Tebrikleri önce HDP mi kabul edecek?
'Türk milleti' adına karar veren mahkeme, sonunda "Siz haklısınız… Ne demek 'Türk'üm, doğruyum', ne demek 'varlığım Türk varlığına armağan olsun'" dedi…
Bu bir başarı hikâyesidir aslında!.. PKK'nın sivil uzantısı partilerin, ısrarla sürdürdükleri mücadelenin nasıl bir etki doğurduğuna ve Türkiye Cumhuriyeti'nde karşılık bulduğuna dair açık bir ispattır!..
Galiba kızmak değil, utanmasak tebrik etmek gerekiyor!..
HDP'den önce BDP vardı… Ne diyordu Meclis'te BDP Milletvekili Sırrı Sakık: "Benim varlığım neden Türk varlığına armağan olsun? Ben Türk değilim ki…"
Andımız'ın kaldırılmasına yönelik taşlar o yıllarda döşenmeye başlanmıştı… Zaten Kürt sorunu Kemalizm'in ceberut uygulamalarıyla başlamıştı!.. Biz de artık ret, inkâr ve asimilasyon politikalarını terk edecektik!..
***
Kasım 2013'te Meclis'te Millî Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken, BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani'nin "Andımız'dan vaz geçilmesi bizim açımızdan memnuniyet verici. Ben inanmadan okudum. Bu zulümden ve yalan söylemekten kurtuldum" diyecek olması, onlar adına bir başarı hikâyesinin nasıl hayata geçtiğini özetleyecekti…
Tıpkı BDP Eş Başkanı Gülden Kışanak'ın Eylül 2013'te "Geç kalmıştır fakat kabul edelim bu ülkede her sabah çocuklara yalan söyleten, ırkçılık ve ayrımcılık içeren bu metnin Türkiye'nin hayatından çıkarılması önemlidir" diyecek olması gibi!..
Zaten bu mücadelede yalnız değillerdi!.. 'Çözüm süreci' uğruna vereceklerinde sınır olmayan muktedir yol arkadaşları da vardı!.. Öyle ki, dönemin Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu "Andımız 1937 yılında dönemin Millî Eğitim Bakanı tarafından kaleme alınmış, 12 Eylül ihtilalinde birtakım eklemeler yapılmış bir and, çok da dünyada örneği yok'' diyerek daha 2010'da ağzını 'Ömer' şeklinde büzmeye başlamıştı bile!..
Memur-Sen de takviye yapıyordu… Daha sonra 'akil adamlar' heyetine seçilip "Çözüm sürecini hayvanlar bile anladı ama bazı insanlar anlamadı" sözleriyle şöhret bulacak olan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu "Biz öğrenci andının kaldırılması gerektiğini başından beri söylüyoruz. Eğer çok istiyorsa Kamu-Sen'liler her gün öğrenci andını kendileri okusunlar" diye dalgasını geçecekti…
***
Yine Sakık 'Andımız'la mücadeleyi ısrarla sürdürüyor, "Avrupa'nın hiçbir yerinde bu çağ dışı politikalar yok. Her sabah çocuklarımıza bunları aşılayarak bu ülkede barışı sağlayamayız. Okullar kışla değil" sözleriyle iktidara 'barış'ın yolunu gösteriyordu!..
HDP'nin selefi BDP, 'sivil Cuma' eylemleriyle neredeyse eş zamanlı 'Andımız'ı boykot' çalışması başlatmıştı… Parti, sözde insan hakları dernekleriyle birlikte il ve ilçelerde imza kampanyaları düzenlemiş, toplanan imzaları Millî Eğitim Müdürlüklerine yollamıştı…
Diyarbakır İl Millî Eğitim Müdürlüğü'ne başvuran BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kızı Delal Demirtaş'ın okulda 'Andımız' faaliyetine katılmayacağını bildirmiş, 'Andımız boykotu'nun diğer illerde de uygulanması çağrısı yapmıştı…
HEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTP, BDP, HDP fark etmez, hiçbiri Andımız'ın kaldırılması mücadelesinde gevşek davranmadı… Ve artık kabul edelim, sonuç da aldılar…
Muhalefetin Meclis'te Andımız'la ilgili getirdiği bütün tekliflere HDP iyi direndi… Tabii onun direnci yetmezdi bu işe!.. Allah var, ülkeyi yönetenler de iyi direndi!..
***
Tuhaf değil mi? 'Çözüm masası' 2015'te devrildi ama enkazın içinde kalan Andımız çekip alınmadığı gibi 'Türk milleti' adına karar veren üst mahkeme tarafından iyice toprağa gömüldü!..
Çözüm sürecindeki katkılarından dolayı Apo'ya teşekkürüyle bilinen Şırnak Valisi, havaalanı açılışında "Düne kadar Kürt'ü, Çerkez'i ve Laz'ına Türk'üm dedirtmek mecburiyetindeydik bu ülkede. Ama bugün bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Nedir bu yaşadığımız mutluluk? İşte andımızı kaldırdık…" diyebilmişti…
Şimdi o mutluluklarının hayrını görsünler!..
HDP adına bu bir başarı hikâyesidir ama kabul etsinler ki bu yolda yol arkadaşları da iyi çalıştılar!.. HPD kapatılmalıymış!.. 'Andımız' macerasının sonucunu gördükten sonra kimse bunun için yalan yere yırtınmasın…