırlatmak isterim. Çözümü mü? Bir başka yazıda İnşallah…