Demokles’in Kılıcı Halkbank!
Halk Bank konusunun artık gerçekten tadı kaçtı!
Yıllardır Amerika’da süren dava bıktırdı.
Amerika’nın İran’a uyguladığı yaptırımı deldiği iddiası ile Amerika’da açılan olaylı dava tam bir siyasi şantaja dönüştü.
2016 yılında açılan dava öyle yavaş öyle sinir bozucu ilerliyor ki… Aslında ilerliyor demek de yanlış. Tamamen Amerika tarafından ihtiyaç duyulduğu anda farklı bir boyuta taşınıyor.
Nitekim geçen hafta Devlet Bahçeli’nin bebek katili Abdullah Öcalan’ı Gazi Meclis’e çağırmasından kısa süre Amerika’dan haber geldi.
Neydi haber?
Üst mahkeme Halkbank’ın kamu bankası olması nedeniyle yargılanamayacağı yönündeki itirazları reddedip, “yargılanmalı” dedi.
Neden o gün?
Neden aylarca bu karar bekletildi?
Dahası neden yıllardır bu dava bitmiyor?
Benzer ülkeler ile de davası var ama bakıyorsunuz 1 yıl içerisinde olumlu ya da olumsuz bitiyor.
Ya bizde?
Sürdükçe sürüyor!
Dedim ya tam bir siyasi şantaja dönüşmüş durumda.
Amerika’nın Halkbank davasını bitirmek istemediği apaçık ortada.
Yani sürekli olarak el altında sopa olarak tutuyor.
Halkbank’ın suçlu görünmesi hâlinde ödeyeceği para cezası 10 ile 15 milyar dolar arasında.
Türkiye bunu ödemez ise yurt dışındaki varlıklarına el koyuyor.
Türkiye için 15 milyar dolar ciddi para.
Adamlar biliyor; 70 sente muhtaç olduğumuzu.
Adamlar biliyor; yurt dışından dolar bulmak için kapı kapı gezdiğimizi.
Ekonomik olarak hasta bir ülkeyi adeta ilaç ile kontrol etmeye çalışıyorlar.
Tarihin en büyük ekonomik felaketi NAS’ın alın size bir sonucu. Kasasında 128 milyar dolar olan ülke ne hâle geldi gördünüz.
Sırf birileri zengin olacak diye tarihin en büyük servet transferi Türkiye’nin tarihî şantaja uğramasına neden oluyor.
Güçlü ekonomi bağımsızlıktır.
Ekonominiz güçlü olmaz ise size istediklerini yaptırırlar.
Bakalım Halkbank şantajı ile bizden daha neler isteyecekler.