Uzaklardaki vatan DOĞU TÜRKİSTAN
Doğu Türkistan davasının geniş kitlelere ulaşmasını hedefleyen, Doğu Türkistan adını hiç duymayanların dahi Doğu Türkistan’ı yüreklerinde hissetmelerini gaye edinen kitapta Doğu Türkistan kültür, dil ve tarihine dair bilgiler, geçmişte ve günümüzde Çin devletinin Doğu Türkistan’da yaptığı işkence ve zulümler, Osmanlı’dan günümüzde Türkiye-Doğu Türkistan İlişkileri ile Doğu Türkistan davasının önde gelen şahsiyetlerine yer veriliyor.
Kitabı akademik bir çalışma olması gibi bir amaç taşımadan hazırladığının altını çizen Barış Kurt okuyanların Doğu Türkistan hakkında geniş bir malumata sahip olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Ben tek kişiyim. Ne yapabilirim?" Bu soru, hepimizin aklına gelen ve çoğu zaman cevabını veremediğimiz sorulardan biridir. Benim bu soruya cevabım şu şekilde:
Fert fert Doğu Türkistan'ı bilmek, anlamak, hayallerimize Doğu Türkistan'ı da almak, rüyamızda Kaşgar sokaklarında yürümeyi görmek, odamızın, masamızın duvarına Doğu Türkistan haritasını, bayrağını asmak ve yaşanan zulmü duyurmak birey olarak yapabileceğimiz en ulvî vazife olabilir. En azından Doğu Türkistanlıların yanında olduğunuzu hissettirmek ve onlara manevî destekte bulunmak dahi çok çok önemlidir.
“Doğu Türkistan neresi? Bu bayrak neden mavi? Doğu Türkistan bizi niye ilgilendiriyor?” gibi pek çok sorunun cevabını bulabileceğiniz kitaptaki konu başlıklarından bazıları şöyle:
*Sincan Değil Doğu Türkistan!
*Yakup Han ve Kaşgar Devleti
*Yakup Han'dan Sonra Doğu Türkistan'ın Durumu
*1933 Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti
*Rus Zulmü, Yerini Çin Zulmüne Bırakıyor.
*Çinlileştirmeye Çalışılan Doğu Türkistanlı Müslümanlar
*İkinci Şarki Türkistan Cumhuriyeti (1944-1949)
*Doğu Türkistan Merkezi İstiklal Cemiyeti ve Nizamnamesi
*Doğu Türkistan Merkezi İstiklal
*Müslümanlara Uygulanan Öldürme ve İşkence Usulleri
*Toplama Kamplarında Yaşam Koşulları, Yapılan İşkenceler
*Hazin Bir Göç Hikâyesi
*Doğu Türkistan Toprakları, Çinlileştiriliyor
*Doğu Türkistan'da İslâm'a Kalkan Eller
*Çinlileştirilen Doğu Türkistanlı Çocuklar
*Doğu Türkistan’da katliamlar
*Osmanlı Devleti-Doğu Türkistan İlişkileri
*Türkiye-Doğu Türkistan İlişkileri
*İstanbul'da Bir Kaşgârî Tekkesi
*Osman Batur'dan Mektup Var
Kaşgar Yayınevi
Tel:(0506) 047 19 29
++++++++++++++
Muhabbet meclislerinden seçmeler
Kültür tarihimize dair çalışmalarıyla tanınan Dursun Gürlek’in “Muhabbet Ateşi” adını verdiği yeni çalışmasında Mihrî Hatun’dan Evliya Çelebi’ye, Mehmed Âkif Ersoy’dan Tâhirü’l-Mevlevî’ye, Üsküdarlı Hafız Ali Efendi’den Münevver Ayaşlı’ya birçok Osmanlı bakiyesi şahsiyetten ilme, kültüre, kitaplara ve muhabbete dair birçok yazı bulunuyor:
Gönüller Sultanı Hazreti Mevlânâ, “aşk”ı, yine aşkla anlatıyor. “Aşkın kaynağı ilâhî sevgi olduğuna göre, onu şerh edecek ancak aşkın kendisidir,” diyor.
