Silahsız haçlı seferi!
Dayatmalar, tıpkı İstiklal Savaşı sırasındaki gibi. Türkiye’de Ermenistan ve Kürdistan diye iki devlet kurulmasını da öngören ve Sevr’de Osmanlı’ya kabul ettirilen Wilson prensiplerini, şimdiki ABD ve AB yönetimi ele almış, gereğini yapıyor. O zaman kuramadıkları Kürdistan’ın temelini, Öcalan, Barzani ve Talabani adlı üç terörist ve Türkiye’deki işbirlikçileri ile birlikte attılar.
Kürdistan’ın kurulmasını esas olarak İsrail istiyor. Kürdistan’ın kurulması ve Irak’a müdahale sırasında bölgenin karışması, GAP bölgesinin de yeni devlete dahil edilmesi planlanıyor. Asıl hedef, “Nil’den Fırat’a kadar Büyük İsrail” dir.
* * *
Barzani ve Talabani tamamen Amerikan güdümüne girdiğine göre Kuzey Irak için Türkiye’nin yapması gereken iş, bölgedeki diğer Kürt, Türkmen ve Asuri nüfusunu örgütlemekti. Bölgede Barzani ve Talabani’nin taban bulmuş olması, Rusya, İngiltere, ABD ve İsrail’in örgütlemesi sonucudur. Rusya, sonradan bölgeden çekilmiş, meydan ABD-İngiltere ve İsrail’e kalmıştır.
* * *
ABD senatosunun Ermeni soykırımı iddiasını kabul etmesi sürpriz değildir. Necdet Sevinç ve Ali Rıza Bayzan’ın araştırmalarına göre Ermeni meselesinde de karşımızda her zaman ABD ve onun ünlü Protestan misyoner örgütü ABCFM (Amerikan Board of Commissioners for Foreing Missions-Amerikan Yurtdışı Misyonerler Komiserliği Masası) çıkıyor:
“Osmanlı’daki misyonerlik faaliyetlerinin baş aktörü ABCFM’dir. ABCFM, yeniden yapılanma sürecinden sonra Cumhuriyet Türkiyesi’nde de misyonerlik faaliyetlerinde başı çekmektedir.
ABCFM, Osmanlı Türkiyesi’nde, ABD’nin emperyal amaçları doğrultusunda Ermenileri Protestanlaştırarak devşirmiştir. Bu çerçevede ABD’nin asıl amacı ‘Protestan Ermeni İmparatorluğu’ kurmaktı. Wilson Prensipleri ise bu amaca giydirilen politik bir kılıftı. Bu süreçteki aktörlerden birisi olan ABCFM’nin ‘Ermeni meselesi’nin doğmasında olağanüstü bir rolü olmuştur. 19. yüzyılın sonlarından itibaren ABCFM’nin yurtdışındaki misyonerlik çalışmaları artık bir nevi Ermeni davası haline gelmiştir.
ABCFM ABD’deki Protestan misyoner örgütlerinin en kıdemlisi ve de en büyüklerinden birisidir.
15 Ocak 1820 günü, Osmanlı toprağına ilk ayak basan Amerikalı misyonerler, ABCFM adına çalışan Pliny Fisk ve Levi Parsons idi. ABCFM, Pliny Fisk ve Levi Parsons’a 1 Aralık 1833 tarihli talimat mektubu ile şu görevi veriyordu: ‘Bu mukaddes ve vadedilmiş topraklar silahsız bir haçlı seferi ile geri alınacaktır.’ Demek ki ABCFM, Türkiye’yi hem ‘kutsal ülke’ olarak hem de ‘vaad edilmiş toprak’ olarak görmektedir. ABCFM’ye göre Türkiye Türklerin değildir. ABCFM’li misyoner Everett P. Wheeler’in ifadesiyle ‘Biz Türkiye’de Hıristiyanlar ve Hıristiyanlık için okul, hastane açıyoruz, ilaç götürüyoruz, modern tıbbı ve eğitimi kuruyoruz. Türkler bizi istemeyebilir, ama oranın sahibi Türkler değil ki!’
Türkiye aynı zamanda Asya’nın anahtarıdır. ABCFM’in faaliyetlerini özetleyen 1880 tarihli Bartlett Raporu’nda belirtildiği üzere misyonerlik faaliyetleri açısından Türkiye, Asya’nın anahtarıdır.”
* * *
Bugünkü Bush yönetiminin alt yapısını oluşturan ve ABD’yi yöneten Yeni Muhafazakarlar da Amerikan Board ile aynı tarikat içindedir. Demek ki Bush’un, Ermeni karar tasarısının kabul edilmemesi için girişimde bulunduğu iddiası, Türkleri oyalamaya yöneliktir. Bu iddianın kimden geldiğine dikkat ediniz!