Profesörün ilkokulda başlayan bozkurt aşkı

boru.jpgProf. Dr. Yaşar Çoruhlu, uzun yıllar İslam öncesi ve İslam sonrası Türk sanatı, Türk mitolojisi, Türk sanatında ikonografi, hayvan sembolizmi ve daha birçok alanda onlarca eser kazandıran önemli bir hocamız. Birbirinden değerli eserlerine “Bir Türk İkonu: Böri” adlı yeni kitabını da ekleyen Prof. Dr. Çoruhlu bu çalışmasını Cumhuriyetimizin 100. yılına armağan ve son “Böri” Mustafa Kemal Atatürk’e ithaf ederek okurlarına sunuyor. Ötüken Neşriyat’tan çıkan ve editörlüğünü Bilal Erimez’in yaptığı, “Bir Türk İkonu: Böri”nin tanıtım yazısında şu ifadelere yer veriliyor:

Efsanevi motiflerle bezenmiş Türk sanatı, mitolojisi ve kültüründe hem korkulan hem de saygı duyulan “böri”, yani kurt, doğanın gücünü ve gizemini temsil ederken aynı zamanda insanın ruhsal dünyasının derinliklerinin de tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Güçlü bir sembol olarak bin yıllardır varlığını sürdüren bu hayvan, Türk kültür, sanat ve mitolojisinde başat bir yer edinmiş ve kurtta “kurttan fazlasını” gören Türkler, çeşitli zaman dilimlerinde başta hem siyasal hem sanatsal olmak üzere birçok alanda önemli bir imge olarak kullanmışlardır.

Sanat tarihçiliğimizin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu, yedi ana başlık altında Proto-Türk devirlerinden Hunlara, Göktürklerden Uygurlara ve Türk-İslam devirlerinden Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar doğada görülen kurttan bağımsız, Gök’le ilişkili, dolayısıyla tanrısal varlık olan “böri”nin izini, yaklaşık 250 görsel malzemeyi de işleyerek sürmektedir. “Bir Türk İkonu: Böri”, kurt imgesinin Türk sanatı, kültürü ve mitolojisindeki kökenlerini ve dönemsel değişimlerini kozmolojik, mitolojik, dinî ve edebî kaynakların yanı sıra yazıtlar ve söylenceler üzerinden incelemekle kalmayıp aynı zamanda işlenen dönemlerin diğer kültür, sanat ve mitolojilerindeki kurt imgelerinin yansımalarını da gözler önüne sermektedir.

Alanında ilk ve tek kabul edilen eseri kaleme alan Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu, kendisini böyle bir çalışma yapmaya yönelten süreci şöyle anlatıyor:

Benim “gök kurt”, bir başka deyişle “bozkurt” ile manevi anlamda bağlantım daha ilkokul sıralarında iken başlamıştı. Çağdaş Türk Cumhuriyeti fikrinin bir ürünü olan Zeytinburnu’ndaki “Bozkurt” İlkokulunda okudum ve her sabah veya öğlen, intizamlı sıra hâlinde göğsümüzden olabildiğince fışkıran gür bir sesle “Andımız”ı okuduktan sonra okulun kapısından içeri girerken sıklıkla mermer üzerine siyahla yazılmış “Bozkurt İlkokulu” levhasına gözlerim takılıyordu. Konu bu kadarla da kalmıyor, Millî Eğitim Bakanlığı’ndan her müfettiş geldiğinde sınıfta “bozkurt” isminin manasını ve ne olduğunu soruyor ve her defasında da ben parmak kaldırıp cevap veriyordum. Onun etkisiyle mi bilinmez, kahramanlık öykülerine müthiş merakım vardı ve ben de Atatürk ve arkadaşları gibi ulusuna hizmet eden büyük bir kahraman olmak istiyordum. Bu ilgim ve isteğim lise ve sonraki dönemlerimde de devam etti, “bozkurt” üzerine şiir bile yazdım.

Üniversite yıllarında, İÜ Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde okurken söz konusu yoldaki ilgi ve merakım erken devir Türk sanatına (İslam öncesi Türk sanatı) yönelmeme sebep oldu.

Mimar Sinan (Güzel Sanatlar) Üniversitesi’nde doktoramı da bu ilgi üzere “Türk Resim Sanatında Hayvan Sembolizmi” başlıklı tezimle tamamladım. Bu tezin bir bölümü de “Kurt Sembolizmi” üzerine idi. Böylece çalışmalarım hem Türk sanatında sembolizm hem de Türk mitolojisi ve ayrıca da erken devir Türk sanatı üzerine evrilerek devam etti. Ancak bana göre bir kahramanın ve ulus öncüsünün sahip olması gereken her türlü niteliğe sahip olduğunu düşündüğüm ve Cumhuriyet döneminde ulusun kahramanlığı ve bağımsızlığının da sembolü olan gök kurda karşı ilgimi hiç kaybetmedim.

Kitabımız sanat tarihi bilim alanı kapsamında ve hem biçim hem de anlamı içerecek şekilde (ikonografi ve ikonoloji) ele alınan ve Türkleri ana eksene alarak konuyu kronolojik bir çizgide incelemeye çalışan kapsamlı tek örnektir.

Böylece Türk sanatı ve ona bağlı olarak Türk mitolojisi ve Türk sembolizmi alanlarında gökkurt (kurt) imgesinin yansımalarını ele aldığımız bu kitabımız tamamlanarak okuyucunun eline ulaştı. Bu çalışmamızın da meslektaşlarıma, araştırmacılara ve öğrencilere yararlı olacağını umuyor ve sanat tarihi, mitoloji, halk bilimi, kültür tarihi, ikonografi ve ikonoloji alanlarına da katkıda bulunacağına inanıyorum.

Ötüken Neşriyat

Tel:(0212) 251 03 50

Zaman tünelinde yolculuk

turk-tarihi.jpg

Tarih araştırmacısı Koray Şerbetçi yeni kitabı, “Değerlerle Türk Tarihi” ile okurlarını Türklerin Orta Asya bozkırlarından Anadolu ve Balkanlara uzanan büyüleyici tarihini, zaferlerle, mücadeleyle dolu yolculuğunu keşfe çıkarıyor.

Büyük Hun Devleti’nden Selçuklulara, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar Türklerin sanata, bilime ve edebiyata yaptıkları etkili katkılara da tanık olacağınız bu çalışmayla farklı bir tarih perspektifi kazanacaksınız. Bu yolculukta savaşlardan günlük hayata, merhamet duygusunun örneklerinden sorumluluk bilincine, liderlerin psikolojisinden sosyal karaktere kadar tüm Türk tarihini farklı pencerelerden izleyin. Tarih yapan bir milletin hayatın her aşamasında kendi millî değerleriyle oluşturduğu olağanüstü kültürel mirasının da farkına varmış olacaksınız.

Destek Yayınları

Tel:(0212) 252 22 42

Yazarın Diğer Yazıları