SPK ve vicdan
SPK, Türkiye'de yıpratılmaması gereken en önemli kurumların başında geliyor.
Tamamen liyakat esasına göre bir kadro ve bu kadronun alacağı kararlar, ülkenin sermaye piyasalarının gelişimi için çok önemlidir.
SPK geçmişte çok büyük hatalar yaptı.
Belki de bugün borsanın tamamen yabancıların kontrolünde olması, istedikleri gibi ülkemize yönelik mali operasyonlar yapılmasında SPK'nın eski yöneticilerinin ama bilerek ama bilmeyerek aldıkları kararların etkisi vardır.
Tabii ki onun vebalini yanlış kararların altında imzası olanlar çekecektir.
Bugün için SPK'nın işi bilen bir kadrosu var.
Dahası vicdan sahibi, içinde Allah korkusu olan ona göre karar veren uzmanlar var.
Bu sebeple SPK'nın aldığı kararlar gerçekten yerinde ve doğrudur.
Geçmişte ne oldu?
Birilerine para kazandırmak için saçma sapan şirketlerin halka arzına izin verildi.
Bu şirketler kısa sürede battı gitti. Tabii ki batan burada yatırımcı oldu. Çünkü bu şirketlerin büyük bir bölümü zaten hisselerini borsada satıp parayı cebe atmışlardı.
Borsada sadece bu yönde bir vurgun olmadı.
Geçmişte en büyük borsa vurgunları bedelli sermaye artırımlarıyla oldu.
Öyle şirketler biliyorum ki, yılda iki kez elini küçük ortakların cebine atanlar var.
Şirketin değeri bakıyorsun 5 milyon lira ama 20 milyon bedelli sermaye artırımı ile para topluyor.
Yatırımcıyı bitirdiler.
Bugün borsada sadece yabancı varsa küçük yatırımcıya sahip çıkılmaması nedeniyledir.
Aynı senaryo ülkemizin sıkıntılı günler yaşadığı şu dönemde de karşımıza çıkıyor.
Bazı uyanıkların elini yine küçük yatırımcının cebine atmaya çalıştığını görüyoruz.
Tabii ki bunun adı yine bedelli sermaye artırımı. Adam şirketi sadece yüzde 1 ile yönetiyor. Şirketin yüzde 90'a yakını halka açık. Yani kendisinin cebinden bir şey çıkmayacak. Hisse senedi yerlerde sürünüyor. Nominal değer seviyelerinde bazen de bu değerin bile altında.
Uyanıklar eski bir yöntemi kullanıyorlar.
Bu yöntemin adı sermaye azatlımı. Şirketin hisse senedi borsada 1 liradan işlem görüyor. 1 liralık bedelli sermaye artırımına küçük yatırımcının katılması için aptal olması lazım. Nitekim katılmıyor da. O uyanıklar hemen sermaye azaltımına gidiyor ve aynı gün içerisinde yüzde 100 oranında bedelli sermaye artırımı yapıyor.
5 milyon liraya satın aldığı şirkete yatırımcıdan topladığı 10 milyon lirayı sokuyor. Sonra bu parayı başka batık şirketleri satın alarak operasyonu sürdürüyor.
Şimdi burada bazı kişiler çıkıp; sermaye azalımı ile 1 liralık hisse senedinin fiyatı da 2 lira oluyor diyebilirler. Çünkü 10 milyon lira sermayesi olan ve borsa cari fiyatı 1 lira olan senet, sermayenin 5 milyon liraya düşürülmesi ile borsa cari fiyatı da kağıt üzerinde 2 lira oluyor. Olayın ikinci boyutu var. Azaltım ile birlikte rüçhan yani bedelli kullanmak istemeyip satanları kötü bir sürpriz bekliyor. Çünkü bu hisse senedi üzerinde baskı kurup hızla fiyatı düşürüyorlar.
Yatırımcı bir anda elindeki hisse senedinin yüzde 40'a yakınını kaybediyor.
Sonra şirketin ortağı çıkıp bunları satın alıyor.
Düzen tam bir hap yap, para kap tarzı. Bunu piyasada yapanlar üç beş kişi.
SPK'nın vicdan sahibi uzmanları lütfen son bir ay içirişinde bedelli sermaye artırımı ve eş zamanlı sermaye azaltım kararı alan şirketleri bir incelesin.
Sahipleri kim, kaça almış, yüzde kaçı ile bu kararı uygulamaya çalışıyor. En önemlisi hisse senedindeki fiyatı incelesin.
Bir hisse senedi neden bu kadar kısa sürede yükselir ve tekrar düşer.
Borsada asalak gibi küçük yatırımcıların elindeki üç beş kuruşa göz diken bu çakalların oyununa son verecek tek kurum Sermaye Piyasası Kurulu'dur. Şirket sermayesini güçlendirmek mi istiyor.
O zaman adam gibi bedelli sermaye artırımı yapar ve küçük ortakları da bunu mantıklı bulursa hissesi oranında katılım sağlar.
Yani bir gecede zoraki sermaye azaltımı ile yapılan artırımlar küçük yatırımcıların zararınadır.
Bu konuyu işlemeye devam edeceğim. Sermaye azaltımı mağdurları bana yazabilir.