Seçil Erzan’ın Fatih Terim Fonu’nda pos tefeciliği detayı!
Dilan Polat ve Engin Polat çiftiyle gündeme gelen kara para aklamak için kullanılan pos tefeciliği sistemi her geçen gün yayılmaya devam ediyor!
Pos tefeciliğinde uyum servisi çalışanları ve AML sistemi ise kritik rol oynuyor!
Nedir bu sistem kısaca hatırlayalım.
Kara para aklamanın önüne geçmek için oluşturulan bu rehberi uygulamak üzerine bankalarda “Uyum Servisi” adında bağımsız statüde servisler bulunmakta!
Bu birimlerde çalışan “Uyum Görevlilerinin” başında bulunan sorumlu bulunan kişiyi ise BDDK kendisi atıyor!
Kimseye bağımlı olmayan bu servis dışında bankaların bir de anti-money laundering (AML) isimli kara para aklama kontrol sistemi bulunuyor.
Bu sistem dikkat çekici finansal hareketleri tespit ediyor, analiz ve raporlama yapıyor, gerekli durumlarda hesaplara bloke koyuyor!
Algoritmanın kriterleri arasındaki önemli işlevlerden biri de zaman aralıklarına göre değerlendirme yaparak “şirinleme yöntemini” de engellemesi!
Şirinleme yöntemi de şu; çok ufak miktarlarda sık sık işlem gerçekleştirilmesi!
Dilan Polat olayında bu sistemi ve bankanın önlemlerini dile getirmiş, “Peki Dilan Polat’ın milyon dolarları bulan para trafiği nasıl bu sisteme takılmadı?” diye sormuştum!
Son günlerin bomba olayıysa herkesin malumu, Seçil Erzan’ın “Fatih Terim Fonuyla” futbolcuları dolandırması!
Seçil Erzan’ın yüksek kar vaadiyle 29 isimden 43 milyon 920 bin dolar topladığı, 15 milyon 625 bin TL’de ödeme yaptığı iddia ediliyor!
Vergi ödememek için parayı elden teslim edip elden yüksek karlarla alanları kimse konuşmazken Arda Turan’ın 13 milyon doları Erzan’a teslim etmesi gündemi işgal etti!
Peki yüksek karlı bu işte Erzan parayı nasıl kazanıp da kar payı olarak ödeyecekti?
İşte şimdi bu soru sorulmaya başlandı!
Önceki gün Emre Belözoğlu'nun avukatı Şekip Mosturoğlu, Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Erzan'ın kendisinden para satın aldığını söylediği ve hiçbir aşamada adını vermediği, kendisinden korktuğunu açıkça söylediği, Kapalı Çarşı'da döviz alım satımı yapan kişinin kim olduğu, çok çok önemli”
“Bu ismin önemini anlayabilmeniz için şöyle bir kıyaslama yapabilirsiniz. Seçil Erzan çok değer verdiği Fatih Terim'in ismini çapraz sorgu sırasında mahkeme başkanının da çabası ile söylediği halde bu ismi asla veremeyeceğini üstelik mahkeme huzurunda söyledi”
Mosturoğlu, Kapalı Çarşı'da döviz alım satımı yapan kişiye dikkati çekti!
Kapalı Çarşı’da döviz alım satımı yapan isim davanın gidişatını değiştirebilecek nitelikte!
Neden mi?
Hali hazırda Kapalı Çarşı’nın tefecilik faaliyetlerinde kullanıldığı bilinmekte!
Zira, 2017’de Kapalı Çarşı'da yüzde 20 faizle para satan tefeci şebekesine yapılan operasyonda şebekenin yılda 50 milyon kazandığı tespit edilmişti!
Seçil Erzan’ın bu kadar yüksek karla kazanç sağlamasının başka yolu yok gibi duruyor!
Kaba bir hesap yaptığımızda, 1 milyon dolardan yüzde 2.5 her işlemde komisyon bedeli günlük 25 bin dolar yapıyor bu da 26 günlük periyotta 650 bin dolar kar demek!
Erzan’ın “Fatih Terim Fonu”nda geçen 40 milyon doların günlük kazancı 1 milyon dolar, aylık kazancı ise, 26 milyon dolar!
Erzan’ın ismini açıklamaktan imtina ettiği, Kapalı Çarşı’daki isim, pos tefeciliğinin önünü açabilir!
Bakış açımızı değiştirme vakti gelmiştir belki de!