Beşiktaş’ta kazan kaynıyor.
Alınan sonuçlar ortada. Yönetimin yetersizliği, içerde yaşananlar. Teknik ekibin yol ayrımı.
Bunları ve daha da fazlası gündemde.
Yazılıp çiziliyor. Yorumlanıp anlatılıyor.
Biz her zamanki gibi, perdeyi aralayalım.
Şöyle bir bakalım dedim. Zira sadece Beşiktaş değil, Türk futbol tarihinde bir ilk.
Böylesi hiç yaşanmadı.
Beşiktaş ilklerin takımı ya, o açıdan normal gelebilir.
Yönetim başkana görevden el çektirdi. Bir anlamda gönderdi!
Tuhaf ama gerçek. Yaşanan tam da bu.
Napolyon nelere kadirsin!
Olay tamamen duygusal. Para, para, para.. Napolyon’un geleceğe ışık tutan bu sözü yeniden geldi aklıma.
Ne ön ve ileri görüşlü biri imiş
Fransız komutan.
Kendi alanında yapıp yapmadıkları tartışılır. Ancak PARA mevzusunda üstüne adam tanımam...
Dönelim konumuza.
Hüseyin Yücel. Görevi 2. Başkanlık. Daha önce Fikret Orman yönetiminde görev yapmıştı. O dönem elini pek cebine atmayan Yücel, bu dönem 25 milyon dolar verdi.
Ancak yüksek maliyetli oyuncular mali tabloyu alt üst etti.
Ödemeler yıllar sonra ilk kez aksadı.
Arat yeniden para talebinde bulundu.
Yücel bu kez; hoppp dur bakalım dedi.
Aha gel şimdi buradan yak.
Yücel, bırak para vermeyi, verdiklerinin geri ödenmesini talep etmez mi!
Aboovv.
Öyle ya, parayı veren düdüğü çalar...
Arat istemese de, talepleri yerine getirmek durumunda kaldı.
Parayı verene, düdüğü teslim etmek zorunda kaldı.
Futbol A.Ş. yi Yücel’e bıraktı.
Kulüplerin malı yapıları öyle bir yere geldi ki, gücü olan ipi eline alıyor.
Beşiktaş, başkanlık sistemi ile yönetilen kulüp. Son sözü hep
Başkan söyler.
Şimdi biraz geriye gidelim. Rahmetli Süleyman Seba dönemine...
Seba çok güçlü yönetim kurmuştu. TÜSİAD yönetimi diye manşetler atıldı.
Ahmet Hamoğlu, Turgay Ciner, Zafer Yıldırım… gibi ülkenin önde gelen iş adamları. Devam etseler idi kulüp bu gün çok farklı yerde olabilirdi.
İşte o dönem aynı bugün ki gibi oldu. Kasaları dolu bu isimler, parayı verip istedikleri gibi at koşturmak istediler.
Bir anlamda hakları.
Seba müdahale edip yönetimi değiştirdi.
Daha sonra gelen başkanlar; Serdar Bilgili, Yıldırım Demirören, Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi o hataya düşmediler.
Yönetimlerini kurarken, kendilerinin üstünde güce sahip olan kimseyi ekibe almadılar.
Böylece başkanın sözü; kral, padişah sözü yerine geçti. Üstüne söz edilemedi.
Eden anında yok edildi!
Yani gönderildi.
Arat burada faka bastı. Bir iki şirkete danışmanlık yapan Arat, iş adamlarını ekibine dahil etti. Hatta seçim öncesi şaşkınlık vardı. Bu iş adamları nasıl olur, Arat’ın altında yönetici olurlar şeklinde yorumlar dahi yapıldı.
Gelinen süreçte endişeler haksız çıkmadı.
Bir ilk yaşandı. Tarihe geçti.
EŞ Başkanlık misali ortam oluştu.
Arat Beşiktaş Spor Kulübü Derneği, Yücel Futbol AŞ'nin başkanı oldu.
Çift başlı Kartal.
Bu genelde gücü temsil etse de, bu kez güçler ayrılığı doğurdu.
Artık Kartal çift başlı.
Geliyor Beşiktaşlı
Ahhh be ahh dostlar, güzel kalpli insanlar ahhh!..
Bakın sadece küçük bir kesit sundum sizlere.
Paranın açmadığı kapı, içine etmediği ortam kalmamış yer yüzünde.
Siz siz olun, bu konuda kimseye güvenmeyin.
Hem de hiç kimseye...
Ben öyle yapıyorum. Hiç başım ağırmadı.
Bir de şu lanet migren olmasa!..
