Türkiye’ye yeni bir Sevr dayatılmaması için… (11 Kasım 2024)
İlay Aksoy siyasi ve sosyal alandaki mücadeleci kişiliği ile öne çıkan bir isim oldu. Pek çok sivil toplum kuruluşunda önderlik edip faaliyette bulunan İlay Aksoy siyaset sahasında da başarılı performansıyla dikkat çekti.
Uzun bir dönem CHP içinde etkin bir siyaset yapan İlay Aksoy daha sonra İYİ Parti’nin 200 kurucusundan biri olarak politikadaki yolculuğunu sürdürdü. Şimdilerde Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi olan İlay Aksoy, siyasetteki şöhretini 2019’da İYİ Parti Fatih Belediye Başkan Adayı olarak yaptı. Seçildiği takdirde Fatih’te Suriyeli sığınmacı bırakmayacağını vaat eden ve bu siyasetini Fatih’in her tarafını donattığı pankartlarla ilan eden İlay Aksoy bir anda iktidar çevrelerinin acımasız lincine maruz kaldı. Ama böylece sığınmacı karşıtı siyaseti ile adı özdeşleşmiş hale geldi. Sivil toplum platformu çalışmaları ve saha araştırmalarıyla sosyal politikalar ve göç alanında uzmanlaştı. İlay Aksoy bütün bu mücadeleleri ve tecrübeleri ışığında önemli bir kitaba imza attı. Kırmızı Kedi Yayınevi’nin okurlarla buluşturduğu “Sahibinden Satılık / Türkiye’nin Önündeki Olası İkinci Sevr Tehlikesi” adlı kitabıyla İlay Aksoy ülkeyi yönetenlere ve halka önemli uyarılarda bulunuyor. 1916 Arap isyanına dikkat çeken ve günümüzde tekrarlanma ihtimalinin altını çizen İlay Aksoy uyarılarını şöyle sürdürüyor:
“Küresel dengelerin değiştiği günümüzde Türkiye’ye yeni bir rol biçiliyor. Türkiye, küreselcilerin emirlerini yerine getirmek için ekonomik ve sosyolojik olarak zayıflatılıyor. Kontrolsüz nüfus nakli Cumhuriyetin tüm kazanımlarını kemirirken nihayetinde büyük bir çöküş hedefleniyor. Yaşanan her olay ve verilen her karar tesadüfi olmayıp Türkiye’yi karanlıktaki bir hedefe sürüklüyor. 21. Yüzyılda Türkiye’nin yeni Filistin olması isteniyor. 2. Sevr Antlaşması ise yeni anayasanın yapılması ile birlikte kaçınılmaz bir sonuçtur. Türk milletinin, Türk kültürünün, Türk tarihinin vatan ilan ettiğimiz bu topraklardan silinmesine karar verilmiştir. Şu an bu uygulanmaktadır. Kurtuluşumuz, halkın uyanmasıdır.”
Türkiye’de bulunan Suriyelilerin statüleri ve uluslararası sözleşmelerle 11 yıldır mevzuata aykırı yapılan uygulamalara da dikkat çeken İlay Aksoy, Suriyeliler Türkiye’de kalırsa neler değişecek, Türkiye nasıl dönüştürülecek sorularının cevaplarına da kitapta yer verip beklenen muhtemel tehlikeleri de gündeme taşıyor.
Kırmızı Kedi Yayınları
Tel:(0212) 244 09 48
Almanları tanımak ve tanıtmak seyahatinden
Cenap Şahabettin’in “Avrupa Mektupları” İsmail Alper Kumsar tarafından yayına hazırlanıp Ötüken Neşriyat tarafından okura sunuldu. Avrupa Mektupları, Şark katarı ile 3 Eylül 1915’te yolculuğa çıkan Cenap Şahabettin’in Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çekoslovakya, Avusturya ve Almanya güzergâhını takip ederek yaptığı seyahatin notlarıdır. I. Dünya Savaşı’nın bütün şiddeti ile devam ettiği yıllarda ittifakın en güçlü unsuru olan Almanya’yı yakından tanımak ve Osmanlının içinde bulunduğu grubun gücünü göstererek yurt içindeki motivasyonu yükseltmek amacıyla yapıldığı anlaşılan bu seyahatte yolculuğun amacına uygun olarak büyük oranda Almanya’dan söz edilir. Cenap Bey’e göre Almanya dört odalı bir dairedir: mektep, kışla, fabrika, banka. Bu dört oda birbirine açılır ve birbiri için çalışır ve hepsinin müdürü ise bilimdir. Kitabın yarıdan fazlasını oluşturan Almanya’ya dair mektuplarda Alman halkının iş ahlakından, dayanışma ve yardımlaşma gayretlerinden, paylaşımcılıklarından, kurallara sıkı sıkıya bağlılıklarından söz edildiği gibi Alman mimarisi, sanatı ve felsefesine dair de birçok ayrıntı verilir.
Ötüken Neşriyat
Tel:(0212) 251 03 50