Telepati ve zihin kontrolü
Casusluk ve entrikalar dünyasının gizemli perdesi aralanıyor.
CIA'in yakın zamanda gizliliği kaldırılan dosyaları, Rus ve ABD istihbaratlarının insan zihninin derinliklerine inmek için yürüttüğü ürkütücü deneyleri gözler önüne seriyor.
Telepati ve zihin kontrolü, gizli operasyonların ana odak noktası.
Zihin kontrolü, özgür iradeyi köleleştirmenin en tehlikeli yoludur.
Soğuk Savaş'ın gergin atmosferinde, Sovyetlerin KGB'si, sibernetik telepati üzerine gizli bir araştırmaya girişiyor.
Amaçları insan zihninin sınırlarını zorlayarak casusluk ve propaganda alanlarında üstünlük kurmak.
Deneylerde bir kişinin düşüncelerinin doğrudan başka bir kişiye aktarılması veya makineler tarafından algılanması hedefleniyor.
CIA'in 1960'larda ele geçirdiği raporlar, KGB'nin telepati deneylerinin tam bir başarıya ulaşmadığını gösteriyor.
Deneylerde kullanılan yöntemler arasında hipnoz, elektroşok ve LSD gibi zihin değiştirici maddeler yer alıyor. Deneylerin etik açıdan sorgulanabilirliği ve denekler üzerinde yarattığı travmatik etkiler ise ayrı bir tartışma konusu.
Rus bilim insanı D.A. Kerminov, CIA ajanına; KGB'nin telepati deneylerinden birinde, piyano çalan bir kişinin merkezi sinir sinyalleri kaydediliyor ve bu sinyaller hiç piyano çalmamış başka bir kişiye aktarılıyor. Deneyin az da olsa ilerleme kaydettiğini belirtiyor, fakat aktarılan bilginin sadece bir kısmının kalıcı olduğunu ifade ediyor.
ABD de telepati ve zihin kontrolü araştırmalarında geri kalmıyor.
CIA'in MKULTRA programı, 1950'li yıllarda başlatılan ve onlarca yıl boyunca gizlilik içinde yürütülen bir dizi deneyi kapsıyor.
Deneylerde, LSD ve diğer psikotropik maddeler, hipnoz ve elektroşok gibi yöntemler kullanılarak deneklerin zihinleri üzerinde kontrol kurulmaya çalışılıyor.
MKULTRA deneyleri birçok denek için trajik sonuçlara yol açıyor.
Bazı denekler kalıcı zihinsel hasar görürken, kimileri de hayatını kaybediyor. 1970'lerde programın kamuoyuna sızması büyük bir skandala yol açıyor.
CIA, deneylerin etik dışı ve insanlık dışı olduğu gerekçesiyle yoğun eleştirilere maruz kalıyor.
Telepati ve zihin kontrolü araştırmaları bugün hâlâ devam ediyor.
BuzzFeed News, Facebook'un çalışanlarıyla yaptığı özel bir toplantının ses kaydını ele geçirmiş.
Kayıtta, Facebook'un baş teknoloji sorumlusu Mike Schroepfer, "Geleceği görme ayrıcalığına sahibiz çünkü onu yaratıyoruz" ifadesini kullanıyor.
Schroepfer ayrıca, sinir alıcıları sayesinde düşüncelerin yazı yazmak veya video oyunlarında sanal nesneleri tutmak gibi bilgisayar komutlarına çevrilebileceğini belirtiyor.
Bilim insanları, insan zihninin potansiyelini keşfetmeye çalışırken etik sınırlar ve araştırmaların olası tehlikeleri de tartışılmaya devam ediyor.
Gizli dosyaların ortaya koyduğu ürkütücü gerçekler, insan zihninin karanlık dehlizlerine ve istihbarat dünyasının gizemli labirentlerine bir pencere açıyor.
Telepati ve zihin kontrolü araştırmaları sadece casusluk ve propaganda amaçlı mı kullanılıyor. Tıbbi ve bilimsel açıdan da faydaları olabilir mi?
Zihinsel engelli kişilere yardımcı olmak için ya da beyin ve sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılabilir mi?
Ayrı bir merak konusu…