Türkiye’nin Aşil topuğu ve CHP
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ile birlikte Mustafa Necati Kız Öğrenci Yurdu’nu açtı ve konuşmasında “Bugüne kadar Türkiye'de belediyelerimiz tam 64 tane yurt açtılar. Bu çok önemli bir adım çünkü yurt yapmak aslında belediyelerin işi değil. Üniversite açıyorsanız, barınma sorununu merkezî yönetim olarak çözmeniz lazım ama her şeyi yapan TOKİ, lüks konutlar yapan TOKİ, toplu konutlar yapan TOKİ, okul yapan, cami yapan TOKİ bir tek yurt yapmıyorsa bunda bir başka mesele var görülmesi gereken... Eğer Kartal Belediyesi bizde olmasa, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizde olmasa, Türkiye'deki diğer belediyelerimiz olmasa o 64 tane yurt da yapılmayacak. Ama birileri yurt yapıyor. Cemaatler, tarikatlar yurt yapıyor. Yoksul öğrencileri orada barındırıp, onların dünya görüşüne şekil vermeye, onları hayata tutunmaya çalıştıkları bu süreçte bir başka yerden yakalamaya çalışıyorlar. Aslında her şeyi yapan TOKİ'nin bir tek yurt yapmamasında bu iktidarın kimlere ne maksatla alan açtığını hep birlikte görüyoruz." dedi...
***
Özgür Özel'in bu konuşması, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı önemli olayları da izah etmektedir! Cemaat, tarikat yurtlarında cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştirildi. Bu nesiller, yargıya ve emniyete hâkim oldu, orduya nüfuz ettiler ve iktidar desteğiyle TSK’ya operasyon yaptılar. Öyle ki Türkiye işgal edilseydi Türk subayına ancak bu kadar hakaret edebilirlerdi. Sonuçta Türkiye 15 Temmuz gibi utanç verici bir geceyi de yaşadı. Bu da iktidar tarafından “Allah’ın lütfu” olarak değerlendirilerek, yönetim sisteminin kişiye göre değiştirilmesini sağladı, rejim düşmanları aleni propagandaya başladı. İktidar de her gün bir adım atarak, mevcut rejimi yok ediyor...
***
Bir de madalyonun öbür yüzü var... Onu da değerli gazeteci Fikret Bilâ, “CHP’de Sağ Sapma” adlı kitabında inceledi...
Kırmızıkedi yayınları arasında çıkan kitabın kapağında altı okun da ortadan kırıldığı bir kompozisyon var.
Bilâ, girişte “CHP’yi yalnızlaştıran kırılmalar” başlığı altında bir tarihî özet yaptı:
“Atatürk’ün önce saltanatı sonra hilafeti kaldırıp laik bir cumhuriyet kurmasıyla birlikte Atatürk ve CHP’ye ‘dinsiz” yaftası yapıştırıldı. Bu, birinci kırılmaydı.
İkinci Dünya Savaşı’nda İnönü’nün orduyu güçlü tutmak için uygulamak zorunda kaldığı ekonomik politika ikinci kırılmadır. Üçüncü kırılma, 13 Eylül 1980 darbesi sonrası dönemdir. Dördüncü kırılma, ABD’nin Yeşil Kuşak projesiyle birlikte Orta Doğu’da uygulamaya koyduğu yeni uluslararası gelişmelerdir. Beşinci kırılma Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte Sovyetler Birliği’nin çöküşüdür. Altıncı kırılma, 1990’da kurulan HEP ve ardılı partilerin Kürt seçmenin CHP’den kopmasına neden olmasıdır.”
Aslında bu kırılmalar sonucunda kitabın kapağındaki gibi CHP’de altı ok da kırılmış durumdadır.
***
Bilâ, CHP’de Deniz Baykal döneminde başlayan ama Kemal Kılıçdaroğlu döneminde hızlanarak devam eden politika değişikliğinin, dini söylem ve simgeler kullanmaya, 300 din adamıyla toplantı yapmaya, helalleşme söylemine, türbana güvence için yasa önerisine, partide, sağcı, dinci ve ülkücü kadrolara yer verilmesine dönüştüğünü hatırlattı.
Bilâ, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’de laikliğin tehlikede görülmediğini ve irticanın da bir tehdit sayılmadığını belgeleriyle ifade ettikten sonra “Seçim sonuçları, CHP’yi sağa açmanın partiyi anlamlı bir düzeyde büyütmediğini ortaya koydu” dedi.
Bilâ, kitabı, “Laiklik, Ecevit’in dediği gibi Türkiye’nin Aşil topuğudur. Muhafazakâr kesimlerle benzeşerek değil, adalet ve eşitlik ilkeleriyle ekonomik ve sosyal alanda düzen değişikliği projeleriyle başarıya ulaşmalıdır” diye bitirdi.
***
Özgür Özel, Kartal’da “CHP'nin genç Cumhuriyet’in yüzüncü yılında bundan sonra daha çok kadınla, gençle çok daha kararlı adımlarla yürüyeceğimizi, önce yerel seçimlerde başaracağımızı sonra da Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP'nin son genel başkanına da ilk genel başkanına da vefa borcumuzu onların partisini iktidar yaparak ödeyeceğimizi buradan müjdeliyorum." dedi...
İki genel başkana “siyasi vefa” gösterirseniz yaşanan çelişkiler devam eder!
Benim fikrim bellidir; CHP, kendi kuruluş rayına oturmadıkça iktidar olamaz. CHP’nin kendi kuruluş felsefesi ışığında yürümesi, Türkiye’yi de her türlü beladan korur ve yüceltir...