Hayır Pele ölmedi! Efsaneler ölmez

16. yüzyılın başlarıydı.
Portekizliler Brezilya''yı işgal ettiklerinde yanlarında Afrikalı köleleri de getirmişti. 
Afrikalıların bazıları özgürlüklerine düşkündü.
Ormanlara kaçtılar.
Hiç bilmedikleri bir coğrafyada, hiç tanımadıkları vahşi hayvanlarla savaştılar.
Hıza, çevikliğe ve akrobasiye dayanan bir savaş sanatı geliştirdiler.
Ginga''ydı bu savaş sanatı.
Yüzyıllar sonra kölelik sona erdiğinde  Afrikalılar ormandan çıktılar.
Ancak, ginga yapmaları tüm ülkede yasaklanmıştı.
Zamanla futbolun ginga ile kaynaşacağı farkettiler, o sanatı futbola uyarladılar.
Çok geçmeden ginga gelişti, benimsendi.
Ve siyah/beyaz tüm Brezilyalıların içindeki ritim oldu.
Artık sadece futbol oynamak yetmiyordu, oynarken dans etmeyi de öğrenmek gerekiyordu!
*. *. *
Tarih 21 Haziran 1970''di.
Günlerden pazar.
Nijerya 3 yıldır kanlı bir iç savaşın içindeydi. Ayrılıkçı Biafra Cumhuriyeti  ile hükümet güçleri her yerde oluk gibi kan akıtıyordu.
İki tarafın askerleri o pazar günü ateşkes yapılmasını istediler.
Eğer yapılmazsa silah bırakacakları söylediler.
Gerekçeleri o gün Meksika''da Brezilya ile İtalya''nın oynayacağı final maçında Pele''yi izlemekti.
Komutanlar çaresiz kaldı, askerlerin Pele''yi izlemesi için iki gün ateşkes ilan edildi.
Pele  iki gün bile olsa, uğruna savaş bitiren bir isimdi.
* * *
Kökleri Afrika''ya dayanan Pele,  1940 ''ta Brezilya''nın Minas Gerais Eyaleti''ne bağlı Tres Coraçoes''de dünyaya gelmişti.
Adı, Edson Arantes do Nascimento''ydu.
Yoksul mahallesinde, çok fakir bir ailenin çocuğuydu. Üstelik çok da yaramazdı. Brezilya''da yaramaz çocuklar için söylenen "Peli" lakabını taktılar ona.
Peli zamanla Pele oldu.
Samba ülkesinde yoksul çocuklarının tek umudu futboldu.
Yoksulluktan kurtulmanın tek yolu futboldu.
Futbol ayrıca varoş çocuklarının eğlencesiydi.
Ayakkabı boyacılığı yapan Pele de yürümeye başlar başlamaz mahalle aralarında futbola başladı.
10 yaşına geldiğinde Maracana''da 1950 dünya kupası oynanıyordu.
Finalde Brezilya Uruguay''a yenilince ülke yasa boğulmuş, herkes büyük bir üzüntü içindeydi. Pele, babasının ağladığını görünce, onu teselli etmek için, "Söz veriyorum, sana bir dünya kupası getireceğim" dedi.
Babasını güldürmeyi başarmıştı.
Mahalle arasındaki maçlarda çok güçlü, çok teknik ve çok yetenekliydi.
11 yaşına geldiğinde fark edildi, Santos altyapısına girdi.
16 yaşında artık Santos A takımının vazgeçilmez ismi olmuştu.
Santos forması ile çıktığı 638 maçta 619 gol attı.
17 yaşında 1957''de Brezilya Milli Takımına seçildi.
Dünya onu o tarihten sonra tanımaya başladı.
14 yıl Brezilya Milli Takımı formasını giydi, 92 maçta 77 gol attı.
1958''te İsveç''te, 1962''de Şili''de, 1970''de de Meksika''da Dünya Kupasını kaldırdı.
1950 yılında babasına verdiği sözü 8 yıl sonra İsveç kazanılan dünya kupasıya yerine getirmişti.
1962 Dünya Kupası''nın ardından Avrupa''nın dev kulüpleri onu transfer etmek için adeta açık artırmaya girdi.
Her gün bir kulüp yöneticisi soluğu Brezilya''da alıyor, Avrupa medyası manşetlerini Pele ile süslüyordu.
İşte o günlerde dünyada örneği yaşanmamış  bir olay oldu.
Brezilya hükümeti, tüm muhalefetin desteğiyle bir kanun çıkardı ve Pele''nin ülke dışına transferini yasakladı. Pele "ulusal hazine" ilan edildi, onunla transfer görüşmesi yapanların tarihi eser kaçakçılığın yargılanacağı açıklandı.
Bu ilginç yasak 15 yıl sürdü.
Pele 35 yaşına geldiğinde Amerikan''ın New York Cosmos takımına transferine izin verdiler. Orada 2 yıl oynayıp futbolculuk hayatını noktaladı.
Kariyeri boyunca 1281 gol atarak, kırılması zor bir rekorun sahibi oldu.
Tam 6 maçta 5''er golle  başka bir rekora imza attı.
2013 yılında FIFA Ballon d’Or Prix d’Honneur ödülünü layık görüldü.
Bu ödülü alan ilk futbolcu oldu.
Ünlü Time dergisi tarafından ’20. Yüzyılın En Etkili 100 İnsanı’ arasında gösterildi.
*.  *.   *
Az önce haber geldi.
Pele ölmüş.
Dünya futbolu yasta.
Ama yıllar önce ne demişti Pele?
"Pele ölmez, asla ölmeyecek."
Çünkü efsaneler ölümsüzdür.

Yazarın Diğer Yazıları