Tayyip Bey, Obama'dan ne isteyecek?

Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’da “İslam Ortak Pazarı doğru değildir” demişti. Erdoğan, Suudi Arabistan’dan döndükten sonra kimsenin dikkatini çekmeyen bir cümle daha kullanmış, bundan sonra ortaya koyacakları görüşlerin, bölgesel ve küresel etkileri olacağını söylemişti.
Oysa, AKP kadroları içinde, küresel çapta görüş üretebilen tek bir kişi bile yoktu! Kim üretecekti bu görüşleri ki bütün dünyayı etkileyebilsin?
Sonradan bu kişi bulundu. Danışman düzeyinde faydalanılan Ahmet Davutoğlu, milletvekili ve bakan yapıldı. Davutoğlu’nun bir akademisyen olarak ürettiği fikirler, AKP’nin dış politika ihtiyaçlarını da karşılıyordu.

* * *

The Economist dergisinin 24 Ocak 2004 tarihli sayısında konuya açıklık getirilmişti:
“Sorun 11 Eylül’den bu yana ABD’nin çıkarlarının değişmiş olması. Soğuk Savaş sırasında, Türkiye’nin rolü Sovyetler Birliği’ni kontrol altında tutmaktı. Bugün ise, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre ’İslam dünyasında reform ABD’nin en önemli stratejik girişimi’ ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.”
“İslam dünyasında reform, ABD’nin en önemli stratejik girişimi” yse ve bu reformun dünya sahnesine konulmasında Türkiye’ye büyük rol verilmişse, filmin karakter oyuncuları kim?
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül değil mi?
Edelman’ın Ankara Büyükelçiliği’ne atanmasının ardında yatan asıl gerçek de buydu. Durum çabuk anlaşıldı da adam Türkiye’de daha fazla barınamadı. Fakat ABD’nin bugünkü başkanı Obama, henüz aday iken El Kaide’nin ABD yapımı bir örgüt olduğunu açıklamış ve “Bush’tan önce Irak’ta El Kaide yoktu” demişti.
Demek ki istilâ edecekleri bölgeye önce bir terör örgütü yerleştiriyorlar! Tıpkı PKK gibi!

* * *


ABD, El Kaide’yi bahane göstererek girdiği Afganistan’da Türk ordusundan yararlanmak istiyor. Türkiye’den savaşçı asker talebinde bulunuyor.
Tayyip Erdoğan ise ABD’ye hareket etmeden önce “Biz ABD istemeden 700 askeri 1700’e çıkardık” dedi.
Büyük Orta Doğu Projesi, Fas’tan Endonezya’ya kadar uzanan İslam coğrafyasındaki bütün milli kimliklerin çözülerek, bütün halkların Orta Doğu kimliğinde birleştirilmesi ve Talabani’nin de yıllar önce ifade ettiği gibi İstanbul’dan yönetilen bir Orta Doğu Birleşik Devletleri kurulmasını öngörüyor.
Avrasya’da toplam dört federasyon kurulup, bunların dörtlü konfederasyonda birleştirilmesi ve başına bir halife tayin edilmesi, operasyonun ikinci aşamasıdır.
Türk halkının, AKP’yi dolayısıyla Amerikan stratejisini desteklemeye devam etmesi için Büyük Orta Doğu projesini “Yeni Osmanlıcılık” olarak benimsemesi gerekir.
AKP tabanının bu zokayı yutmaya meyilli olduğunu sadece biz söylemiyoruz;
Yenişafak yazarı Akif Emre, “Ismarlama Osmanlı haritası” başlıklı yazısında “Daha düne kadar Türkiye’yi parça parça gösteren haritalar yayımlayan Amerikalılar, bugün ’Yeni Osmanlı haritası’diye büyük imparatorluk haritalarını niçin gündeme getirsin?” dedikten sonra AKP tabanı hakkındaki gerçeği şöyle ifade etmişti:
“Özellikle muhafazakâr ve İslâmcı geçmişiyle bilinen kesimin bu sahte gerçekliğe ram olma riski çok yüksek!”
Fakat, “Osmanlı medeniyetinin içini boşaltıp, Osmanlı’nın anlamından bihaber, hatta o anlama taban tabana zıt bir dünya görüşü adına Arapları yönetmek ve bölgesel güç olmak vaatleri” söz konusu ise bunu kabul edecek iktidarın Amerikan yönetiminden ebedi iktidar sözü almış olması gerekir.
Obama-Erdoğan görüşmesinin içeriği belli değil mi?

Yazarın Diğer Yazıları