Sarı Yelekliler kurulu düzene isyan ediyor!
Fransa'daki "Sarı Yelekliler" hareketi, bütün ülkeyi etkisi altına aldı. Hiçbir sendika ya da siyasi partiye bağlı olmayan ve sosyal medya üzerinde organize olan "Sarı Yelekliler", ülke halkının en az yüzde 75'inin desteğini aldı. Çünkü eylemciler, her yaştan, her görüşten taşralılar! Akaryakıta yapılan zam, eylemlerin çıkış noktasıydı ama şimdi herkes alım gücünün düşmesini protesto ediyor.
Euro News'e göre "Sarı Yelekliler" hareketinin sekiz sözcüsü var:
Eric Drouet, 17 Kasım'dan beri hareketin içinde olan bir uzun yol şoförü. Maxime Nicolle, Facebook'ta yaptığı paylaşımlarla hareketi organize edenler arasında yer alıyor. Priscillia Ludosky, hareketin kadın sözcülerinden. Ludosky Sarı Yelek hareketini başlatan kişi de kabul edilebilir. Hareket, Ludosky'nin akaryakıt fiyatlarına yapılan zammı protesto eden imza kampanyasından ilhamla başladı. Olaylar başladığından beri Ludosky medyaya açıklamalarda bulunuyor. Julien Terrier Isere 31 yaşında, Jason Herbert Charente ise 26 yaşında birer girişimci. Öne çıkan bu isimlerin yanında tüm ülkeyi saran hareketin farklı bölgelerde farklı sözcüleri mevcut.
Fehim Taştekin ise BBC Türkçe için konuyu şöyle inceledi:
* Sarı Yelekliler, kurulu düzene güvenini yitirmiş kesimlerden oluşuyor. Sadece hükümet, Ulusal Meclis ve Senato değil, partiler ve sendikalardan ümidini kesmiş endişeli kalabalıklar...
* Geleceklerinden, ceplerine girip çıkan arasındaki artan dengesizlikten, dev şirketlere müşfik, alttakilere gaddar kesilen gidişattan mustaripler.
* Radikal sağ tabanın yüzde 82-85, sol tabanın yüzde 75-77 arasında destek verdiği bir eylemsellik söz konusu.
* Macron bir yandan öfkenin nedenlerini anlamaktan bahsederken, diğer yandan gösterileri aşırı sağla ilişkilendirdi.
* Homojen değiller. Altında farklı bir dinamizm yatıyor. Tetikleyici ana sebep akaryakıt zammı olsa da katılımcı profili ve öne çıkan hassasiyetler bölgelere ve semtlere göre değişebiliyor.
* Fransa, Avrupa'nın en pahalı petrolünü tüketiyor.
* Maaşlardan vergi kesintisi yüzde 37,3'ü bulurken Macron büyük şirketlere vergi indirimi yaptı.
* 1 milyon 300 bin Euro üzerinde varlığı olanlar için konulmuş Servet Vergisi kaldırıldı.
* Çalışma yasasında işten çıkartmaları kolaylaştıracak ve çalışanların tazminat haklarını budayacak şekilde düzenlemeler yapıldı.
* Dar gelirlilerin ve öğrencilerin bel bağladığı kira yardımlarında kesinti yapıldı.
* Hükümet müzakere edecek bir baş, bir örgüt, bir heyet bulamadığı için şaşkın ve çaresiz. Meydanlarda partilere ve sendikalara davet yok, aksine "sarı kart" var.
* Peki neden sarı yelek giyiyorlar? Her araçta sarı yelek bulunması zorunlu... Kaza ya da arıza durumlarında reflektör görevi görüyor.
* Acil durumla bağlantılı olması nedeniyle hem simgesel, hem bulunması kolay...
Şimdi Türkiye'ye dönelim. Ülke, tek adam tarafından yönetiliyor. Cumhurbaşkanı, imza yetkisinin bir kısmını ise damadına vermiş durumda... Döviz fiyatları artınca doğal gaz ve elektriğe toplamda yüzde elliye varan zam yapıldı ama döviz düşünce zamlar geri alınmadı. Faturalar artık iki misli gelmeye başladı.
İttifaklar güven vermiyor, Türkiye'yi Türkiye olmaktan çıkaracak bir sürecin aracı durumunda. İşçi sendikaları bitmiş... Medya ele geçirilmiş... Ülkede kamuya ait ne varsa satılmış, sıra ormanlara ve sulara gelmiş ama iktidar Türkçe ezan tartışması gibi konularla halkı oyalıyor!
Halkın çoğunluğu egemenliğin mevcut partiler eliyle yabancılara devredildiğini, ekonomik sıkıntıların bu yüzden yaşandığını artık görüyor ve iktidara da muhalefete de sarı kart göstermenin bir yolunu arıyor. Sarı Yelekliler, Fransa'da kapitalizme karşı bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Türkiye de bu soygun düzenine boyun eğmeyecektir...