Tayyip Bey’in yerine Emine Hanım mı geçecek?
AKP’nin rejimi değiştirmeye yöneldiği ve “bir eşiği daha geçtiği” bir ortamda, birinci alternatif konumunu güçlendiren CHP’nin genel başkanına yönelik iddialar, Deniz Baykal’ın üç gün önce dile getirdiği gibi “Hedefe ulaşmak için her yol mübahtır” anlayışının ürünüdür. Tabii, bir siyasi lider, düşmanlarına en küçük bir açık vermemek durumundadır.
Fakat, hem bu kaset meselesi hem de Baykal’a suikast iddiaları, Türkiye’nin siyasi kompozisyonunun altüst edileceğine dair işaretler olabilir.
Mahir Kaynak, “Olumsuz gelişmeler” başlıklı yazısında, “Bir kapatma davasıyla AK Parti’nin, söz konusu iddia ile CHP’nin liderleri siyaset dışına atılırsa belirleyici konumda olan iki parti başsız kalabilir” diye ihtimalleri saydıktan sonra neler olabileceğini anlatıyor.
***
Bu arada dikkat çekici bir gelişme daha yaşanıyor. Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Brüksel çıkarması” ile siyasi bir rüzgâr estirdikten sonra dün de İstanbul’da bu tutumunu sürdürdü.
Brüksel gezisi siyasi bir çıkıştı, iyi planlanmıştı. Öyle ki gazetelerden Emine Erdoğan’a hayranlığını ifade edecek kadın köşe yazarları da bu geziye götürülmüştü. Gerçi konu, “Avrupa Birliği Sürecinde Türk Kadını” idi ama panel Avrupa Parlamentosu’nda yapılıyordu. Panelde Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Fule, Avrupa Parlamentosu vekillerinden Emine Bozkurt, AP Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helen Flautre de konuşmacıydı.
Emine Hanım’ın Brüksel’deki siyasi çıkışına tek ciddi tepki, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’tan geldi.
Cindoruk’un “Türk kadınını temsil edecek bir tarafı mı var?” ifadesi üzerine iktidar yanlısı gazeteler, bu haberi “Cindoruk’tan Emine Hanım’a ağır hakaret” diye verdi!
***
Emine Hanım dün de Beyoğlu Belediyesi Yenişehir Semt Konağı’nın açılış törenine katıldı ve konuşmasında, tarihlerinden ders, ibret ve tarihi miraslarından ilham almayanların geleceğini inşa etmelerinin söz konusu olamayacağını söyledi, Emine Erdoğan, “Şunu üzülerek ifade etmek durumundayım: Dünyanın birçok ülkesinde, birçok toplumda, değişimin birçok insani hasletin, adeta birer ağırlıkmış gibi atılarak gerçekleştiğine şahit oluyoruz. Sadece çevre, sadece ormanlar, buzullar değil, şehirler, şehirlerdeki günlük yaşam, sessizlik, sükunet, huzur da yıpranıyor. Dünya küreselleşirken, küresel bir köye dönüşürken, nüfus bu kadar hızlı artarken, ne acıdır ve ne tezattır ki insanlar ve insanlık daha da yalnızlaşıyor. Bizler böyle körü körüne bir değişimin takipçisi olamayız” dedi.
Tabii, “Son yıllarda, Türk Milleti’ni köklerinden koparan değişimin baş mimarı eşiniz değil mi?” diye soran olmamış ama şu görünüyor ki Emine Hanım siyasete hazırlanıyor?
Neden acaba?
***
Tayyip Bey, sağılık sebepleriyle siyaseti mi bırakacak yoksa Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde yerine Emine Hanım’ın mı geçmesini istiyor?
Yoksa, Mahir Kaynak’ın şüpheleri doğru mu?
Erdoğan yeniden yasaklı bir siyasi haline mi getirilecek? O da bu yasağa karşı Emine Hanım’ı mı çıkaracak?
Denilebilir ki, “Bir Başbakan eşinin sosyal faaliyetlerinde bu kadar abartılacak ne var?”
Durumun fotoğrafını çekiyorum! Kadın köşe yazarlarına Emine Erdoğan için yazı yazdırılmasının bir anlamı olsa gerek değil mi?