Üç Osmanlı askerinin Cumhuriyet rüyası
Cumhuriyet’in 100. Yıldönümü dolayısıyla yayınlanan kitaplar kervanına Gökçe Fırat da “Bir Halk Çocukları İhtilali Cumhuriyet” adlı kitabıyla katıldı. Cumhuriyet’e uzanan yolculuğu Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak ekseninde mercek altına alan Gökçe Fırat bu çalışması hakkında şunları söylüyor:
Osmanlı’nın nice paşaları saltanatı, meşrutiyeti, hilafeti isterken bir tek onun Cumhuriyet’i istemesinin sebebi neydi?
Mustafa Kemal, sıradan bir ailenin evladı, tam anlamıyla bir halk çocuğuydu. Onun dayanabileceği paşa babası da yoktu, o paşa babalara ihsan veren padişahı da. Oysa Osmanlı düzeninde ayrıcalıklı ailelerin saltanatı vardı, saltanat kaldırılmasın diyenler aslında daha çok kendi aile saltanatlarının yıkılmamasını istiyorlardı.
Mustafa Kemal’in hep yanında duran iki arkadaşı İsmet ve Fevzi’nin durumu da onunla aynı değil miydi?
Üç halk çocuğuydu onlar: Mustafa Kemal, İsmet ve Fevzi. Cumhuriyet bir halk çocuğunun rüyasıydı işte: Sınıf arkadaşlarıyla gerçekten sınıf arkadaşı olmak, aralarında sınıf farkının kalmaması, eşit olabilmek.
İleri Yayınları
Tel: (0212) 481 45 56
Kimdir bu Türkler?
Margaret Meserve’in kaleme aldığı Mehmet Tanju Akad’ın Türkçe’ye kazandırdığı “Rönesans Tarih Düşüncesinde Türkler” adlı değerli çalışma, “Türkler kimdir ve neden dünyanın her yerinde bulunurlar?” sorusuna cevap arayanlar için bulunmaz bir kaynak. Türkler, çeşitli zamanlarda, çeşitli büyüklüklerde kalabalıklar hâlinde Avrupa’ya akınlar düzenlediler. Avrupalılar, yüzyıllar boyunca Türk akınlarına maruz kaldılar. Margaret Meserve kitabında, söz konusu akınların kendilerini değil yankılarını, ta İskitlerden başlayarak Türklerin, Rönesans düşüncesinde nasıl algılandıklarını, Türklerin Troyalılardan geldikleri iddiasının kökenlerini, bu iddiaların zaman içerisinde nasıl değiştiğini ve halkların kökenlerinin onların çağdaş siyasi karakterleri hakkında değerli bilgiler verebileceğine inanan Rönesans hümanistlerinin konu üzerindeki tartışmalarını, İslam, Türk ve Avrupa tarihleri bağlamında inceliyor. Bu, bir tarih anlatısı değil, tarih düşüncesi kitabı. Kitap boyunca yazar, siyasi hitabet, diplomatik yazışmalar, Haçlı seferi propagandaları ve Rönesans hümanizminin tarih tezlerine dayanırken, kronolojik sıralamaların ve tekil olayların değil, bunları yaşamış insanların zihinlerinin içerisinde dolanarak Türklerin Avrupa’daki serüvenlerinin serencamını ortaya koyuyor.
Ötüken Neşriyat
Tel:(0212) 251 03 50
Napolyon sadece, “Para para, para” demedi…
Türkiye’nin en çok okunan tarihî romanlarının yazarı arasında yer alan ve eserleri bugüne kadar altı dile çevrilen Okay Tiryakioğlu yeni kitabı, “Napolyon / Kadife Eldivendeki Demir Yumruk” ile Avrupa tarihinin en ünlü ve en tartışmalı siyasi figürünü gündeme taşıyor. Napolyon’un nefes kesen hikâyesini okurla buluşturan kurgu ve gerçekliği harmanlamadaki ustalığını da bu kitabında yine gösteriyor. 18. yüzyılın sonu ila 19. yüzyılın başlarına damgasını vurmuş Napolyon’un roman tadında yaşadığı oldukça çalkantılı sergüzeşti; kısa ömrüne sığdırdığı birbirinden çetin savaşları, dostlukları, sevgileri, ihanetleri ve hırslarıyla birlikte incecik bir zaman eleğinden süzülerek seriliyor gözler önüne. Tiryakioğlu, okurunu akıcı bir kurgudan mahrum bırakmadan tarihi gerçekliğe sadık kalarak döneme ve kişilere dair bir manzara sunmaya devam ediyor. Okay Tiryakioğlu’nun incelikli kaleminden, dünya tarihine damga vurmuş, hala üzerinde konuşulan, tartışılan Napolyon’u tanımak, tarihi roman okurları için kaçırılmayacak bir fırsat oluşturuyor.
Timaş Yayınları
Tel: (0212) 51124 24