Tavuk kavurma

Geçen haftaki yazımda, zerzevat fiyatları için uyarı yaptım. Bundan sonra yazılarımda, yararlı olacağına inandığım, yemek tarifleri vermeye çalışacağım. Malum, dünyaya midemizden bağlıyız. Bir de Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapan milleti, siyaset ne ilgilendirir ki? Her şey tıkırında. Hükümet, yatak odamızdan, içtiğimiz su, ayran ve kaç çocuk yapabileceğimize kadar, kafa patlatıyor ve söylüyor. Bizi düşünüyorlar.

Ülkedeki doktorları döven milletime, yeterli sayıda doktor dövmesi için Sağlık Bakanı, dışarıdan doktor ithal etmeye çalışıyor. Dünya işleri, komşularla tepişme, ülkenin parçalanması, başka ülkelerin gelip topraklarımızı işgali, bunlar sizi ilgilendirmeyen konular. Bu konuda uzmanlaşan isim de, Başbakan olacak gibi.
Bundan sonra, hangi mankenin kimi kafeslediği, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’a, kimlerin transfer olduğu, dizilerde, kimin kimi kazıkladığı, hangi marka cep telefonu ile telefonu değiştirmek gerektiği, facebook veya twitterda tartışmayı konuşalım. Bu arada, mesela gidemezsek de, Bodrum’da, kaç bin liraya, bir lahmacun ve ayran yenilip içildiğini duyup, itiraz edelim. Birkaç yüz lira olması gereken lahmacun, birkaç bin lira olmaz diyelim.
Ülkemizin özgür ortamını değerlendirebilirsiniz. İsterseniz, Obama’nın ekonomi politikasını, Amerika’daki ekonomik krizi tartışabilir, Avrupa Birliği sorunlarına kafa yorabilirsiniz. Şaşıp, yanıp, Erdoğan’ın ekonomi politikasına girmeyin. Hoş, isteseniz de giremezsiniz ya. Oralar, hep cıss, elinizi, dilinizi yakar. O konularla, yabancılar ve özellikle de yeni efendilerimiz ilgileniyor. Türkiye konusu, ancak yabancı basında çıkarsa, yazabilirsiniz, o da, bakın falanca gazete, ne yazdı, diyerek.
Amerika’da, Ferguson’da nasıl sıkıyönetim ilan edildiğini, tartışabilirsiniz. Oradaki polis vahşetini eleştirin. Polis, halka ve yağmacılara, nasıl gaz, su sıkmış, bunu eleştirin. Ama sakın diliniz kayıp da, polisimizi eleştirmeyin, akşama kapınız çalınır. Mesela, Almanya’nın, nasıl bizimkileri dinlediğine değinebilir ama bizimkilerin bizi dinlemesi yasak.
Sonra da, bakıp bakıp, demek bunlar Amerika’da, Avrupa’da bile oluyor, oh be rahatladım diye, aklınızdan geçirip, ne kadar demokrat ve özgür olduğunuza şükredebilirsiniz.
Sevgili okurlarım. Türkiye konusunda yazı yazmak zor iş. Konular ve tehlikeler, göz göre göre, üzerimize gelirken, uyardık ama kimse iplemedi. Türkiye’nin, bu noktaya, geleceğini, ben ve birçok arkadaşım, yaklaşık 10 yıldır, yazıp duruyoruz. Ama sonuç, sıfıra sıfır, elde var sıfır. Bildiğimiz Yezidiler, oldu Ezidi. Esad oldu, Esed. Daha ne bileyim, aklıma gelenler, şimdilik bu.
PKK, tüy diker hesabı anıt dikti. Bizim solcu gazeteciler, yıkılan heykele basan askeri eleştiriyor. Hâlâ işin farkında değiller, bu ülkeye neler yaptıklarının. İyi de, heykelin altındaki lahdi ve parçaları yapılırken, emniyet, adalet ve asker, Suriye veya IŞİD’le mi meşguldü. Bir günde mi çıktı, bu heykel. Emniyet Genel Müdürü, Özel ne yapıyor? Oysa heykelin sahipleri, akşamına, Atatürk heykeli yakıp, kazmayla yıktılar.
IŞİD derken. Ne oldu, rehin 49 konsolosluk mensubu? Hani, hükümet, keyifleri yerinde demişti ya, Türk toprağı sayılan, konsolosluk binası, resmi evrakı korumak, zor mu acaba? Personel, sıcak yaz tatilini, Irak’ta bir otelin yüzme havuzunda mı geçiriyor? Pardon unuttum. Adamlar, vatan toprağını korumaktan aciz, bir konsolosluk binası ve arazisini korusunlar. Benim ki de soru.
Ekonomi için, çalan tehlike çanlarını, kimse duymuyor. Siyaseten, ülke parçalandı. Ama biz parçalanmayı görmeden,“parçalanabiliri” tartışıyoruz. Ülke, Batı’dan koptu, “koparılıyor”diye konuşuyoruz. Özetle; olmuş bitmiş olayları, gelecekte olacak diye konuşuyoruz. Sanki bir zaman tünelinde, zamanın gerisindeyiz veya algılama sistemimiz yok. AKP iktidarının, başbakanı kim olacak, hiç mi hiç ilgilenmiyorum. Biz o konuyu çoktan geçtik.
Size söz verdiğim gibi yemek tarifini vereyim. En ucuz et, tavuk. Göğüs etini kuşbaşı doğrayıp, soya sosunda bir gün buzdolabında dinlendirin. Derin bir tavaya (yabancılar WOK diyorlar) iki kahve fincanı yağ koyup, dinlenmiş olan soya soslu tavuğu, sosu ile birlikte, orta ateşte kavurmaya başlayın. İçine küp şeklinde doğranmış patlıcan, mantar ve halka halka doğranan iki havuç katın. Son olarak piyaz şeklinde doğranmış bir kuru soğan ile doğranmış yeşil biber katın. Devamlı kavurma sırasında, isterseniz küçük doğranmış domates de ilave edebilirsiniz. Afiyet olsun...

Yazarın Diğer Yazıları