Aşk ateşi, öyle şiddetli bir ateştir ki cehennem ateşini bile söndürebilir. Büyük İslâm mutasavvıflarından İsmâil Hâkkı Bursevî Hazretleri’nin, Rûhü’l-Mesnevî isimli kitabının birinci cildinde nakledildiğine göre, ateş diyor ki: Yâ Rabbi! Eğer sana itâat etmeseydim, benden daha şiddetli bir nesne ile azap eder miydin? Allah buyurdu ki: Büyük ateşimi senin üzerine musallat ederdim. Nâr (ateş) dedi ki: Benden daha büyük ateş var mı? Yüce Allah, o zaman şöyle buyurdu: Evet, var. Bu, velîlerimin kalplerine yerleştirdiğim muhabbet ateşidir.
Timaş Yayınları
Tel:(0212) 511 24 24
+++++
HAFTANIN KİTABI
Göründüğü gibi değil…
Günümüzde uluslararası ilişkiler; ticaret, turizm ve diğer birçok alanda etkili iletişim stratejisi, algı yönetimi ve psikolojik savaş tekniklerinin doğru şekilde kullanılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Kağan Kaya, “Algı Yönetimi ve Psikolojik Savaş” adlı yeni kitabında bu tekniklerin neler olduğunu, nasıl uygulandığını ve hangi sonuçlar doğurduğunu mercek altına alıyor. Kitabın ilk bölümlerinde; algı yönetimi ve psikolojik savaşın ne olduğuna, tarihçesine, çeşitlerine ve nasıl uygulandığına yer veriliyor. Sonraki bölümlerde ise bu tekniklerin; ekonomi, siyaset, medya ve diğer alanlarda nasıl kullanıldığı anlatılıyor.
Hayat Özlem Kayalı Yayınları
Tel: 0544 160 44 31
++++++
Duyguların Müzesinde
Her şiirin bir müze olduğunu söyleyen Bleda Yaman, Alperen Alparslan’ın “Atların Yenilgisi” adlı şiir kitabını şöyle takdim ediyor: Elinizdeki kitap, genç bir şairin dimağında ve yüreğinde beslediği, büyüttüğü ve hatta öldürdüğü duyguların cesurca terennümü. “Atlara fısıldayan” şair Alperen Alparslan, bahse konu müzeleri gezdirirken sizi masumane bir sevgi gösterisinin ve çılgınca haykırışın tılsımına davet ediyor.
Ötüken Neşriyat
Tel: (0212) 251 03 50
+++++++++++
KÜTÜPHANEMDEN
Babıali’nin meşhur kalemleri arasında…
İyi bir gazete okurunu güncel haberler dışında gazeteye bağlayan hiç şüphesiz sevdiği köşe ve röportaj yazarlarıdır. Gazete okuru; eline gazeteyi aldığında tiryakisi olduğu yazarların yazılarını zevkle okur. Özel bir merakı yoksa çoğu zaman, -köşesine yansıttıkları dışında- o yazar hakkında genel bilinenler dışında geniş bir bilgiye de sahip olmayabilir. Çünkü öncelikli tercihi sevdiği o usta kalemin yazdıklarıdır. Gazeteci Ayhan Yetkiner de yıllar önce bunu tespit etmiş olmalı ki okura sevdiği yazarları biraz daha fazla tanıma fırsatı vermek için devrinin 66 ünlü gazetecinin mesleki anılarını, "Konuşan Kalemler" adlı kitabında toplamış. Kitap 1969 yılında Saygı Yayınevi tarafından basılmış. Soyadları esas alınarak alfabetik bir düzen içinde gazetecilik hatıraları ve özgeçmişleri verilen bu Babıali meşhurları arasında Oktay Akbal, Cihad Baban, Niyazi Ahmet Banoğlu, Celalettin Çetin, Halil Lütfi Dördüncü, Hikmet Feridun Es, Burhan Felek, Nail Güreli, Abdi İpekçi, Orhan Kemal, Tarık Dursun K, Necmi Onur, Vasfiye Özkoçak, Hasan Pulur ve İlhan Selçuk hemen göze çarpan isimler.
Ayhan Yetkiner; bu kalem emekçilerini daha yakından okurlarına tanıtmak amacıyla yazdığı eserinin takdimini şu sözlerle noktalıyor: "Günümüzde pek güç ve birçok zor koşullar altında, fakat yılmadan görev yapmakta olan arkadaşlarımızın küçücük anılarından derlenen bu kitabın, basın tarihimize az çok ışık tutması, yararlı olması için çaba gösterdik. Küçük bir hizmette bulunabildiysem kendimi mutlu sayacağım."
(Ahmet Yabuloğlu)