Sevinmeyin Amerikan şakşakçıları!
ABD, Avrasya coğrafyası üzerinde, tarihte ancak Cengiz Han’ın başarabildiği büyük bir operasyona girişti. Birinci Körfez Savaşı’nı esas alırsak 18 yıl sonra ekonomik olarak havlu atmak zorunda kaldı. Bugün ABD Başkanı, Arap liderlerine yalvarma gezileri düzenlemektedir!
***
Cengiz Han ve halefleri, 13. yüzyıldan başlamak üzere, üç büyük hamle yapmıştı. Birincisi, Sibirya, Polonya, Macaristan, Hırvatistan ve Sırbistan’a doğru, ikincisi Hazar denizi ile Hindikuş dağları arasından İran, Irak ve Suriye’ye, üçüncüsü ise Kuzey Çin’e doğru gerçekleşmiştir.
ABD ise İngilizler’in ünlü strateji uzmanı Mackinder’in “Tarihin coğrafi ekseni” başlıklı makalesinde çizdiği “Doğal Güç Merkezleri Haritası” ndaki eksen bölgeyi kuşatmak istedi. Mackinder, bugünkü Rusya Federasyonu’nun bulunduğu kara parçasını “eksen bölge”, Batı Avrupa, Akdeniz ülkeleri ve Güney Asya’yı “iç veya kenar hilâl”, dünyanın daha güneyini de “dış veya adasal hilâl toprakları” olarak tanımlamıştı.
Mackinder’in bir cümlesi, Avrupalıların meseleye hangi açıdan bakması gerektiğini anlatıyordu:
“Avrupa uygarlığı, büyük oranda, Asyalıların istilasına karşı verilen laik mücadelenin sonucudur.”
Bu bakış geçerli ise Amerikan saldırıları da Asya’yı ve Güney Amerika’yı bir araya getirmektedir. ABD ekonomisinin asıl çöküş sebebi budur.
Mackinder, Haçlı saldırılarını hangi laik temele oturtuyor bilemiyoruz ama bugünkü Amerikan saldırılarının yeni bir Haçlı seferi olduğunu ABD Başkanı George W. Bush itiraf etmişti.
Fas’tan Çin Seddi’ne kadar uzanan topraklar Amerikan hedefidir. Bu topraklar, Mackinder’in iç kenar hilâl dediği topraklardır. Eksende ise Rusya Federasyonu hâlâ hakimdir! Dolayısıyla, Amerikan saldırılarının, Rusya topraklarını kuşatma anlamına geldiğini söyleyebiliriz.
ABD, Londra’dan başlamak üzere, Madrid, Roma, Atina, Ankara, Şam, Bağdat, Tahran, Kabil ve nihayet Bişkek arasında uzanan bir çizgi üzerinde askeri operasyonlar uyguladı. Avrupa’da ise, Polonya’dan Bulgaristan’a kadar başka bir iç kuşatma hattı daha çizmiş durumda. Kafkaslar’da da Trabzon, Tiflis, Erivan ve Bakü arasında bir hat oluşturmaya çalıştı. Bütün bu hatların, kuşattığı topraklar Rusya topraklarıdır. Tabii, Polonya-Bulgaristan hattı Almanya ile Rusya’nın arasına girmekte, Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu hatları da Türkiye ile İran’ı kuşatmaktadır. Demek ki Türkiye, İran ve Almanya’yı askeri açıdan kontrol altına almadan, Rusya üzerinde operasyon yapmayı mümkün görmüyorlar.
***
Amerika, Asya’nın direnmemesi için de bir formül geliştirdi. Öncelikle kuşatma hattındaki bütün ülkelerin yönetimlerine, kendi ekonomik, siyasi ve kültürel politikalarını hakim kıldı. Bazı ülkelerde turuncu devrimlere girişti. Bunun sonucunda da o ülke yönetimlerine büyük ölçüde, doğrudan kendisinden talimat alan kadroları oturttu. ABD, demokrasi ile yönetilen Türkiye gibi ülkelerin siyasi partilerinin içine de nüfuz etti!
ABD, Afganistan ve Irak’ı ise doğrudan işgal etti.
***
Biz, 21 Ağustos 2003 tarihinde, Amerika’nın bu savaşı kazanma ihtimalini sıfır olarak görüyorduk. Çünkü böylesine kıtalararası büyük bir savaş operasyonu FED’in karşılıksız olarak bastığı dolarlarla sürdürülemezdi. Nitekim bugün ABD ekonomisi, kendisiyle birlikte dünya ekonomisini de çökertiyor! Artık ABD’yi Suudi Arabistan Kralı da kurtaramaz!
Bazı yorumcular, bu çöküşün dünya ekonomisini yönetenlerin bir oyunu olduğunu söylüyor ama küresel kapitalizmin şakşakçıları, eşek dikeni bulmuş gibi fazla sevinmesin; tablo hiç de öyle görünmüyor! Asıl küreselleşme hoşaf olmuştur!
Diyeceksiniz ki eşek hoşaftan ne anlar!