Türban ve "Dindar Cumhurbaşkanı" sloganı kaldıraçtır!

Ertuğrul Özkök, son bir iki haftadır önemli sosyolojik analizler yapıyor. Ülkenin şu anda nerede olduğunu değil, nereye doğru yuvarlandığını eldeki verilerle değerlendirmeye çalışıyor.
“Anayasa’yı yapmak biz seçilmişlerin işidir, siz buna karışmayın” diyen Tayyip Erdoğan’a “Elbette, ’Siz isterseniz odunu bile seçtirirsiniz’” diye cevap veriyor.
Gerçi genel başkanları ne derse, emredersiniz diye cevap veren milletvekillerinin de odundan bir farkı yoktur ama burada kastedilen “çok tehlikeli ve riskli bir yol” a girildiğidir.
Biz de 1954 seçimlerini hatırlatmış ve iki seçimde de aynı taktiğin kullanıldığını belirtmiştik.

* * *

Bana göre, Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini kökünden değiştirmeye çalışıyor. Türban burada kitleleri arkasına almak için kullandığı bir manivela, bir kaldıraç! Hani Arşimet “Bana uygun bir kaldıraç ve destek noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım” demişti ya; yüzde 47 oy ile birlikte ABD, AB, Erdoğan’ın destek noktasıdır. Türban ise bu defa kaldıraç olarak rejimin dibine sokulmamış, aksine balon gibi sisteme bağlanmıştır. AKP sıkıntıya girdikçe, bir üniversitede sorun çıkarılıp türban balonu şişiriliyor. Bu konuda en büyük yardımcıları, kendilerini Atatürkçü-laik olarak tanıtan sözde rejim yanlıları! “Dostlar laiklik eylemi yaparken görsün” mantığıyla ortaya koydukları ucuz ve basit tepkileri geniş halk kitleleri nefretle karşılıyor. Artık alenen ve yayın yoluyla hepsine küfrediyorlar! Buna karşılık ne bir dava açabiliyorlar ne de sesleri çıkıyor! Gerginlik halk arasında yayılıyor!

* * *


Benim asıl ele almak istediğim konu Ertuğrul Özkök’ün Tayyip Erdoğan’a yönelttiği, “22 Temmuz seçimini, ’Dindar Cumhurbaşkanı seçimi’ haline getirdiniz. Böylece siyasi bir karara, dini bir motifi soktunuz. Şimdi Anayasa’yı ’türban referandumuna’ çevirmeye doğru gidiyorsunuz. Yani toplumsal bir mutabakat teşebbüsüne yine dini bir motifi sokuyorsunuz. Bir rejim, adım adım işte böyle elden gider” sözleridir.
Siyasi bir karara dini bir motif sokmanın hukuki anlamı nedir?
Anayasa’nın 24’üncü maddesinde “Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” demiyor mu?
“Dindar Cumhurbaşkanı” sloganı ile seçime girmek, dini veya din duygularını, yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar etmek ve kötüye kullanmak değil midir?
Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’yı rejimin
temellerini sarsacak derecede değiştirebilmek için türbanı kullanması da tam bir din istismarı
değil midir?
Bütün bunlar din istismarıdır ve bu yüzden seçimler de sakattır, Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapacakları Anayasa da!

* * *


Bugün Anayasa referandumunu da türban referandumu haline getirerek kazanmaya çalışacakları ortaya çıkıyor!
Bu durumda türbana karşı çıkanların artık seçimlerde de referandumlarda da hiçbir şansı yoktur!
Cumhurbaşkanı’nın eşini karşılamamak için sağa sola kaçanlar da bilerek veya bilmeyerek aslında AKP’nin değirmenine un taşıyor!
Erdoğan ve arkadaşlarının derdi ne türban ne de kutsal din duyguları! Rejimle meseleleri var, Türkiye ile meseleleri var!
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bu gidişi daha ne kadar seyredecek?

Yazarın Diğer Yazıları