Takvimlerden haberin YÖK mü?
Türkiye’de YÖK’ün resmi verilerine göre, 2021-2022 yılları arasında eğitim gören doktoralı öğrenci sayısı 109 bin 540.
Bu öğrencilerin ise sadece 4 bin 262’si burstan faydalanabiliyor. Onlarda öncelikli alanlarda doktora eğitimi alabilirlerse tabi. Türkiye’nin geleceği insanlara layık görülen ücret ise sadece 3 bin 825 TL.
2016 yılında öğrenci dostu YÖK, 100/2000 doktora burs programını başlattığını duyurdu.
Programın amacı ülkenin nitelikli insan gücüne katkıda bulunmaktı!
Program “prestij projesi” olarak lanse edildi. Sıradan bir burs programı olmadığı belirtilen projeye göre, belirlenen öncelikli alanlarda doktora yapan bireyler desteklenecek ve mezuniyetleri sonrası istihdamları sağlanacaktı.
Oh oh ne güzel ne güzel YÖK’ümüz var olsun.
Hadi gelin YÖK’ün insanı bulutların üstüne uçuran vaatlerinden sıyrılıp realiteye bakalım bir de.
Doktora burs programından faydalanma hakkı tanınan bireylere asgari ücretten az burs ödenmemesi gerektiğini söyleyen YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın açıklamalarının aksine bugün 30 yaşına gelmiş bireylere ödenen burs ücreti 3 bin 825 TL.
Tek bir şey belirteyim: İstanbul’da sadece oda kirası 3 bin 500 TL.
YÖK’ün eli o kadar açık ki, başka bir yerden burs/destek alanlara da burs veriyor. İyi de sizin burs verdiğiniz öğrencilere başkaları burs ya da destek vermiyor ki zaten.
Peki bu bireylerin sigortalılık durumları ne dersiniz?
YÖK’ün eli o konuda da çokkk açık! Diyor ki:
İsteğe bağlı sigorta primi yatıranlara da burs veririm ben!
Burstan kalan 325 lirayla dışarıdan sigorta priminizi de ödeyin diyor kısacası YÖK!
Bu ülkenin geleceği için çalışmaya ant içmiş, bu uğurda her türlü zorluğa göğüs germeye hazır olan insanların SİGORTASI YOK SİGORTASI!
YÖK diyor ki bu insanlara hastalanmayın, hastaneye gitmeyin!
Şimdi diyeceksiniz ki geliri olmayanların sigorta primlerini devlet ödüyor.
O iş öyle olmuyor işte gelir testi yaptırmaya gittiğinizde aldığınız burs gelirden sayılıyor ve size aylık ödemeniz gereken bir sigorta primi ücreti çıkarılıyor.
Bu insanlar sigortalı bir işte çalışamıyor, kadrolu üniversite personeli değiller.
Ne oradalar ne burada tam olarak ARAFTALAR!
Peki soralım buradan sayın devlet büyüklerimize:
Ülkesinin geleceği için çalışmaya ant içmiş bu insanlar bunca hayat gailesi arasında bir de aldıkları üç kuruş bursla sigortasız bir şekilde hasta olmamak için her gece dua ederek nasıl bilim üretecek?
Bu insanlar devletine, milletine, vatanına fayda sağlayacak çalışmalarına nasıl odaklanacak?
YÖK istihdam sözü verdiği bu insanların kaçını bu zamana kadar İSTİHDAM etti acaba?
İstihdam vaatleriyle bu programa dahil edilen, bunca zor şartlar altında doktorasını tamamlayan bu insanların çoğu şu an işsiz!
Ve geriye dönüp baktıklarında çoğunun hissettiği duygu KANDIRILMIŞLIK VE PİŞMANLIK!
Yitip giden senelere mi yansınlar, büyük vaatlerle bizzat YÖK tarafından kandırıldıklarına mı?
Öğrencisini Cengiz Kurtoğlu’nun “Yıllarım Boşa Gitti?” şarkısına mahpus eden YÖK’e biz de anlayacağı dilde soralım o zaman:
Adnan Ergil’den geliyor:
Hani verdiğin sözler
Hani vaatlerin nerde
Hani huzur bulduğum
Projelerin nerde
Hani sen hep bizleydin
Şimdi nerdesin
Nerde?
Bu şarkı yeterli gelmezse yine Adnan Ergil’den devam edelim:
Takvimlerden haberin YÖK mü?
Geçiyor yıllar!
Kimimiz yorgun, kimimiz solgun
Kimi isyankâr
Acı gerçek bu, ömrümüz bir su
İçiyor YÖK