Rum'un KKTC karşıtlığına stratejik mücadele gerekli…
Kıbrıs Türk halkının da yakından izlediği, oy kullandığı Anavatan Türkiye'deki Milletvekili Genel Seçimi ardından geçtiğimiz Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turu gerçekleşti ve Cumhurbaşkanlığı görevine Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçildi. Demokratik olgunluk içerisinde ve yüksek katılımla gerçekleşen seçimlerin Anavatan Türkiye ve KKTC için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Türkiye'de ve KKTC'de dikkatler seçimlere kilitlenmiş iken Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde(GKRY) ise seçim sonrasında Kıbrıs anlaşmazlığında olabilecek muhtemel gelişmeler, doğabilecek fırsatlar ile ilgili çeşitli temas ve ayrıntılar gündemde idi. Rum Yönetimi lideri faşist EOKA'cı Nikos Hristodulidis geçtiğimiz hafta Almanya ziyaretinde Başbakan Olaf Scholz ile bir görüşme gerçekleştirdi. İki lider görüşme sonrasında yaptıkları açıklamalarda, beklendiği üzere, müzakerelerin Crans Montana'da kaldığı yerden federal çözüm hedefiyle bir an önce başlamasını arzu ettiklerini tekrarladılar. Hristodulidis Avrupa Birliği'nin(AB) çözüm sürecine her zamankinden daha aktif katılım talebini de tekrarlarken, Scholz ile AB'nin Kıbrıs'a özel temsilci ataması ve Türkiye'ye Kıbrıs'ta müzakerelerin başlaması için bazı teşviklerin verilmesi konularının da görüşüldüğü açıklandı. Hristodulidis bir EOKA teröristinin anma etkinliği sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, AB'nin etkin katılımıyla Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması için çabalayan hükümetlerin yaklaşımını görmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirirken Almanya'daki ziyareti sırasında ve Avrupa düzeyinde yaklaşmakta olan faaliyetler çerçevesinde ortaya çıkan gelişmelere de vurgu yaptı. AB'nin etkin şekilde Kıbrıs sorununa müdahil olması konusunda ilerleme sağlanıp sağlanmadığı şeklindeki soru üzerine Hristodulidis, "elbette, bildiğiniz gibi kısa süre önce Almanya'daydım, Almanya Başbakanının görüşleri çok net, hazırlanmamız için aynı zamanda teknokrat düzeye çok şey yapılıyor" ifadesini de kullandı. Hristodulidis, 13 Haziran'da Avrupa Parlamentosu'nda konuşacağını daha sonra Viyana'da bu görüşü sunacağını belirtti ve Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması için çok yönlü çalıştıklarını ifade etti. Hristodulidis konuşmasında ayrıca, hayatını kaybeden katil EOKA'cılara övgüde bulunarak ulusal borç ve onurdan söz etti. Hristodulidis enerji çalıştayında yaptığı konuşmada ise, yaşayabilir ve işlevsel çözüm için üzerinde anlaşmaya varılan çerçevede ülkenin yeniden birleşmesi ve bağımsızlığının sağlanması için tüm gücünü harcayacağını ifade etti. Çözümün, sözde değil pratikte "işgali ve kolonizasyonu" sonlandırması, "yabancı askerlerden ve bağımlılıklarından" kurtarması gerektiğinden söz eden Hristodulidis, çözümün ayrıca ülkenin yasal sakinlerine barış içinde yaşama imkanı sağlaması gerektiğinden de bahsetti ve beklendiği üzere Türkiye'yi hedefine koyarak kinini kustu.
Hristodulidis ve yönetiminin, KKTC'nin tanınmasını engellemek üzere müzakerelerin biran önce başlaması ve GKRY'nin dış ilişkilerinin gelişmesi çerçevesinde son dönemdeki yoğun temasları gözden kaçmamaktadır. Hristodulidis'in, ABD'nin Kıbrıs'taki Büyükelçisi Julie Fisher ile görüşmesinin ardından, Fisher'in geçtiğimiz Pazar günü Rum basınında yer alan demecinden memnuniyet duyduğu belirtildi. Fisher'in tüm konularla ilgili ifadelerinin önemli olduğunu ve kendi yaklaşımlarıyla uyduğunu düşündüğünü dile getiren Hristodulidis, savunma, güvenlik, siyaset ve genel istişareler konusundaki ilişki ve gelişmelerden bahsetti; Rum toplumunun da ABD ile planlanan "yeni ilişki düzeyini" anlaması gerektiğine işaret etti. ABD vize muafiyeti sağlamak için devam eden çabaların Lefkoşa ile Washington arasındaki "yeni bir ilişki düzeyi" örneği olduğunu vurgulayan Hristodulidis, ABD'ye seyahat etmeyi tercih eden Kıbrıslı Rumların ülkeye giriş vizesine ihtiyaç duymamasıyla ilgili yol haritasını hali hazırda aldıklarını kaydetti. Hristodulidis, bu konuyla ilgili bir koordinatör atandığını ve bu kişinin bakanlıklar yanı sıra Amerikan makamlarıyla çalıştığını ifade etti. Rum hükümetinin ABD hükümetiyle koordine olduğu diğer bir konunun ise Amerikan yatırımlarının Güney Kıbrıs'a çekilmesi olduğunu dile getiren Hristodulidis, yakın zamanda ABD'den bazı ticari misyonlara sahip olabilmek için koordineli bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. GKRY, ABD yanında Çin Halk Cumhuriyeti ile de ilişkilerini geliştirme peşindedir. Güney Kıbrıs Turizm Müsteşarı Kostas Kumis'in Pazartesi günü Çinli meslektaşı Li Qun ile görüştüğü Rum basınına yansıdı. Haravgi gazetesi, iki müsteşarın Güney Kıbrıs ile Çin arasında turizm alanındaki işbirliğinin daha da ileriye götürülmesini ve iki ülke arasında direkt uçuş yapılması konusunu ele aldıklarını yazdı. Gazete, iki müsteşarın Temmuz ayının sonuna doğru düzenlenecek çevrimiçi konferansta Karşılıklı Anlayış Memorandumu imzalanmasıyla, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda anlaştıklarını da kaydetti. Anavatan Türkiye ve KKTC makamlarının seçim sürecinde dış ilişkilerdeki durgunluğu telafi edecek şekilde aktif çalışmalar içerisine girmesi şarttır. Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni kabinesinin açıklanması sonrasında, özellikle Dışişleri ve Savunma bakanları ile Kıbrıs işlerinden sorumlu olacak Başkan Yardımcısı ile KKTC makamlarının, Kıbrıs sorunu bağlamında son gelişmeleri de dikkate alarak proaktif bir yol haritası, strateji belirlemeleri oldukça önemlidir. KKTC'nin tanınması siyasetimiz bir an önce gündemdeki yerini yeniden almalı ve KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na üye olması sonrasında yakalanan olumlu ortam ileriye götürülmelidir.