Hitler’e özenip emperyalist hayaller kuran faşist diktatör Putin, birilerinin sandığı gibi üç günde Kiev’e girip bir haftada Ukrayna’yı alamadı amma velakin Ukrayna ordusu Kursk’a girdi ve demedi demeyin Putin karizmayı çok fena hâlde çizdirdi.

Memleketimizde ne yazık ki çok fazla Rusofil ve Putin sever var bunlar memleketlerini canları pahasına savunan Ukraynalı kahramanları ve onlara önderlik yapan Zelenski’yi aşağılamak ve küçümsemek için hiçbir fırsatı kaçırmazken faşist diktatör Putin’e ve onun katiller ordusuna övgüler düzmeye hiç utanmıyorlar.

Bunların bir kısmı eski tüfek komünistler, onlar Rusya’nın artık SSCB olmadığını Putin’in ise Lenin gibi sosyalist önderler ile bir tutulamayacak, onların izinden yürüyen bir politikacı değil dincilik ve ırkçılık üzerinden popülizm yapan sıradan bir diktatör olduğunu hâlâ idrak edemiyorlar.

Putin ve Rus hayranlarının bir kısmı ise Amerika ve Batı düşmanlığından hareket ederek kimi övdüklerini, kimin tarafını tuttuklarını hiç dikkate alıp önemsemeden “düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı” ile hareket eden taife.

Fakat son yaşanan olaylar bu taifeyi fena halde üzecek, beklentilerini boşa çıkaracak şekilde gelişti.

Rusya Ukrayna savaşında beklenmeyen gelişme Ukrayna ordusunun aniden Rus topraklarına girerek hızla ilerlemesi oldu.

Kursk Valisi Aleksey Smirnov, Ukrayna ordusunun 28 yerleşim biriminin kontrolünü ele geçirdiğini ve Rus topraklarında 12 kilometre ilerlediği açıkladı.

Ukrayna ordusunun Rus toprağı olan Kursk'a 6 Ağustos'ta girmesinin ardından iki ordu arasında başlayan çatışmalar yaklaşık 8 gündür devam ediyor.

Faşist diktatör Putin, Ukrayna'nın Rus topraklarına sınır ötesi saldırı başlatmasının ardından Güvenlik Konseyi'ni acil olarak topladı ve bu toplantıda Kursk saldırısı ile 8 gündür sınırda devam eden çatışmalar görüşüldü.
Putin toplantıda, Ukraynalı askerlerin Rusya'ya girişini değerlendirerek gönderilmeleri gerektiğini ve Rusya'nın Ukrayna saldırısına karşılık vereceğini söyledi.

Bu noktada aslında savaşı başlatan, saldırgan ve işgalci taraf olan Rusya’nın Ukrayna'nın Kursk bölgesine girmesi nedeniyle, Ukrayna'yı şikâyet etmek için, BM Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdığı da konuşuluyor.

Yaşanan gelişmelere baktığımız zaman Rus ordusunun bu saldırıya cevap veremediği ve karşı koyamadığı görülmektedir.

Tamam, ani bir baskını ya da gerilla savaşı uyarınca gerçekleştirilen bir vur kaç operasyonunu anlarım ama burada farklı bir durum var. Normal şartlar altında hava ve kara üstünlüğü Rusya’da olsa böyle bir ilerleme kaydetmenin hiçbir şekilde mümkün olmaması gerekir dahası Kursk semalarında uçan Ukrayna savaş uçakları da sosyal medyada paylaşılıp duruyor.

Ayrıca Rus kara kuvvetleri ne yapıyor?

Ani bir baskına karşılık vermekte geç kalınabilir ama bu 8 günlük ilerleme ve işgale karşılık verememek ciddi bir acizlik göstergesi değil mi?

Bu durumda bile Putin’in hâlâ işi zamana yayması ve “Ukrayna saldırısına karşılık verileceğini” beyan etmesi de düşündürücüdür.

Bu noktada bence sorulması gereken asıl sorular:

Ordu ile Putin arasında bir çatışma mı var?

Ordu, Putin’in emirlerine itaat etmiyor, onun prestij kaybetmesine ve sorgulanmasına yol açacak şekilde pasif mi davranıyor? sorularıdır.

Açıkça söylemek gerekirse ben Rus ordusunun Putin’e itaat etmediğini ve başkaldırmaya hazırlandığını düşünüyorum.

Eğer bu öngörüm doğruysa ve böyle bir çatışma varsa demedi demeyin; Putin işgal ettiği yerleri kaybetmekle kalmayacak, çok yakın bir zamanda iktidarı da kaybederek neticesinde hayatından da olacak demektir…

Böyle bir olay gelişirse bunun bir savaşa yol açıp açmayacağı, Rusya’da kurulacak yeni iktidarın Putin ile aynı yolda yürüyüp yürümeyeceği elbette ki dünya için çok ama çok önemlidir.

Putin’in devrilmesi ve özellikle de Rusya’nın demokratikleşmesi dünyadaki ve özellikle de Orta Doğu’daki tüm dengeleri kökünden değiştirecek bir olay olacaktır.

Türkiye ve AKP iktidarı bu olasılığı düşünüp hazırlık yapıyor mu acaba?