Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Sıra egemen KKTC'nin tanınmasına geldi...

Büyük bir onurla kutladığımız Mutlu Barış Harekatı''nın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı''nın 48. yıldönümünde Ulusal Türk Kuruluşları Dünya Konseyi Başkanı olarak yayınladığım mesajımı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum:

"Mukavemetçi Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesinin taçlandırıldığı, özgürlüğümüze kavuştuğumuz 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı''nın 48. yıldönümü, Büyük Türk Milletine ve onun kopmaz ve ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkına kutlu olsun.

Emperyalist güçlerin desteklediği Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunan yapma emellerine, eli kanlı EOKA teröristlerinin Megali İdea ve Enosis rüyasına, bu anlamlı günde Mücahit ve Mehmetçiğin muhteşem zaferiyle son verilmiştir.

Kıbrıs Türkü asırlardır adada şehitler vererek, canla, kanla koruduğu Müslüman Türk varlığının sonsuza dek bağımsız ve egemen olarak yaşayacağını bu tarihi günde dünyaya ilan etmiştir. Bağımsız Devletimiz KKTC''nin temelleri ve adada iki ayrı devlete dayalı çözümün coğrafi zemin ve temeli bu şanlı günde atılmıştır. Kıbrıs''ta Türk varlığını hazmedemeyenler müzakere masasında binbir ayak oyunuyla, Kıbrıs''ın tamamına sahip çıkıp, Kıbrıs Türkünü ve KKTC''yi yok etmek, Türk ordusunu adadan çıkarmak, Anavatan''ın garantörlüğüne son vermek ve Anavatan''la olan bağlarımızı koparmak istemektedirler. Bunu yaparken de diplomasi, baskı, tehdit, adam satın alma, yalan ve dolan dahil her yolu mubah görmekten çekinmemektedirler. Şer planlarıyla ve Bizans oyunlarıyla Kıbrıs elimizden alınmak istenmektedir. Emperyalist planlarla Kıbrıs''ın Rum-Yunan yapılmasına asla müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir.

Federasyon amaçlı müzakereler çökmüştür. 27-29 Nisan 2021''de Cenevre''de gerçekleşen gayriresmî 5+1 toplantıda ve sonraki süreçte New York ve Lefkoşa''daki temaslarda, taraflar arasında ortak zemin olmadığı ve olamayacağı net bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar''ın ortaya koyduğu, Kıbrıs Türk halkının ve Anavatan Türkiye''nin desteğini alan ''egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözüm modeli'' ve KKTC''nin uluslararası statüsünün yükseltilmesi siyasetinden kesinlikle geri adım atılmamalıdır.

Cumhurbaşkanı Tatar''ın geçtiğimiz günlerde 6 ayrı başlıkta, iki ayrı halkın, iki ayrı devletin iş birliğine dayalı olarak ortaya koyduğu önerilerinin Rum Yönetimi tarafından kabul edilmesi beklenmemektedir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hakimiyetçi ve hegemonyacı emellerini gerçekleştirmek ve Enosis yolunu yeniden açmak için hâlâ daha entrika peşinde koşmakta, bir taraftan uzlaşmaz tavrını sürdürürken diğer taraftan da silahlanmakta, askeri ve güvenlik anlaşmalarıyla KKTC ve Anavatan Türkiye''yi hedefine koyan şer ittifaklar oluşturmaktadır.

Emperyalist Batı''nın iki yüzlü ve Rum-Yunan yanlısı siyaseti sürmektedir. ABD 1987''den beri Güney Kıbrıs''a uyguladığı silah ambargosunu kaldırarak, Rum askerlerini eğitme, diğer bir deyişle biz Türklere karşı savaşa hazırlama kararı almıştır. Birleşik Krallık, üs bölgelerindeki Kıbrıs Türk Halkının da hakkı olan toprakları Rum''a peşkeş çekmektedir. Avrupa Birliği birbiri aldına aldığı kararlarla Türkiye ve KKTC''yi Kıbrıs ve Doğu Akdeniz''deki haklarımızdan vazgeçirmeye zorlamakta, yaptırımlarla tehdit etmektedir.

Emperyalist AB ve ABD''nin ''Kıbrıs''ta iki devletin varlığını asla kabul etmeyeceğiz'' açıklaması savsatadır ve Türk tarafını bağlamamaktadır. Batı''dan yüz bulan Faşist Eokacı/Enosisçi Anastasiadis Kıbrıs etrafındaki doğal kaynakların çıkarılması, pazarlanması ve satışı için Türk tarafının işbirliği teklifini reddetmiş, sözkonusu kaynakları paylaşmak istememektedir.

Anastasiadis''in, hedefi, tek halka, tek egemenliğe, tek temsiliyete dayalı üniter yapıda, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti''nin devamı olacak, iki bölgeliliğin ve iki toplumluluğun Avrupa Birliği müktesebatı ile sulandırıldığı ve Kıbrıs Türklerinin bu devlete azınlık olarak yamalanacağı bir Rum devleti kurmaktır. Bu hedefle yaratılmak istenen uyduruk "tek-birleşik Kıbrıslı milleti" Kıbrıs Türkünün sonudur. Kıbrıslıca çözüm dedikleri bu formüle göre Kıbrıs Türkü azınlık hakları ile yetinmek zorunda kalarak Rum''un egemen olduğu Rum devletine yama yapılacak ve zaman içerisinde ozmosis yolu ile yok edilecektir. Rum''un tezgahladığı bu Bizans tuzağına düşülmemelidir.Bu tezgahın hazırlayıcıları emperyalist güçlere, başta BM ile ABD, İngiltere ve AB''ye karşı kararlı ve cesur duruş sergilenmelidir.

Her fırsatta ısrarla tekrarladığımız üzere, KKTC Cumhuriyet Meclis''i, iki devlete dayalı çözüm için karar almalı ve KKTC''nin tanınması için kampanya başlatılması doğrultusunda adımlar atmalıdır. Maraş Vakıf toprağıdır ve kesinlikle Rum''a iadesi söz konusu olmamalıdır. Eski sakinlerin, arzu etmeleri halinde, KKTC idaresinde geçmişte işgal ettikleri mülklere kiracı olarak dönmelerinde ise sakınca yoktur. Kıbrıs Türkünün self determinasyon -kendi geleceğini belirleme- hakkından taviz verilmeyecektir. BM Genel Sekreteri Guterres''in 60 yıla yakın süren müzakerelerin başarısızlığını ilan etmesini talep etmekteyiz. KKTC''nin uluslararası tanınması önümüzdeki en gerçekçi seçenektir ve Kıbrıs Türk halkını aydınlığa kavuşturacak hayati hedeflerden biridir.

Anavatan Türkiye''nin etkin ve fiili garantörlüğü olmazsa olmazımızdır.

Barış ve Özgürlük Bayramı''nın 48. yıldönümünü coşkuyla kutladığımız bu gururlu günümüzde, 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatında canlarını seve seve veren Şehitlerimize, Kahraman Gazilerimize, Mukavemetçi Kıbrıs Türküne, Varoluş Mücadelemizin lideri merhum Dr. Fazıl Küçük''e, Barış Harekatının Başbakanı merhum Bülent Ecevit''e, Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan''a, KKTC''nin Kurucusu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş''a, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Anadolu''daki vefakar kardeşlerimize minnet ve şükranlarımı sunarım.

Sonsuza dek KKTC, sonsuza dek Anavatan…"

Yazarın Diğer Yazıları